Kuzum Ossman..

Oluyor.. Mektuplar bazen adres şaşırıyor..

Yanlışlıkla bize gelen bir mektubu yayınlıyoruz:

‘‘Kuzum Ossman..

Geçenlerde odanda şarkı söylüyordun…

Yukarıdan hasretle seni dinledim…

“Saçlarım tarumar gözlerimde nem...

Ateşe benzerdim küle döndüm...” diyordun..

Ne oldu sana evladım?

Yoksa aktif siyasete mi başladın?

Yazıcı adamın siyasette ne işi olur evladım otur oturduğun yerde yaz, çiz..

Siyasetle yazıcılığı bir arada götürürsen vebal alırsın be oğlum..

Son aylarda pandemiden buraya çok göç oldu..

Belki ‘‘Bizim parsel-marsel işleri tee oralara kadar ulaştı mı?’’ diyebilirsin..

Ulaştı evladım...

İmar şeylerinde şey yapıyormuşsun.. Olmaz yapma kuzum.. Onlar kazanıyor ben de kazançlarından hakkımı alıyorum diyebilirsin.. Yanlış işten hak alırsan haram olur be evladım.. Yazıcıya yakışır mı bu?

Dün pandemiden gelen Sami Bey’le karşılaştım..

Senden büyük övgüyle bahsetti:

‘‘Bu çocuk akıl küpü.. Aldığı tarlalar bir süre sonra arsaya dönüşüyor.. Belki hissi kabbel vuku ile tespit ediyor alacakları yerleri.. Belki de istiare yapıyor.. Bütün formülleri biliyor, ortağı da sağlam seçmiş..” dedi..

Ben de ona senin çocukken 2 kere 2 nin 4 etmediğini nasıl formüle etiğini anlattım, gülüştük..

Ayrıldıktan sonra derin düşüncelere daldım; benim oğlan herhal dünyevi işlere daldı, ahireti unuttu galiba diye üzülmeye başladım evladım..

Kamil Bey’de burada, hani şu tarladan bişey olmaz diye aldığın gayrimenkulün sahibi..

Zebanilere ‘‘Nasıl kazık yediğini” anlatırken karşılaştık..

Senin, etrafındaki çıkar gurubuyla çevirdiğin dolapları “Ahiret” gazetesinde de okumuş, çok üzülmüş, ‘‘Büyük hata yapıyor’’ dedi..

Oysa ben sana, “kursağından haram veya gözlü lokma geçmesin” diye sıkı sıkı öğütlemiştim evladım..

Koltuk geçici, insanlık bakidir evladım..

Koltuğun gücüyle fırıldak çevirenleri de gördük burada..

Koltuktan kalktıktan sonra ortaya çıkıyor foyaları..

Fani dünyada yazıcı maskesiyle dolap döndürenlerin ateşten kurtulamadığı görüyor, kahroluyoruz evladım..

Dün akşam Mehmet Hoca söyledi, yeni yapılacak TOKİ binaların yakınlarında önceden gayri menkul toplamışsın.. Nerden biliyordun TOKİ’nin oraya yapılacağını, sen medyum musun be oğlum..

Yanlış yapılan her işin kokusu buraya geliyor kuzum..

Neyse konuyu değiştirelim:

Ninen sana bir takke ördü...

Ortası iğne dantelli, tam ortada ağzı açık bir kuş var, bayılacaksın...

İnşallah Umre ziyaretine gidip tövbe fırsatı bulursun da, orada giyersin çocuğum...

Unutma ki; Umre, kötü alışkanlıkların ilacıdır..

Kuzum Ossman..

Çok biliyorum diyorsun ama çok kullanılıyorsun.. Gerçi sende onları kullanıyorsun..

Fırsat varken küpleri doldurmanıza kızsam bile size laf anlatmak mümkün değil..

Deden ‘‘Torunum neden bu kadar değişti? Yazıcının içi dışı aynıdır, neden parsel-marsel işlerine daldı?..” diye sitem ediyor.

Bir de, mezarlığa ziyarete gelirken yalnız gel…

Dertleşelim be kuzum..

Bak evladım sakın kibirli olma, böbürlenme..

Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin, be kuzum.

Baban’’

**

Hayırlı Cumalar..