YÖK –ÖSYM VE FETÖ

YÖK

Nurettin Veren FETÖ nün kara kutusu.

FETÖ nün içinden gelmiş, FETÖ nün her oyununu bilen kişi.

Geç kalmış itirafları da var.

Gerçi zamanında ilgili yerlere anlattıklarımı rapor ettim diyor.

Bu günün gerçeklerini de dile getirdiği için önemli.

İddialı da konuşuyor.

2 -Ağustos -2017 günü bir TV programında ciddi iddialara bulundu.

Neler dedi.

“……, şu anda, FETÖ nün yurtdışı üniversitelerinde 2-3 yıl içinde Doçent olmuş ve Devlet Üniversitelerine yerleşmiş, Devlet Üniversitelerinde yetişmiş deşifre olmamış fetö cü hocalar var. Bunlar Devletin açtığı sınavlara girecek FETÖ cüleri sınavlara hazırlıyorlar.”

YÖK’ÜN ACİLEN EL FRENİNİN ÇEKİLMESİ LAZIM.”

ŞU ANDA % 80 REKTÖR VE DEKAN FETÖ CÜ. YÖK BAŞKANI BAĞLANSIN, KONUŞSUN. BEN KENDİSİ İLE KONUŞTUM.” Diyor.

Hala tehlike gitmemiş.

2010 Yılında HSYK yı ele geçiren FETÖ cüler,2011 yılından itibaren de Üniversiteleri ele geçirmişler.

Özellikle 2011 yılında atanmış,2015 yılında da tekrar atanmış FETÖ cü Rektörlerin varlığı demek ki bir gerçek.

FETÖ ye yardım ve yataklık etmiş, FETÖ imamlarından icazet alıp FETÖ cüleri en kritik idari kadrolara atayan bu Rektörler hala görevdeler.

Açık açık bu iddiasını dile getiriyor ve “şu anda” bunların varlığından söz ediyor.

Gerçek ortada. Hafızalarımızı tazeleyelim.

2011 Yılından itibaren atanan, bir kısmı tutuklu ve ihraç olan Rektörler.

1-Prof.Dr.M.Niyazi ERUSLU Yalova Üniversitesi eski Rektörü

2-Prof.Dr.Ebubekir CEYLAN Hakkari Üniversitesi eski Rektörü

3-Prof.Dr.Arif YILMAZ Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi eski Rektörü

4-Prof.Dr.İsmail YÜKSEL Yıldız Teknik Üniversitesi eski Rektörü

5-Prof.Dr.İbrahim Halil MUTLU Harran Üniversitesi eski Rektörü

6-Prof.Dr.Ali İbrahim SAVAŞ Çankırı Üniversitesi eski Rektörü

7-Prof.Dr.Sedat LAÇİNER Çanakkale Üniversitesi eski Rektörü

8-Prof.Dr.Hayri ÇOŞKUN Bolu Üniversitesi eski Rektörü-Yeni İstifa

9-Prof.Dr.Sait ÇELİK Uşak Üniversitesi eski Rektörü-Afyon’un ve Üniversitenin yakın tanıdığı simalardan

10-Prof.Dr.Hüseyin BAGCI Denizli Üniversitesi eski Rektörü-Afyon’un ve Üniversitenin yakın tanıdığı simalardan,yeni tutuklandı.

11-Prof.Dr.Osman ŞİMŞEK Tekirdağ Üniversitesi Rektörü-Adli Kontrollü

12-Prof.Dr.Hakkı GÖKBEL Konya Selçuk Üniversitesi eski Rektörü

13-Prof.Mehmet PAKDEMİRLİ Manisa Üniversitesi eski Rektörü

14-Prof.Ayşe Jale SARAÇ Diyarbakır Üniversitesi eski Rektörü

15-Prof.Süleyman BÜÜYÜKBERBER Gazi Üniversitesi eski Rektörü- Dışardan 19 FETÖ cü atamıştı. Bu da sehven atamışmıydı acaba.

