Yatırımcılar Neden Popüler Piyasa Endekslerinde İşlem Yapar?
 
 
Hisse senedi piyasalarında gözler, yıllar içerisinde değişim göstererek bireysel hisse senetlerinden ziyade geniş kapsamlı endekslere yönelmiştir. Popüler piyasa endeksleri genel olarak özel şekilde gruplandırılmış hisse senetlerinden oluşmaktadır. ABD’deki S&P 500 veya Almanya’daki DAX ve Japonya’daki Nikkei endekslere örnek olarak gösterilebilir. Endekslerdeki alım-satım işlemleri bir ülkedeki hisse senedi piyasasının sağlığını yansıtır ve yatırımcıların o ülkedeki hisse senedi piyasasındaki makro oynamaları değerlendirmesine olanak tanır. Eğer piyasa endeksleri üzerinde nasıl işlem yapılacağına dair bilgi edinmek istiyorsanız PrimeTrade sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 
Hisse senedi piyasaları, şirket paylarının belirlenen bir fiyattan işlem görmesi için oluşturulan bir kamu kuruluşlarıdır. Payların listelendiği bu piyasalarda özel bir konuda uzmanlaşmış şirketlere ait paylar işlem görür. Mesela ABD’de en büyük hisse senedi piyasası New York Menkul Kıymetler (NYSE) Borsası’dır.
 
Piyasa katılımcıları bireyler, kurumsal işlemciler, bankalar, sigorta şirketleri, yatırım fonlarının yanında kendi hisselerine işlem yapabilen kamu şirketlerinden oluşmaktadır. Büyük işletme sermayesine  sahip şirketlere ait hisselerde likidite daha fazla iken, küçük işletme sermayesine sahip şirket hisseleri daha az likit olarak kabul edilir. Hisse senetleri, sermaye tahsisi sağlayan bireyler ve kurumlar tarafından başlıca varlık sınıfı olarak değerlendirilir. Hisse senedi piyasasında işlem yapmak için mevcut menkul kıymetlerin yapısını, değerleme sürecini ve sermaye akımları gibi konuları bilmememiz gerekmektedir.
 
Genelde yatırımcılar hisse senetlerine yöneldiğinde, adi hisse sentleri üzerinde dururlar. Adi hisseler, menkul kıymetlerin bir türü olarak karşımıza çıkar ve sahiplerine şirket sermayesinde ortaklık imkanı sağlar. Adi hisseler genel kurulda oy kullanma hakkına sahip olabileceği gibi olmaya da bilir. Adi hisseler sermaye yapısı bakımından en alt seviyede yer almaktadır ve genellikle iflas durumunda sermayeden en son hak alımı sağlar. Şirketin tasfiyesi durumunda ise adi hisse senedi sahipleri, tahvil ve kredi alacaklıları ve nitelikli hisse sahiplerinden sonra paylarını alabilmektedirler. Sermaye yapısındaki en riskli varlıklar olma özelliği ile adi hisseler genellikle iyi bir kazanç oluşturur.
 
Adi hisseler, örneğin yönetim kurulunun seçilmesi gibi belli başlı konularda sahiplerine oy hakkı kazandırır. Adi hisse senedine sahip olan kişiler oy kullanmak yolu ile yönetim kurulu seçilmesi gibi konularda veya şirket hedefi veya politikası oluşturulması konularında etkili olabilir.
 
Bir hisse senedi endeksi ise genellikle en likit hisse senetlerinden oluşmaktadır. ABD’de S&P 500, Dow Sanayi Ortalaması ve Nasdaq Bileşik gibi üç büyük endeks bulunmaktadır. S&P 500 endeksi birçok farklı şirketi bir yelpazede yansıtırken, Nasdaq yüksek oranda teknoloji alanındaki şirketleri kapsamaktadır. ABD’deki endeksler hakkında daha fazla bilgi almak için PrimeTrade sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 
Yatırımcılar endekslerde işlem yaparak bir ülkenin hisse senedi piyasalarındaki durumu takip edebilir. Yatırımcılar ayrıca bu piyasaların düşeceğine dair satış yönlü işlem açabilirler. Yatırımcılar aynı zamanda çift işlem uygulaya bilir, bir endekste alım yaparken diğerinde satış pozisyonu açabilirler. Örnek olarak, eğer yatırımcı Alman piyasalarının ABD’ye göre daha iyi performans göstereceğini düşünüyorsa, DAX endeksinde alım yaparken aynı anda S&P 500 endeksinde satış pozisyonu açabilir. Bunun gibi piyasa işlemleri PrimeTrade üzerinden gerçekleştirilebilmektedir.
 
Endekslerde işlem yapmak, başınız ağrımadan veya aracı kurum üzerinden tak bir hisse satın almadan hisselerin geneline işlem yapmanızı sağlar. Başlıca hisse senetlerinin bir çoğunun endekslerin içerisinde yer alması, endekslerin bu hisselere paralel hareket etmesini sağlar ve endekslerde işlem yapmak bir ülkenin hisse senedi piyasasında pozisyon almanın en pratik yoludur. 
 
Editör: Haber Merkezi