Üniversitelerde Fetö’nün dünü-bugünü

Şanlı Türk ordusu Afrin’e girdi. Allah muzaffer eylesin.

FETÖ terör örgütü PKK,YPG ve PYD’ti destekliyor.

Ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğuna işaretten sonra konumuz bakalım.

Fetö elebaşı yetmişli yıllarda İzmir’de faaliyetlerine başlamış.

“Gülen Cemaati” arkasından, ”Hizmet Hareketi” derken, para, makam, mevki, hırs , Devleti ele geçirmeye yönelik darbe girişimi ile FETÖ/PDY terör örgütüne dönüşmüştür.

FETÖ nün, “7” katmandan oluşan bir piramiti, dolana, dolana çözülemeyen bir sarmal olmuş.

Devletin bütün kademelerine girmişler.

Bu ara Üniversitelerde nasibini almış.

Niçin Üniversiteler.

Üniversitelerden yetişen gençler toplumun bütün katmanlarına dağılıyor.

Polis, Öğretmen, memur ,iş adamı, bürokrat ve siyasette yer alıyorlar.

Fetö elebaşı 2010’da Üniversitelere girin talimatı vermiş.

Bunun üzerine , Örgüt mensupları tüm illerde toplantılar yaparak, Fetö nün Vilayet imamlarının icazetleri ile “2011” de Rektör adaylarını belirlemişler.

Böylece ,2011 ‘den itibaren de Fetö cü Rektörler Üniversiteleri ele geçirmişler.

18.Ocak.2018 günü bir internet sitesinde Rektörlerin isimleri yer aldı.

1-Diyarbakır-Ayşegül SARAÇ-PKK ya ilaç temini,

2-Manisa-Mehmet PEKDEMİRLİ-Pensilvanya’cı,

3-Antalya-İsrafil KURTCEBE-Pensilvanya’cı

4-İzmir-Eğe-Cüneyt HOŞÇOŞKUN-Firari

5-Gazi-Süleyman BÜYÜKBERBER-Kaçak hattan baylocckcu

6-Batman-Abdüsselam ULUÇAM 7-Konya-Hakkı GÖKBEL

8-Yalova-Niyazi ERUSLU- 9-Mustafa Kemal-Hüsnü Salih GÜDER

Ve yakın tanıdıklarımızdan

9-Uşak eski Rektörü Sait ÇELİK

10-Denizli eski Rektörü Hüseyin BAGCI

Pensilvanya’ya giden Rektörler de bir kripto kurnazlar.

Efendim ben Amerika’ya gittim ama Pensilvanya’ ya gitmedim. Yemezler.

Tabi ki tespiti zor. Uçak bileti, otobüs bileti yok.

İstanbul’da Fatih ilçesinden, Üsküdar’a gideni nasıl tespit edeceksin.

Hala birçok Üniversitede, kripto, FETÖ irtibatlı ve iltisaklı Rektörlerin varlığı, basında, ”TV” programlarında yer alıyor.

Bunlara ,sıra ne zaman gelecek diye , kamuoyu merakla bekliyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız canla, başla FETÖ ile mücadele ediyor.

Ona güvenelim, sabırla bekleyelim, onlara da sıra gelir. Hiç bir sır gizli kalmaz.

Üniversitelerimizin saygın öğretim üyelerinden ve araştırma görevlilerinden, hala Üniversitelerde fetö temizlenmedi diye, feryat sesleri geliyor.

Dönelim konuya.

2011 de göreve gelen bazı FETÖ cü Rektörlerin ilk işi, fetöcü akademisyenlere kadro vererek, onları yükseltmek, arkasından kilit idari kadrolara atamak olmuş.

Sonra da ,Vilayet İmamlarının talimatları ile abiler, ablalar, kampüs sorumluları, öğrenci sorumluları belirlenmiş.

Himmet sorumluları belirlenmiş, maaşlardan % 10 himmet toplanmaya, gazete aboneliği, kurban parası toplamaları peş peşe gelmiş.

Fetöcü Rektörler, özellikle Tıp Fakültelerinde Dekan ve yardımcılıkları, Başhekim ve Yardımcılıkları gibi idari görevlere fetöcüleri atamış.

Bunlar idareci oldukları Döner Sermayeden fazla para almışlar, bunlar himmet olarak İzmir’de toplanmış, nere gittiği belirsiz.

