YÖNETİMDE NEDEN ÜYEMİZ YOK?

Ak Parti Afyon il yönetiminde Sandıklı’dan bir temsilci neden yok tartışmasına, ilgililerden aldığımız bilgiye dayanarak açıklık getirelim..

İl başkanlığı üst yönetimi yeni oluşacak kurula hiçbir ilçeden üye almamak hususunda prensip kararı almıştı.

Ve oluşturduğu yönetim kurulu listesini bir hafta önceden genel merkezin onayına gönderdi.

Genel merkez, Dinar ilçe başkan adaylığından feragat eden Fahrettin Zobalı ile yine Çobanlar ilçe başkan adaylığından feragat eden Abdil Tıkır’ın yönetime yazılmasını istedi.

Sandıklı teşkilatı, yönetime bir üye verebilmek için yoğun çaba harcamasına rağmen, il yönetimi prensip kararının bozulması halinde diğer ilçelerinde devreye gireceğini ve genel merkezin prensip kararı dışına çıkılmaması hususunda talimat verildiği gerekçesiyle Sandıklı’dan ve diğer ilçelerden üye alamadı.

Olayın gerçek yüzü bu.. Değişik yorum yapanlara duyurulur.. 

SEÇİM VAATLERİ…

Muhtemelen: milletvekili aday adayı olanlardan şovmen ruhlu olanlar, ne kadar çok reklam yaparsak adaylık şansı o kadar çok artar diye düşünüyor…

Reklamlarında kullandıkları sloganlar; hak-hukuk-dürüstlük falan filan..

Yani… Kendilerinde olmayan özellikleri, reklamlarına koyuyorlar..

Hele öyle kendini bilmezler var ki; gece yarısına kadar kafayı çekip, o dumanlı kafayla kendini aslan sanıyor: asıyor, kesiyor, düelloya çağırıyor..

Çocuk..

Ham..

Olgunlaşmamış..

Önce, çıkacak çarşıya..

Yüzüne kim bakıyor, değerini ölçecek…

Bak çocuk!

İsmini açıklamaya cesaret edemeyen klavye dingillerine methiyeler yazdırmakla hedefe gidilmez, bu bir…

Kafayı bulup onun bunun arkasından karı gibi dedikodu yapmakla, yaptırmakla adam olunmaz, bu iki…

Senin yaptığın siyaset değil, korunmaya alınma çabası.. Bunu da, yemezler, bu üç..

****** 

Bu çocuk geçen gün rüyasını yorumlatmak için bir hocaya gitmiş…

“Hocam, ben rüyamda su gördüm..”

“Nasıl su..” demiş hoca..

“Valla, dere mi desem, göl mü desem, deniz mi desem” diye uzatınca hoca lafını kesmiş, “Başka ne gördün?” diye sormuş..

“Ağaç gördüm..”

“Ne ağacı?..” demiş hoca..

“Valla, çam ağacı mı desem, dut ağacı mı desem, kavak ağacı mı desem, çınar ağacı mı” derken hoca yine lafını kesmiş ve “başka ne gördün? Diye sormuş..

“Yeşillik gördüm..”

“Nasıl yeşillik?” diye sormuş hoca..

“Valla, orman mı desem, çayır mı desem, çimen mi desem, park mı desem” derken hoca çocuğun lafını keser ve…

“Tamam tamam, dur..” der ve devam eder:

“Allah senin cezanı verecekte.. Yarın mı desem, üç gün sonra mı desem, bir ay sonra mı desem..”  

********  

Bu fıkradan hareketle;

Dümbüllü çocuk.. Otur oturduğun yerde, fazla gıynaşma…

BEYTULLAH EFENDİ…

İGM üyesi Mehmet Öztopbaş’ın desteğini alarak seçime girdin ve hem kendin, hem de Öztopbaş, hüsrana uğradı..

Beytullah efendi, sizin cemaat mensubu olduğunuza dair iddiaları da bu sütunlarda ben yazdım..

Sandıklı’da kime sorduysam: sizin cemaatle iç-içe olduğunuza dair bilgiler alarak “cemaatçi” iddiasını gündeme getirdim…

Hatırını kıramayacağım kişileri bularak bana “yayındaki haberi kaldırmamız için” telefon açtırdın…

Beni arayanlara: “haberi kesinlikle kaldırmayız, siz sakın bu hususta devreye girmeyin” dedim..

Beytullah efendi.. Dün, birilerini arayarak “O haberi kaldırmazsa kötü olur..” demişsiniz..

Hadi bakalım.. Elinden geleni ardına koyma..