TEKİN HASAN’LA, ALAMAN!..

Sandıklı Öğretmen Evinin karşısında, Zirai Donatın Kurumu’nun eski halini bileniniz çoktur.
Yumurtacıların aldığı yer, yani Hasan Tekin efendinin…
Bugünkü durumunu gördünüz mü?
Etrafı kale duvarı gibi çevrili, sundurmaları kaldırımın üstüne taşmış durumda..
Peki… İmar veya tadilat izni var mı?
Olmadığı söyleniyor.
Ki, izni olsaydı biz iki defa gündeme getirdik, tekzip veya açıklama yapılmadı.
Buradan çıkan anlam şudur: imar veya tadilat izni yoktur..
Hasan Efendi, Sandıklı’yı başıboş sanmış ki; işine geldiği şekilde kafasına göre, yapmış..
Vatandaşın ağzına sakız olmuş: “Zengin malı yıkılamaz..” diye…
Bu dedikoduların yapılmaması için:
Belediye bu dosyayı hemen açmalı ve gereğini yapmalıdır.
Yapacağından da, kuşkumuz yoktur…
Yapılmazsa; “Alaman efendinin durdurduğu” iddiası, gerçek çıkmış olur.

******** 
Sandıklıspor düşme hattına girince, ortada bırakıp kaçan ilk adamdır Hasan Tekin efendi…
Neden kaçmış?
Vakti yokmuş!
Hay Allah…
Vaktiniz yokta: akşamları eski Emek sinemasının yan tarafındaki özel dairede toplanıp, pişti, papazkaçtı veya tombala oynadığınız, yakın ilçelerdeki eğlence mekanlarında nasıl vakit harcadığınız iddiaları yalan mı yoksa?
İzmir, TIR, şoför iddiaları da, yalan öyleyse…
SANJET’ten kuyuyu kaptıktan sonra, Sandıklıspor’la ilişkini kestiğin iddiaları da, yalan mı yoksa?
Ağzı olan konuşuyor, Hasan Efendi…
“En yakın arkadaşı kimdir?”, diye sordum. Alaman dediler…
Demek ki: piyasada konuşulan dedikodular sizden çıkıyordur: “Başkanı biz seçtirdik!”
Külliyen yalan, palavra…
Alaman, konuştuğu zaman mangalda kül bırakmaz. Bütün bakanlar, müsteşarlar, başbakan, hatta cumhurbaşkanı yakın dostudur…
Hatta, “Obama’yla, Putin’le Papa’yla yakın dostluğum var” derse, sakın şaşırmayın…
Kompleksini yenemeyen birinin, egosunu tatmin için dediği doğru olur mu?

OSSSMAN EFENDİ…

Taze siyasilerimizden Osman Özata efendi…
İddiaya göre; bir inşaat şirketinin işlerini takip ettiğin, şirketin pürüzlü arsalara inşaat yaptığı ve bu arsaların çözülmesi yıllar sürecek işlerini, tereyağından kıl çeker gibi çözdüğün ileri sürülüyor…
Buradan şu anlam çıkıyor: sabahtan akşama belediye imar işlerinden çıkmaman bu iddiaları güçlendiriyor…
Ara kablosu Osman Efendi…
Siyasetle ticareti karıştırmayacaksın, bu bir…
Politikacıysan eğer yalpa yapmadan yürüyeceksin, yoksa tökezler düşersin, bu iki..
A’yla konuştuğunu değiştirerek B’ye, B’yle konuştuğunu yamultarak A’ya götürüp ara kablosu olmayacaksın, sigortayı attırırsın, bu da üç…
Benim fotoğrafımı çekmen hiç önemli değil, istersen çıktısını al, imzalayayım hatıra olarak sakla…
Çizimi 120 metrekare olarak satılan yerlerin proje değişikliğiyle 100 metrekareye düşürülen yerlerdeki hak sahiplerinin şikayetlerini, ayrıca hastane arkasında yaptığınız binaların sundurmalarının imar izni var mı-yok mu gibi iddiaları tek tek gündeme getireceğiz…

KAYBOLAN YATIR…

Belediye parkına yapılacak binanın temeli kazılırken, üç kişinin iskeletlerinin bulunduğu söylendi.
Bunlardan birinin “Mürüvvet Dede” isimli yatıra ait olduğu iddia edildi.
Ali Osman Karakuş’un Sandıklı Türbeleri isimli kitabının 211’nci sayfasında:
“Mürüvvet Dede günümüzde herhangi bir yapısı bulunmayan yatırlardandır. Hakkında her hangi bir bilgi yoktur.
Yeri tam olarak şimdiki belediye binasının yanında bulunan parkın içerisindedir. Parkın postaneye bakan kapısının yanındadır.
Mürüvvet Dede’nin etrafında üç adet daha mezarın olduğu anlatılmaktadır. Bunların kime ait olduğu ise meçhuldür.
Günümüzde yapılan istimlak çalışmaları neticesinde yatırlar ortadan kalkmıştır.” diye yazıyor.
Belediye Başkanı Çöl’ün inançlı, imanlı olduğu, her konuda olduğu gibi bu konuda da, hassas davranacağı biliniyor…
Çarşıda, çok gündeme getirilen bu konuya Başkan Çöl’ün mutlaka bir çare bulacağını, yatırı bir yere taşıyacağına kesin gözüyle bakılıyor…
********** 
Yazacak o kadar çok konu ortaya çıktı ki…
Sandıklı’da birkaç gün kalmamdan neden rahatsızlık duyulduğunu daha iyi anlamış oldum…
Ne diyeyim ki, hazım için limonlu soda içsinler!