Ak Parti aday adayları, il merkezinde seçim işleri başkanıyla birlikte basın toplantısı düzenliyor ve milletvekilliğine talip olduklarını açıklıyorlar.
Ak Parti’nin tüm aday adayları kamuoyuna aynı şekilde tanıtılacak.
Bugün Fazıl Şenel ve Ali Birdane’nin basın toplantısı var.
MHP en disiplini parti görünmesine rağmen, bu güne kadar bu tarz bir yöntemi gündeme getirmedi, isteyen “ben aday adayıyım” diye ortaya çıktı.
Kamuoyu aynı düzeni MHP’de ve diğer partilerde görmek ister…
Ak Parti aday adayları, ilçeleri, beldeleri ziyaret etmeye başladı.
Merkez ilçe ve diğer ilçe teşkilatları akşamları kapı kapı dolaşıyorlar.
Erken kalkanın, yol alacağına inanıyorlar…
Her seçimde iktidar partilerine doğal olarak milletvekili a.adayı başvurusu yoğun olur.
Bu seçimde Ak Parti, aday sıralamasında dengeleri iyi gözetemezse, işi zor..
Merkezden Mehmet Zeybek, Fazıl Şenel, Fatih Beder, Halil Ürün var..
Dinar’dan Mustafa tarlacı, Ali Özkaya, Ali Kaya var..
Sandıklı’dan Osman Akbaş, İbrahim Çetin, Mustafa Işık var..
Bolvadin’den ise Akif Özkaldı, Ali Birdane ve muhtemelen Mehmet Koca..
Emirdağ’dan iki aday adayı var..
20 Şubat’a kadar çıkacak aday adayları hariç..
Dengeleri gözeterek yapın bakalım listeyi, yapabilirseniz!
Bu arada: aday adayı olması merakla beklenen eski milletvekili Kamu Denetçisi, Ombudsman Zekeriya Aslan’ın, görevinden ayrılmaması çok aday adayını ve Afyon siyasetini tekelinde sananları çok rahatlattı.
Siyasi ve bürokratik tecrübesi olan Aslan, herkes gibi genel merkeze gidip milletvekili adaylığı için talepte bulunmadı.
Zira “siyasette kapı aşındırarak görev istenmez, görev verilir” düşüncesine sahipti.
Genel merkezin, bölgeden gelen yoğun talep karşısında Aslan’ın adaylığına olumlu bakmasına karşı, bulunduğu kuruma 900 aday arasından TBMM’ince seçilmesi nedeniyle, onayı istenen siyasi üst makamın son dakika kararıyla beklemesi için tavsiyede bulunduğu öğrenildi.
Seçime giren eski bakanlar, milletvekilleri, müsteşarlar, valiler ve yüksek bürokratlardan oluşan 900 kişi arasından TBMM’ince seçilen 5 kişiden biri olabilmek, hemşerimiz Zekeriya Aslan’ın siyasi ve bürokratik değerinin göstergesidir..
Afyon’da birlik ve beraberliği sağlayacak, Ankara’da, mecliste ağabeylik ve önderlik yapabilecek Zekeriya Aslan’sız bir listeyi oluşturun bakalım…
Sandıklı, Dinar, Bolvadin bu seçimde haklı olarak mutlaka vekillik beklemektedir.
Ak Parti bu seçimde de, merkez ağırlıklı bir liste oluşturursa 3 milletvekilli kazanması hayal olur..
Öte yandan; MHP’den aday olması muhtemel Gültekin Uysal’da seçime katılırsa, MHP iki milletvekili rahat çıkarır..
Hayırlısı olsun..
SANDIKLI’DA OLANLAR…
Sandıklı polisinin bundan iki ay önce yaptığı bir operasyonu sanki yeni bir operasyon gibi gösteren ve Sandıklı’nın hem yerel hem ulusal basında kötü anılmasına sebep olan Anadolu Ajansı muhabirine sormak lazım:
“Operasyon iki ay önce yapılmasına rağmen, İki ay sonra bu haberi neden servis ettin. Polis teşkilatını zora neden soktun? Senin Sandıklı’ya garezin mi var? Birileriyle hesabın mı var?”
Ak Parti ilçe başkanına sesleniyorum: Bu adam devletin resmi ajansının muhabiri aynı zamanda öğretmen aynı zamanda yakınının adına gazete çıkarttığı biliniyor. Daha önce, devletin çocuğuna verdiği diplomayı yırtıp büyük tepki toplayan kişi. Gitsin memleketi Antalya’da yapsın aynı bayat haberi, bi dakika tutuyorlar mı yerinde…
Her işi beceriyorsunuz da, bu adamın elinden devlet ajansının muhabirliğini mi alamıyorsunuz?
Sandıklı’ya zarar verenleri, vermek isteyenleri ayıklayın başkan…
*******
Okul öncesi eğitimin en önemli olduğu ana sınıfındaki bir öğretmeni , ikinci dönemde Yaşarlar Zekiye Ana İ.Ö.Okulunda alıp Miralay Reşat Bey İ.Ö.Okuluna gönderen, Sandıklı İlçe Milli Eğitim Müdürüne sormak lazım: anaokulundaki çocukların 4 ayda kaynaştıkları, sevdikleri, bir öğretmeni ikinci dönem başında başka okula göndermenin sebebi ne?
O sınıftaki küçük çocuklar yeni öğretmenlerine kaynaşıncaya kadar, ikinci dönem bitecek.
Bu yer değiştirmenin bir amacımı var, müdür bey?
********
Sandıklı Halk eğitim merkezi Aşçılık Kursu veriyor.
Sandıklı’da aşçılık kursu verebilecek 8-10 aşçı varken, kurs Ak Parti ilçe yönetim kurulu üyesi bir şahsa veriliyor. Aynı şahıs İmam hatip Okulu’nun yemek işini yapıyor ve kursuda İmam hatip okulunda veriyor. Devletten de, parasını alıyor…
Etik mi, değil mi?
