SANDIKLI MYO’DA GARİPSENEN TEFTİŞ!..

Sandıklı MYO’da yakılan FETÖ kitaplarını araştırmak için gelen heyetin göstermelik soruşturma yaptığını iddiasıyla, kamuoyunun bilgisine sunulmak üzere bize gönderilen çok ilginç bir mesajı aynen yayınlıyorum:
Geçen çarşamba günü Sandıklı MYO yöneticileri çok rahat bir şekilde ertesi güne toplantı hazırlığı yaptılar.
Okulda bir salona projeksiyon makinası yerleştirdiler.
Perşembe günü (15.12.2016)  tarihinde Afyon'dan 2 Profesör hoca öğlen saatlerinde okula geldiler.
Bu kişiler Rektör Mustafa Solak'ın ÖSYM temsilcisi yaparak ödüllendirdiği Prof.Dr.İbrahim Mutlu ve Fen-Ede.Fak.Dekan Y. yaptığı Mustafa Yıldız idi.
Rektör hocaya çok yakın bu 2 kişilik heyet güya; sizin ortaya çıkarttığınız kitap yakılması olayını araştırmaya (araştırmamaya) gelmişlerdi.
Şöyle ki tüm öğleden sonra yemek, çay, pasta ve sohbetlerle geçirildikten sonra saat 17.30 da kitapları usulsüzce yaktırdıkları birkaç kişi ve kendileri lehine konuşacaklarını bildikleri isimleri sırayla toplantı salonuna almaya başladılar.  Güya gece saatlerine kadar araştırdılar.
Olayın gerçeğini öğrenmek isteyen çok sıradan bir kişi bile böyle bir soruşturmada:
-Bu terör örgütünün kitaplarının okulda ne işi var? 
-Kim/kimler tarafından getirildi?
-Neden yakılıp imha edilmesi için darbe kalkışmasından 40-50 gün sonrası seçildi?
-Neden tutanak tutulmadan panikle gizlice yakıldı?
-Neden yakılma işinden 40-50 gün sonra resmi belgede sahtecilik yapılarak geriye dönük belge tanzim edildi?
-Okul müdürü Yusuf Karaca soruşturmada neden tüm bu olanlardan haberi yokmuş gibi davranıyor?
-Aynı müdür basına gönderdiği tekzip de ise kitapları kendisinin araştırıp buldurduğunu ve yaktırdığını söylemekte, bu çelişkiler neyi, kimi gizleme çabasıdır? Gibi benzer soruların sorulması gerektiğini bilebilecek iken…
Bu iki kişilik kurul “kitapların yakılmasından memnun musun?”, “garip olan ne var ki?” gibi olayı araştırmama hatta örtme çabası içine girmişlerdir.
Hatta sordukları soruları anlattıkları ile geliştirmeye ve gerçekleri anlatma çabası içine giren kişileri uyararak “sadece sorduklarımıza cevap ver” şekline sığ bir araştırma yapmışlardır.
Uyarıları dikkate almayıp anlatılan bazı gerçekleri ve isimleri de ifade tutanaklarına yazmama çabası göstermişlerdir.
Akademik bazı personeli istediklerimizden başka cevap verebilirler kaygısıyla ifadeye bile davet etmemişlerdir.
Muhtemelen bu davranışlarıyla da kendilerine makamlar veren Rektör Hocalarının istediği şekilde bir sonuçla bu işi örtecek şekilde rapor hazırlayacaklardır.
Afyonda esnafın kullandığı güzel bir atasözü vardır; ''Kefen alacak müşteri gözyaşından belli olur.''  diye.
Maalesef yine her zaman ki gibi kriptolar kripto faaliyetlerine devam etmektedir..”  

BİRLİK İÇİNDEYİZ..

Kayseri’de hain terör örgütünün kalleşçe saldırısı hepimizi derinden sarstı.
Ülkemizin istikameti bellidir.
Bu istikameti belirleyecek olan terör odakları değil, millettir.
Türkiye’nin gelişmesine ve istikrarına göz dikenler, ülkemizin gündemini teröre çevirmek isteyenler asla başarıya ulaşamayacaklardır.
Herkes bilmelidir ki ülkemiz her türlü terör örgütüyle ve onların arkasındaki vesayet odaklarıyla mücadelesinde kararlıdır.
Terör bitecektir, biz bunda kararlıyız ve ne gerekiyorsa da yapacağız.
Korku ve panik yaratmaya odaklı bu hain saldırılara karşı milletimiz, her zamankinden daha fazla birbirine kenetlenerek, birliğine ve dirliğine sahip çıkacak bu hainlere en güzel cevabı verecektir.
Terör bizleri, yıldırmayacak daha da güçlendirecektir.
Bu elim saldırıda hayatını kaybederek şehadete ulaşan güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Milletimizin başı sağ olsun.