16-Prof.Hasan İBİCİOĞLU Isparta Üniversitesi eski Rektörü

17-Prof.Salih GÜDER Mustafa Kemal Üniversitesi eski Rektörü

18-Prof.Mahir ALKAN Balıkesir Üniversitesi eski Rektörü

19-Prof.Mustafa ACAR Aksaray Üniversitesi eski Rektörü

20-Prof.Tamer UÇAR Bozok Üniversitesi eski Rektörü

21-Prof.Hamit OKUR İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü-Afyonun yakın tanıdığı simalarda.

ÖSYM

Bu yıl Üniversite sınavlarına giren çocukların büyük bir kısmı hayal kırıklığına uğradı.

ÖSYM özür diledi.

1110 Öğrencinin yerleştirmesi değişti.

1628 Kişi daha önce yerleşmemişken, yerleşir duruma geldi.

Daha önce yerleşmiş 1499 öğrenci de yerleştirmemiş konumuna düştü.

FETÖ hala bir şeyler mi yapıyor.

Kuşkulanmamak mümkün değil.

2010 Yılında ÖSYM nin yaptığı KPSS sınavlarında soru hırsızlığı çıkmıştı.

Daha sonra yapılacak KPDS,ÜDS,TUS dahil bu sınavlarda sorulacak sorular YÖK de özel bir kasaya konuldu.

Anahtarların birisi YÖK ‘ de ve diğer anahtarda Savcı Şadan SAKINAN da kaldı.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu sınavlarda da yolsuzluk yapıldığını tespit etti, ÖSYM ‘nin “15” yılda yaptığı sınavlara soruşturma başlattı. Devam ediyor.

Savcı Şadan Sakınanın kardeşi de Kara Kuvvetlerinde mahrem imam çıktı.

Darbe komisyon Başkanı Milletvekili Reşat PETEK de komisyonda bu konunun incelendiğini bir programda dile getirdi.

2010 Sınav hırsızlık dosyasının ört bas edildiğini söyledi.

Akla gelen önemli sorular.

2010 soru çalma operasyonunun ortaya çıkmasında ,sözde büyük payı olan idareciler.

Savcı ile sık, sık yakın temas halinde oldukları halde, hiç mi Savcı Sakınan’dan şüphelenmediler.

Olayın ört-bas edildiğini gördüklerinde, bunu Devletin en üst makamlarına bu Savcı hırsızlık dosyasını ört bas ediyor diye bilgi verdiler mi acaba.

Makam ve mevkileri risk altında da olsa da,bu vatani bir görevi yerine getirdiler mi acaba.

Devletin temeline dinamit koyan bu insanlar ,sorumlu idareciler tarafından deşifre edilse idi, bu güne gelinir miydi acaba.

Bu FETÖ işi çok su götürecek, anlaşılan.

Çünkü binlerce garibanın hakkı-hukuku elinden alındı.

Bu konu Ankara Savcılığının soruşturmayı tamamlanmasından sonra herhalde olay açıklığa kavuşur.

Soruşturmaların ortaya çıkmasında büyük payı olanlara ,fıkra gibi güldüren ibretlik soruşturma.

Adıyaman Üniversitesinde yaşanan, soruşturmaların nasıl olduğu konusunda FETÖ oyunlarını ortaya çıkarıyor.

Adıyaman üniversitesinin beyin yakan fetö sorgusu”,EKŞİ SÖZLÜK’e girdi.

"adıyaman üniversitesi fetö soruşturma komisyonu başkanı şüpheliye soruyor:
- cemaat toplantılarına gitmişsin. doğru mu?
- evet gittim.
- nasıl gittin?
- arif götürdü.
- arif kim?
- yanınızda oturuyor.
- arif bu adamı toplantılara sen mi götürdün?
- başkanım, birlikte götürmüştük ya..."

Yorum kamuoyunun….