Her Üniversiteden yılda bir milyon (bir trilyon)’un üzerinde para toplanıp İzmir’e gönderilmiş.

Üçlü, beşli gruplar halinde, bir birlerini tanımayan sohbet gruplar oluşturulmuş.

Üniversitelerin proje üreten, akabinde FETÖ’ye finans sağlanan “BAP”, ”Uluslararası İlişkiler”,” Uzaktan Eğitim”, “Enformatik” Bölümleri gibi birimlere fetö cüler atanmış.

Buradan elde edilen paralar fetö ye gitmiş.

Bu birimlerde alınan,yapılan ihaleler Fetöcü firmalara verilmiş.

Silsileli fetö ye finans sağlanmış.

ÖSYM’nin yaptığı Yabancı Dil, ALES,KPSS sınav soruları çalınmış, fetö cüler yüksek puanlarla Üniversitelere girmeye başlamışlar.

12.00 Tl karşılığı yabancı dil sınavlarından geçmişler.

Bunlarda Himmet olarak gitmiş.

Diğer taraftan, Akademik ilanlar FETÖ cülere, adrese teslim çıkmış ve Üniversitelere yerleşmişler.

FETÖ cü Üniversiteler ile Yüksek Lisans ve Doktora anlaşmaları yapılmış.

Yüksek Lisans, Doktora çalışmalarını, ustaca hilelerle kısa zamanda tamamlamışlar.

Yayınları yükselmeye yetmeyenlerin, Üniversite dergilerinde yayınları gün be gün yayınlanmış, puanları yükseltilmiş ve atamaları yapılmış.

Bazı bölüm başkanlıkları bünyesinde Yüksek Lisans Programları açılmış, FETÖ cü Polis ve Askerlere belge verilmiş, belge alan bu fetöcülerin bir kısmı darbe sonu ihraç olmuş, tutuklanmış.

FETÖ cüler özellikle Tıp Fakültelerinde yuvalanmışlar, Tıp Fakültelerini kaleleri yapmışlar.

İdari kademeleri Rektörde teslim alan fetöcüler,Rektörden aldıkları destek ile, Bölüm, Ana Bilim Dalı Başkanlık seçimlerinde akademisyenlere mahalle baskısı uygulayıp istedikleri fetö cüleri seçtirmişler.

Hani birileri buralara kanunilikle seçim yapıldı diyorsa da,nasıl ele geçirdikleri belli.

Ezcümle Fetöcü bir Rektörün iddianamesinde yer aldığı şekliyle ;

Fetöcü Rektörler ;

2011’den itibaren FETÖ cülerin tamamına kadro vermiş, idari görevlere FETÖ cüleri atamış, Finans kaynaklı birimler ile Tıp Fakültesinde, zemini ve insiyatifi tamamen FETÖ cülere bırakmış, Tıp Fakültesini FETÖ cülerini kalesi yapmış, FETÖ cülerin kadrolaşmalarında baş sorumlu olarak icraat gerçekleştirmiş, FETÖ cülere ortam oluşturmuş, katkıda bulunmuş, böylece FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK etmişler

Bu kripto fetöcü Rektörler, kibar, beyefendi, tavazulu deniliyor, fetöcü deniliyor.

Bu kripto fetöcü Rektörlerin yaptıkları, FET/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK değil midir.

Bu kripto fetöcü Rektörlerin beyefendi, evet efendim ci davranışlarına aldanmamak lazım.

Fetöden beşeri ilişkiler dersi almışlar, çekirdekten böyle yetişmişler.

Görüşmelerinizde kibar olun, karşıdakinin nabzına göre şerbet verin ,onu sitayişkar sözler le meth edin.

Asker İmamları, sanki nokta atışı gibi, Üniversitelere alınmış ve faaliyetlerine zemin hazırlanmış.

Bu süreç içinde de FETÖ cüler Üniversitelerde rahat, rahat himmet, burs, abonelik gibi tüm faaliyetlerini icra etmişler.

Rektörler , idareci fetöcüler ,kendilerinden olmayan akademik personel üzerinde baskı uygulamışlar.

Rektörlerden randevu almak isteyenler bir yıl beklemiş, alamayınca ümidi kesmişler ve gitmişler.

