İhtiras, hırs ve kin..

Bir şeyi kendisine veya çevresine zarar verebilecek kadar şiddetli arzulayan yani İhtiraslarına yenik düşen birini gördüğümde ona kanında boğulan develerin hikayesini anlatırım..

Malumunuz eskilerin tabiri ile çöl gemisi (sefînetu’s-sahrâ) olarak anılan develer susuzluğa, açlığa günlerce dayanabilen, hafızası güçlü hayvanlardır..

100 km.lik yolun haritasını hafızasına işleyebilir şaşırmadan dönebilirmiş. Ki güçlü hafızası kindar olması ile de ilişkilendirilir..

Ancak bedenen dirayetli olması zaafının olmasına engel değildir..

Develer çöldeki bir diken türünü (halkın deyimiyle deve dikeni -sarı diken) görünce dayanamaz, koparıp çiğnemeye başlarlarmış..

Dikenin damağını yaralamasına aldırış etmez, çiğnedikçe haz alır, hatta ağzından akan kanın dikenin tadıyla karışmasından ortaya çıkan lezzeti o kadar severlermiş ki daha da çok yermiş..

Kendisini durduramayan, hazza doymayan deve sonunda kan kaybından ölürmüş..

Bu yüzden Araplar, devenin bu dikeni yemesine “harese” yani “ihtiras” derlermiş..

Devenin zaafının ihtirasını ölümüne sebep olmasının bilimsel açılımı var mı bilmiyorum ama bildiğim şu ki: Güce, paraya doymak bilmeyen insanların ihtiras ve kontrolsüz hırslarının bedelini sadece kendilerini değil, toplumlar ödüyor..

Oysa; ihtiras, hırs, kin, nefret tohumlarının ekilmediği topraklarda birlik, dirlik içinde yaşamak varken..

**

Geçenlerde Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl efendi sosyal medyadan bir canlı yayın yapmış..

İddialara cevap vereceğine benden sözde gazeteci diye bahsederek yazılarımdan dolayı savcılığa şikayette bulunduklarını söylemiş..

Evet, Başkan yardımcısı Mehmet Öztopbaş şikayetçi olmuş, Mustafa Çöl Efendiyi de şahit göstermiş..

Ayrıca, Osman Işık Efendi şikayetçi olmuş..

Ve Hasan Coşar Efendi de ayrı bir şikayette bulunmuş..

Ve Çöl Efendi demiş ki: “Korktuğu için yazmayı bıraktı..”

Bakın efendiler: ben yazmaya başladığım yıllarda sizin bıyığınız henüz terlememişti..

Korksam bugüne kadar yazmam mümkün değildi..

Yazdığım her konunun da arkasında durdum..

Ayrıca, hata yaptığım konu olursa, özür dilemeyi de bilirim..

**

Çöl Efendi konuşmasında belediyenin borcundan bahsetmiş..

90-95 milyon borcumuz var demiş..

Oysa, seçim öncesi genel merkezde belirtilen rakam 115 milyon idi..

Şimdi belediye ve yan kuruluşlarının toplam borcu 200 milyonun çok üzerinde..

Şeffaf olup yayınlayamıyor, doğruyu söylemiyor..

Ne yaptın bu kadar borçla denilir diye mi, korkuyor, bilemem..

Hiçbir iddiaya cevap veremiyor..

**

Kamuoyunda konuşulan iddiaları burada yayınladık..

İddiaların tek tek incelenmesi gereken ciddi iddialardı..

Ancak, savcılık iddiaların hiçbirini incelemeye almadı..

Çöl Efendinin gazetesinde yazılanları da..

Biz, yazılarımızda kimseye küfür etmedik..

Ama onlar küfür de ettiler, 3-5 siyasiyi de ilave ettiler..

Demek ki, onların küfür edebilme ayrıcalığı var..

**

Kırkpınar Otelin yanına bir satış yeri yapılıyor..

Perguleli..

Kırkpınar Otele perguleden dolayı ceza yazılıyor, yanında yapılan yere izin veriliyor!.

Diğer taraftan;

Gurbetçi vatandaşın 2017 yılından önce yapılmış perguleli olarak satın aldığı ve daha önce ruhsatlı olan yere büyük ceza yazılıyor..

Geçenlerde 8 fotoğraf yayınladık..

Şimdi 8 fotoğraf daha yayınlıyoruz..

Bunların ayrıcalığı mı var?

Bugün başladık.. Devamı gelir..

**

Hayırlı haftalar..