AKÜ de neler oluyor.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Yılmaz İÇAGA görevinden istifa etmiş.

Dekanlık sitesinden resmini de kaldırmış

Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Şuayp ÖZDEMİR’ inde istifa ettiği söyleniyor.

Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Abdullah ERYAVUZ izne ayrılmış, onun da istifa ettiği söyleniyor.

İçe dönük bu istifalar konuşuluyor.

Sessiz devrimler önce evlatlarını yermiş.

Yoksa görünen köy kılavuz istemez denip, gemi terk mi ediliyor. Bilinmez.

İstikbale hazırlık mı var. O da bilinmez.

Bazı Devlet üniversitelerinde yönetimde olanlar, bu yönetim kirlendi, deyip seçime yakın istifa ederlermiş.

Hani yeni bir sayfa açmak gibi….

Bir Fıkra

Papazın biri, uzun süredir ahbaplık ettiği Haham'a “Bana Tevrat’ı öğretmenizi isterim” der.

Haham, olmaz der:

“Sen Yahudi doğmadın , kafan Yahudi gibi çalışmaz. ”

Papaz ısrar eder, Haham razı olur, ama bir koşulu vardır:

“Soracagım soruya doğru yanıt verebilirsen, öğretirim” der.

Papaz, “Kabul” diye yanıtlar, “Sor bakalım!”

“İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli, öteki tertemiz çıkar. Hangisi yıkanır?”

Papaz, “Bundan kolay ne var?” diye atılır. “Kirlenen yıkanır, temiz kalan yıkanmaz.”

Haham içini çeker,

“ Doğrusu tam tersi: Temiz kalan adam ötekinin kirlendiğini görünce, kendisinin de kirlendiğini sanıp yıkanır. Kirlenen adam ise karşısındakini temiz gördüğü için kendisini de temiz sanıp yıkanmaya gerek duymaz.”

Papaz, kafasını kaşır.

“Bak bu aklıma gelmemişti. Bir soru daha sorar mısın?”

Haham aynı soruyu yeniden sorar:

“İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli, öteki temiz çıkar. Hangisi yıkanır?”

Papaz, doğru yanıtı artık bildiğinden emin,

“Temiz kalan ötekinin kirlendiğini görünce kendisinin de kirlendiğini sanıp, yıkanır. Kirlenen, ötekini temiz gördüğünden kendisini de temiz sanıp yıkanmaz!”

Haham, başını sallar.

“Yine yanıldın! Temiz kalan adam aynaya bakar, temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirlendiğini görünce, gider yıkanır.”

Papaz itiraz eder:

“Ayna nereden çıktı? Bana ayna var demedin ki…”

Haham, parmağını sallar:

“Seni uyardım her olasılığı düşünmelisin.”

“Peki, peki” diye inler Papaz.

“İzin ver, bir kez daha şansımı deneyeyim. Başka bir soru sor!”

“Son kez soruyorum” der, Haham:

“İki adam, bir bacadan içeri düşerler. Biri temiz, öteki kirli çıkar. Hangisi gidip yıkanır?”

Papaz, “Artık her olasılığı biliyorum” deyip,

bir solukta sıralar: “Eğer ayna yoksa, temiz kalan ötekini kirli görüp kendisinin de kirlendiğini düşünerek gider yıkanır. Kirlenen temize bakıp kirlenmediğini düşünerek, yıkanmaz. Eğer ayna varsa, temiz kalan aynaya bakıp temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirini gördüğü için yıkanır!”

Haham başını sallayıp, cık cık yapar:

“N’AYIR, SANA SÖYLEMİŞTİM, KAFAN YAHUDİ KAFASI DEĞİL,SÖYLE BANA, AYNI BACADAN İÇERİ DÜŞEN İKİ ADAMDAN BİRİNİN KİRLENİP, ÖTEKİNİN TEMİZ ÇIKMASI MÜMKÜN MÜDÜR? ...