Birçok akademisyene kadro vermeyerek, bezdirme ve yıldırma yolları ile üniversiteden gitmesini sağlamışlar.

Günün moda deyimi ile MOBBİNG uygulamışlar.

Büyük Üniversiteler dahil, güçlü olmadıkları üniversite yok.

Yargıda, emniyette ve bürokraside temizliğe gidildi. Hala temizlik devam ediyor.

Ama üniversitelerde bu örgüt ile ciddi bir temizlik yapılmadı deniliyor.

Özellikle kripto fetö cü Rektörler seviyesinde.

Geçenlerde bir “TV” programında, bir konuşmacı “70” e yakın Fetöcü Rektör olduğunu iddia etti.

Bu Üniversiteler için korkutucu bir rakam.

Üniversitelerde FETÖ soruşturma komisyonlarının koruma kollamalardan da bahsediliyor.

Üniversitelerde adli kontrollü veya takipsizlik alanlar hakkında ,idari soruşturma yapılmadığından söz edilmesi de enteresan.

Haklarında hiçbir adli işlem olmayanlar hakkında ,soruşturma yapılırken, adli kontrollü olanlar hakkında idari işlem yapılmamış.

Hatta Üniversiteler bu kişiler hakkında takipsizlik var diye, ilana çıkıp, atamalar yapıyormuş.

Takipsizlik tamam da Fetö idari soruşturması niye yapılmıyor.

Üniversitenin elemanlarını çağırıp lütfen bir dinleyin.

Devlette Adli Soruşturma ayrı, İdari soruşturma ayrı denilirken, Kanunilik ilkesi ile yönetilen Üniversitelerde bu ne perhiz, bu ne lahana.

Hala kripto fetöcü Rektör ve akademisyenlerin varlığından bahsedilmesi Ülkemizin için büyük tehlike.

Dikkat, şimdi Üniversitelerde boy, boy akademisyen ilanlarına çıkılıyor, özellikle Yrd.Doçent ilanları.

Geçmişleri kısa oldukları için,fetö tespitleri zor.

Bu kripto fetöcüler, başka tarikatlara kaymışlar.

Bu tarikatların isimlerini referanslarını kullanarak Üniversitelere yerleşiyorlarmış.

Her vatandaşa görev düşüyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız en yakın yere FETÖ cüleri bildirin talimatı verdi.

Bu bir vatani görevdir. Şairin sözleri ile bitirelim.

Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.

Köyümüze, evimize sahip çıkalım. Vesselam.

Düzeltme

AFYON ZAFER GAZETESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNE

Gazetenizin web sitesinde (https://www.afyonzafer.net), “Okur Köşesi” adlı bölümde 13 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanan “YÖK–ÖSYM ve FETÖ” başlıklı ve 01 Şubat 2018 tarihinde yayınlanan “Üniversitelerde FETÖ’nün dünü-bugünü” başlıklı haberlerde “Üniversitelerde Fetö’cü olduğu iddia edilen rektörlerden biri olduğum” iddiasını yansıtan bilgiler gerçek dışıdır.

Gazeteniz web sitesindeki bu haberlerde, somut hiçbir bilgiye dayanmaksızın, sadece yaşadığım haksız tutukluluk sürecinden hareketle “adıma ve unvanıma” yer verilmiş olması, kişilik haklarımı, mesleki kariyerimi ve toplumsal saygınlığımı zedelemiş, Anayasanın 38. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddelerinde güvence altına alınmış olan “Masumiyet Karinesi: Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ilkesini çiğnemiştir. Bu haberlerde yer verilen konular, şahsım bakımından gerçeklikten uzak ve darbe sonrası atmosferde yeterince araştırılmadan yapılmış, tümüyle gerçek dışı yorumlardır.

Nitekim anılan suçlama ile yargılandığım Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/401 Esas sayılı dosyasında, 19 Mart 2019 tarihinde hakkımda “Beraat” kararı verilmiş, yurtdışı çıkış yasağım da kaldırılmıştır.

