İncirdeki sır

Incirin anavatanı Akdenizin doğusu ( Adana, Hatay) olup dünyada ki bir milyon tondan biraz fazla olan incir üretiminin yaklaşık 300 bin tonu Türkiye'de üretilmektedir.
Belçika'da yıllık 400 ton incir tüketilmekte olup eskiden yaşlıların çok tükettiği bu meyveyi bu gün genç kızlar yaşlanmayı önleyici lifler içeriginden dolayı tüketmeye başlamışlardır. Bitkisel şeker içeriğinden dolayı kolesterol içermez. Ramazanların vazgeçilmez bir meyvesi olan incir Belçika'daki müslüman toplumu tüketimde büyk paya sahiptir. Incir ve meyvesine kısaca bir göz atalım.
Incir ağacı erkek ve dişi ağaçlar olarak yaratılmış olup bir çok dişi ağacın çiçeklerinin tozlanmasına bir erkek ağaç yeterli gelmektedir.I ncir ağacının çiçekleri meyvesinin içinde olup bir çok bitkide olduğunun aksine çiçek açmazlar. Erkek incir ağacının çiçeklerinde doğan yaban arıları larvaları büyüyüp geliştikten sonra dişi incir ağacının ciceklerinin icine girerler .Gerek erkek gerekse dişi incir ağacı çiçeklerinin ağızları kapalıdır. Normal şartlarda incir meyvesinin oluşabilmesi için erkek incir ağacı çiçeğindeki polenlerin dişi incir ağacı çiçeğinin içine girmiş olması gerekir. Küçücük bir sinek bu görevi canla başla yerine getirmektedir. Sineğin amacı yavrularının aç kalmaması olmasına rağmen aslında bir yandan da incirin üremesine yardım etmektedir. Vefalı incir ağacı da sineğe olan borcunu meyvesinin içinde sineği barındırarak ve beslenmesini sağlayarak ödemektedir. Bu küçük böceklerin ana rahmi erkek incir ağacı çiçeğinin kendisidir. Yeryüzünde bin ikiyüz canlı türü incirle beslenir.
Ocağına incir ağacı dikmek ata sözü incirin virane olmuş, terkedilmiş yapılardan kolayca çoğalan, taş ve temel aralarında filizlenip duvarları çatlatan, deviren bazende tek başına bir ormanı andıracak büyüklüğe ulaşan devasa incir ağaçları olsa gerek.
Incir Arapça'da Tin demektir. Kur'an'ı Kerim'de : İncire, zeytine, Sina Dağına ve şu emin belde (Mekke) ye andolsun ki, biz insanı gerçekten en güzel bir şekilde yarattık. (Tin – 1 – 2 – 3 – 4) olarak geçer.
Ebû Zer radıyallahü anhü diyor ki:
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e bir tabak incir hediye edildi. Peygamberimiz ondan yedi ve ashabına “siz de yiyin” dedi. Sonra, “Eğer cennetten (dünyaya) bir meyve geldi demem gerekseydi, “incir” derdim. Çünkü cennetteki meyvelerin çekirdekleri yoktur. İncir yiyin, çünkü o bâsur ve ayak ağrılarına yararlıdır” buyurdu. (Tefsir-i Kebir)
Sodyum, Potasyum ve Magnezyum açısından çok zengindir. Zengin bir C vitamini kaynağı olan incir, aynı şekilde fazla miktarda B3, B6, B2 ve K vitamini içermektedir. Çok az yağ içeren incirin kalp ve mideye çok faydası olan lif açısından çok zengindir.Incir çekirdekleri kalsiyum yönüden çok zengin olup bir bardak süt içemeyenler iki ya da üç adet incir yiyerek sütte bulunan kalsiyuma eşdeğer miktarda kalsiyum almış olurlar.
Aydın ilimize değinmeden geçemiyeceğim. Türkiye'nin incir merkezi dediğimiz Aydın'da Taze sarı lop incir C vitamini yönünden en zengin incirdir. Yaklaşık altı buçuk milyon ağaç ve senelik 140 ila 150 bin ton üretim gerçekleşmektedir. Eğenin incisi Aydın ilimizin ekolojik şartları, özellikle meyvenin olgunlaşma dönemindeki sıcaklık, nem ve rüzgar durumu kaliteyi pozitif yönde etkilemektedir.
Sofralarızdan eksik etmeyeceğimiz incirin faydaları saymakla bitmez. Potasyum incirin alkaliliğini sağlamakta ve iskeletimizin teşekkülünde büyük bir rol oynamaktadır. İncirin bir diğer özelliği de bağırsaklar da yumuşaklık oluşturarak kabızlığa bire birdir.
Şair Ebuzer ÖZKAN