Mehmet DEMİRHÜYÜK
[email protected]
   
 
          HAYATIMIZIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREN NOTLAR
 
İș,güç, koşturmaca derken hayatın ritmini kaçırdığımı yeni anladım. Çocuklarımla  bir akşam yemeği sonrası sohbet ediyorduk. Sohbet esnasında konu  kızmaktan açıldı. Dedem de sana kızarmıydı, kimin huyu kime çekmiş tarzı bir aile sohbeti....
 Yedi  yaşındaki küçük oğlum dedi ki; ben büyüyünce çocuklarıma hiç kızmayacağım, sen herşeye kızıp duruyorsun baba..
O an benim için milat oldu diyebilirim.
Kendi kendime; Eyvah! dedim.
Sen koştururken güya çocukların için, üzerlerine titrediğini zannederken, lüzumsuz ayrıntıları yakalayıp mükemmellik isterken,Çocuklarımın hafızasında kızgın,huysuz bir baba olmak ne kadar üzüntü vermişti.
O gün oturdum ve nelere kızdığımın listesini yaptım. O kadar uzun oldu ki liste;
* Gezmek için daha evden yeni çıkmışken yolda çocukların  tuvaletinin gelmesine.
* Çocuklar arabaya kek, büsküvi, simit susamı dökünce.
*Üzerlerini batırınca.
*Eşyalarını düzensiz dağınık kullandıklarında.
*Odaları dağınık olunca hele de aradıklarını bulamadıklarında.
*Okulda  kitabını veya defterini, kalemini,çantasını unutunca.
*Yemek yerken üzerlerine veya masaya yemek dökünce.
*Erimiş çikolatayı veya dondurmayı yerken evdeki halıya,arabanın koltuğuna damlattıklarında.
*Okul servisine geç kaldıklarında.
*Deneme sınavlarından ve yazılılardan düşük not alınca.
*Akşam işten gelip kanepeye uzandığımda kalem defter veya başka birşey  lazım dediklerinde.
*Performans ödevlerini son güne bırakıp, akşam vakti strafor ve yumuşak tel bulmak için çarşı pazar gezmeye gittiğmde.
*Bayramlaşmaya,misafirliğe, aile veya arkadaş oturmalarına gitmek istemediklerinde. 
*Eve gelen misafirlere görünmediklerinde.
*Ödevi zamanında yapmayıp geç saate bıraktıklarında.
*Geceleri tablet ve bilgisayar başından kalkmayıp geç yattıklarında.
*Televizyon kumandasını benim elimden aldıklarında.
*Ben televizyon seyrederken çocuklar kitap okumadıklarında.
*Kendi beğendiklerini almak istediklerinde.
*Annesinin yaptığı yemeği yemeyip aburcuburla doyduklarında.
*Yaktıkları lambayı söndürmediklerinde.
*Bilmiş bilmiş konuşup eleștirdiklerinde... Vesaire vesaire....
Velhasıl çocuklara kızmak ve onları laf bombardımanına tutmak ve zılgıtlamak  için herşeyden bir sebep çıkarabildiğimi farkettim.
En çok korktuğum şey ise Çocukların bana karşı sevgi gösterilerinde bulunmaları otoriteye boyun eğme miydi yoksa doğal öz benlik sevgisi mi? Bunun testini çok yaptım. Allahdan doğal olduğunu gördüm.
 
Yukarıda saydığım, uzun kızma nöbetleri listesinden sonra kendi kendimce çözümler düşünmeye başladım. Ve hemen yapmaya uygulamaya  koyuldum. Müsade ederseniz bazılarını sizlerle de paylaşmak isterim.
Gördüğüm her yere şu şekilde notlar iliştirdim.
1. Telefonumun alarmını kurup hergün o anı  yaşamadan önce șu notu okuyordum, "hiçbir şey çocuklarım dan daha kıymetli değil"
2. İkinci telefon notumda şöyleydi; bırak dökülsün, dağınık olsun,  nasıl olsa temizlenir, dağınıklık toparlanır.
3.Okul servisine geç kalırlarsa, arabayla götür, götürmek kızmaktan daha kolay.
4. Elektrik para demek lakin, ne zahmetle ulaştığını sürekli anlatıyorum. Çocuklar büyüdükçe kavrıyorlar.
5.Telefonumun not ikonunda sürekli "sabret,affet ve şükret” yazısını okudum.
6. Hiçbir anın tekrarını bir daha yaşayamayacaksın bu anın tadını çıkar.
7. Çocuklar senin aynandır. Aynada ne görmek istersen öyle davran.
8.Negatif  denizlerde yüzsen bile pozitif  limanlara demir atmayı bil.
9.Unutma,Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.
10. Herşey güzel olacak. Niyetin hayr olunca akıbet hayrolur.
11.Çocuklara karşı,”benim zamanımda” ile başlayan cümlelr kurma.
12. Çocuklar biriciktir onları kimseyle kıyaslama.
13. Eşim ve Çocuklarımla hayatın  anlamı var.
14. Sevgi ve Şefkatin içinde olması çocuklara yetmiyor. Bu  sevgi ve şefkati hisettir……..
15. Onlar talimatla ve komutla hareket edecek robotlar değil.
Bu notları hep tekrar  ettim. Sonuç iyi diyebilirim. Acizane  tavsiye ederim.
"Et-tekraru ahsen velev kane yüz seksen" diye bildiğimiz Arapça  Türkçe karışım bu tekerlemeyi çok duymuşuzdur. Yani, birseyi yüz seksen kere de olsa tekrar etmek iyidir, güzeldir.
Tekrar etmenin insan hayatının seyrini değiştirebileceğini hiç düşündünüz mü?  Hele cep telefonuna yazacağınız notların hayatınıza böyle olumlu katkısı olacağı aklınıza gelir miydi? Deneyin.