Bu nedenle, kişilik haklarımın korunması ve haber yoluyla zarar verilmiş olan itibarımın iadesi için, 5187 sayılı Basın Kanunu hükümlerine uygun olarak tarafınıza ekte gönderilen “DÜZELTME ve CEVAP METNİ”nin gazeteniz basılı ve elektronik nüshasında kanunda gösterilen süresi içinde (ivedilikle) yayınlanması, ilgili yazıların arşivden ve internet sitesinden kaldırılması ve tekrar gerçeğe aykırı haber yapılmaması hususlarını ihtar eder, yasal haklarım saklı kalmak üzere;

Gereğini talep ederim. 28.09.2019

Prof. Dr. Hüsnü Salih GÜDER

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

Eski Rektörü

İletişim :

Ekinci Mah. Uğur Mumcu Cad. No: 25/1

Prestij Konutları A Blok Kat:3 D:16

Antakya-HATAY

Tel: 0 553 715 32 85

DÜZELTME VE CEVAP METNİ

Afyon Zafer Gazetesi web sitesinde, “Okur Köşesi” adlı bölümde 13 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanan “YÖK–ÖSYM ve FETÖ” başlıklı ve01 Şubat 2018 tarihinde yayınlanan “Üniversitelerde FETÖ’nün dünü-bugünü” başlıklı haberlerde şahsımın adını geçirmek suretiyle “Üniversitelerde Fetö’cü olduğu iddia edilen rektörlerden biri olduğum” algısını oluşturan bilgiler ve yorumlar gerçek dışıdır.

FETÖ/PDY terör örgütünün ülkemizin bütünlüğü ve milletimizin esenliğine karşı giriştiği haince darbe hadisesinin ardından, devlet organlarınca geliştirilen hızlı koruma refleksi sürecinde, kişiler hakkındaki şikâyetlerin gerçeklik düzeyi maalesef yeterince araştırılmadan çeşitli hukuki işlemler tesis edilmiştir.

Böyle bir atmosfer içinde, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptığım 2010-2014 yıllarında, bazılarının haklarında “kız öğrenci ve bayan personele karşı cinsel ayrımcılık ve taciz, ihaleye fesat karıştırma, hastane yakıt alımına fesat karıştırma, hastane yemek alımına fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, personel ve amirlerine hakaret, tehdit, baskı, kurum ve çalışanlarının huzur ve sükûnunu bozma” iddiaları nedeniyle disiplin ve ceza işlemleri yürüttüğüm personellerin husumete dayalı ve organize şikâyetleri ile “FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 31.08.2016 tarihinde tutuklandım.

Gazeteniz web sitesindeki bu haberlerde,somut hiçbir bilgiye dayanmaksızın, sadece yaşadığım haksız tutukluluk sürecinden hareketle “adıma ve unvanıma” yer verilmiş olması, kişilik haklarımı, mesleki kariyerimi ve toplumsal saygınlığımı zedelemiş, Anayasanın 38. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddelerinde güvence altına alınmış olan “Masumiyet Karinesi: Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ilkesini çiğnemiştir.Bu haberlerde yer verilen konular, şahsım bakımından gerçeklikten uzak ve darbe sonrası atmosferde yeterince araştırılmadan yapılmış,tümüyle gerçek dışı yorumlardır.

Nitekim anılan suçlama ile yargılandığım Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/401 Esas sayılı dosyasında, şikâyetçilerin tüm iddialarının “eski idari işlemlere karşı duydukları husumetten kaynaklandığı, daha önce Hatay C.Başsavcılığı ve YÖK Başkanlığına yapılmış ve gerçek dışı oldukları tarafımdan ispat edilmiş olan eski şikâyet konuları oldukları, darbe sonrası atmosferden yararlanarak FETÖ suçlaması şeklinde yeniden dile getirildikleri ve tümünün mesnetsiz iftiralar oldukları” tarafımdan ispat edilmiş olup, 19 Mart 2019 tarihinde hakkımda “Beraat” kararı verilmiş, yurtdışı çıkış yasağım da kaldırılmıştır.

Bağımsız yargı kararıyla tescil edildiği gibi, hakkımdaki “örgüt üyeliği” iddiası iftiradan ibarettir. Vergileriyle kurduğu okulların sıralarında yetiştiğim, bilgi, kültür ve irfanımı borçlu olduğum, yedek subay olarak şerefle ve gururla askerlik hizmeti yaptığım aziz milletimize her şartta ve daima hizmete hazır olduğumu, Afyon ve Türkiye kamuoyuna saygı ile bildiririm. 28.09.2019

Prof. Dr. Hüsnü Salih GÜDER

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eski Rektörü