Taşeronlar..

Bir dokun bin ah işit derler…

Üniversitede çalışan taşeron işçilerin dertlerini yazdık.

İç hizmette çalışan işçilerin hala sendikal sosyal hakları ödenmemiş.

İşçilerin en önemli dertlerinden birisi de Cumartesi mesaisi.

Bazılarımız, Cumartesi mesaiye çağrılıyoruz.

Zorunlu. Çalışıyoruz..

Yol parası veriyoruz. Öğle yemeği çıkmadığı için azığımız da getiriyoruz.

Ancak; koruma-kollama, bazıları Cumartesi mesaiye gelmiyorlar.

Bunlar masa başı, büro işi yapıyorlar.

Hizmet alımı denmiş, temizlik ihalesi ile alınmış elemanların asıl işi temizlik.

Hadi kurumun ihtiyacı var diyelim de, bu seçilenleri kim seçiyor, kimler seçiliyor, kebaplı işe.

Ama bunlar masa başında iş yapıyorlar, üstelik Cumartesi’de kebap.

İşçiler şimdiden soruyorlar. Yine mi aynı olacak. Yine biz Cumartesi mesaisine geleceğiz, bunlar evlerinde, çarşıda, pazarda tatil mi yapacaklar.

Bunlar isim isim, büro büro belli. Hastanede de var diyorlar. Bütün kurumlarda bu şekilde çalışan var.

Bazısı Üniversite mezunu,bir kısmı da Yüksek Lisans yapmış.

Temizlik üzerine akademik çalışma yapacak sanki.

Sayın Cumhurbaşkanınız ;Benim bürokraside her zaman en büyük rakibim, bürokratik oligarşidir.” Diyor.

İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği ,”bürokratik oligarşi” memur krallığı.

Kurumlarda bazıları vazgeçilmez eleman oluyor. Arkasından astığı astık, kestiği kestik. İstediğini kolluyor, istediğini de eziyor.

Beyefendi Cumartesi geliyor, çalışanları kontrol ediyor, kaşlarını karartıp, parmakla talimatlar veriyor.

Kasıla, kasıla, küçük dağları ben yarattım dercesine geziyor. Papyon takıyor makyaj yapıyor konserlerde şarkılar söylüyor.

İstediğini istediği gün çalıştırıyor. Her kurumda böyleleri vardır.

Hatırlatma. Kurumlar KANUNİLİK ilkesine göre çalışıyor.

Hele bir sınavları geçin, kadroya atanın. Sesinizi duyururuz.