SEÇİM HAVASI…

Geçmiş seçimlerle mukayese edilirse:

Ne kent merkezinde, ne de ilçelerde seçim havası yok…

Vatandaşta seçim heyecanı da yok.

Sadece seçilecek adaylar da, heyecan ve hareketlilik var.

Ama; onların heyecanı ve hareketliliği seçmene bi türlü yansımıyor…

Dün, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun mitinginde, heyecan görülmediği gibi..

İl başkanlığını daha önce başarıyla yerine getiren Nevzat Ercan ve ekibi her nedense bu seçimde çok hareketsiz ve heyecansız görünüyor.

CHP il teşkilatı, dün beklenen kalabalığı toplayamadı.

Eğer bu görüntüyle seçime gidecek olurlarsa, işleri zor…

Kapı kapı dolaşan, halkla kucaklaşan sadece Burcu Kayıkçı..

Doktor Ecer ve diğerleri, seçim çalışmasının kıyısında, ucunda duruyor…

İlçelere, beldelere giden yok, merkezin etrafında dolaşıyorlar.

Her ne kadar partilerin 3-1-1 vekil çıkaracağı ağırlıklı düşünce olsa da, sürpriz sonuç çıkabilir.

MHP, tam kadro Afyon’un her bölgesine dağılmış harıl harıl çalışıyor.

Liste açıklandıktan sonra geçirdiği sarsıntıdan eser bile kalmamış…

Tüm partililer kenetlenmiş, canla başla çalışıyor.

Teşkilatın dağınıklığıyla en zayıf halka CHP görünüyor..

Basınla ilişkileri çok zayıf ve basın bülteni yazıp, fotoğraf çekip dağıtacak ekipleri bile yok!

MHP’de basınla ilişkiler iyiye gidiyor, il başkan yardımcısı tecrübeli gazeteci Ertuğrul Sevim sayesinde parti icraatlarının kamuoyuna duyurulması her geçen gün artıyor…

Ak Parti’nin cengaver bir basın danışmanı var: Satılmış Akkaş…

Tek başına bütün haberleri yazıyor, fotoğrafları derleyip anında ulaştırıyor…

Ak Parti’de sistem oturmuş. Satılmış Akkaş hergün 7-8 haber yapıp basına ulaştırıyor…

Bu sayede Ak Parti’nin çalışmaları kamuoyuna yansıyor…

SEÇİMİ ETKİLİYEN FAKTÖR…

Geçen hafta Afyon’dan bir esnaf arkadaş aramış ve “Ekonomi çok kötü, küçük esnaf can çekişiyor.” demişti.

“Bana değil, milletvekili adayları dolaşıyor onlara anlat.”demiştim.

Tesadüf bu ya.. Vekil adayı kahvede konuşurken rastlamış ve sormuş:

‘‘İlimizin sorunları çözülürken bu arada ekonomide rahatlayacak mı?’’

Vekil adayı, bu sesin gaipten geldiğini sanıp, tavana iyice baktıktan sonra yanıtlamış:

‘‘İlimizin sorunları ne kadar çabuk çözülürse, ekonomisi de o sürede büyük canlılık kazanır...’’demiş.

Ben de “Bak milletvekili adayı hem ilin sorunlarını hem de ekonomiyi düzelteceğini söylüyor.. Ne güzel..” deyince….

Telefondan bir süre ses gelmedi.

Zaten sonra da gelmedi...

Muhtemelen şöyle olmuştur:

Vatandaş ”Ekonomi ne zaman rahatlayacak?..’’ deyince, vekil adayı tavanı kontrol etmiş ve ‘‘İlin sorunlarından sonra, kısa sürede ekonomik sıkıntılarda çözülür...’’ dedikten sonra, vekil adayının yanında gelenler hep birlikte sırıtarak çok mutlu olduklarını ifade etmişlerdir.

Bir alkış kopmuştur...

Herkes yanındakine ‘‘Hakikaten vekil adayımız bu işi biliyor’’ demiştir.

Vekil adayı ile birlikte gelenlerden  ‘‘E bravo...’’, ‘‘Yani milletvekili olacakta böyle olur...’’, ‘‘Kararlılıkla söyledi...’’,  ‘‘Şimdi ağlayacağım...’’ gibi sesler yükselmiştir..

Milletvekili adayı ekonomi kısa sürede düzelir deyince:

Kahvehanedekilerin elleri cepte..

Bakıyorlar düzeldi mi?

İşaret parmakları, deliğe takılınca...

Kahvehane sakinlerinden ses yok...

Bence; cebiniz delikte olsa, vekil adaylarına memlekete ne yapacaklarını sorun, işaret parmağının takılı olan deliğinden bahsetmeyin, ekonomiyi sakın sormayın.

Tavana bakarak dediklerine de inanmayın.

Kendi halinizde yuvarlanın gidin…

Diyeceksiniz ki: “Cebin, seçimle ne alakası var?”

Çok var.. Seçimin kaderi, ekonomiye bağlıdır..

Vatandaş, elini cebine atar..

Bakar, cep delik mi?

******* 

Bolvadin’den MHP’nin koçu, Beton Ahmet diyor ki:

“ Lokantalar boş, parklar boş, otobüsler boş, üretici perişan, inşaatlar satılmıyor, tarla takla boş.. Ben bunları görüyorum.. İçi başka dışı başkalarından, dili başka kalbi başkalardan, hem kendini hem de başkalarını kandıranlardan, sana sığınırım ya yarabbi!..”