MENDERES’İN KAYNAĞI’NDAN……. RAİF ÖZTÜRK

RAHMET VE MİNNETLE ANDIKLARIMIZ

DİNAR’IN YAZAR VE ŞAİRLERİ

6. Halk Şairi İsmet Ceviz (1910-1992)

Halk şiirinin tarihi bir derinliği vardır. Türklerin yayıldığı her bölgede; halk şiiri, edebiyatın en güçlü kolu ve en önemli kültür aktarıcısıdır. Tamamen Oğuzlardan (Türkmen ve Yörük) oluşan Dinar kültür ikliminde de öteden beri Halk Şiiri kolunun temsilcileri olmuştur. Bunlardan birisi de Halk Şairi İsmet Cevizdir. İsmet Ceviz 01.02.1910 tarihinde Dinar’ın Akgün Köyü’nde dünyaya gelmiştir. İlkokulu köyünde okumuştur.

Çok zeki olan; Arapça’yı, Osmanlıca’yı anadili gibi bilen şair tam bir halk adamıdır. Halk kültürü ve sezgisi ile hazır cevap bir kişiliği vardı. İlkokul mezunu olmamasına rağmen ileri görüşlü bir insan olan şair, 1970 yılında Dinar’a gelir ve yerleşir. Büyükle büyük, ocukla çocuk olan şair, gezdiği, sohbet ettiği yerlerde doğaçlama, içinden geldiği gibi şiirler, meseller söylerdi. Şair 1992 yılında Dinar’da vefat etti.

İsmet Ceviz, hiçbir tahsili olmadığı halde kendi kendine okumayı öğrenen, halkı ve halkın tüm değerlerini ilgi, görgü ve sezgisi ile hazmetmiş bir halk adamı, halk şairidir. Üstün zekâsı, azim ve kararlılığı ile çocuk yaşta Arapça ve Osmanlıca’yı da öğrenen şair, ileri görüşlü bir insandır. Çocukluk yaşlarından itibaren hazır cevap, olayları şiir diliyle yorumlayan; anında duygularını irticalen dile getirme kabiliyetine sahiptir. İrticalen, yani doğaçlama şiir söylemek, Allah vergisi bir kabiliyettir.

Şair 1970 yılında Akgün Köyü’nden kalmış gelmiş, Dinar’a yerleşmiştir. Şiir okuduğunu biliyordum. Çünkü oğlu Nuri Ceviz’le dostluğumuz ve arkadaşlığımız vardı. Yine kendisini 1974’lü yıllardan beri tanıyor; karşılaştığı herkesle şiir diliyle gönül köprüleri kurduğunu biliyordum. Ama O’nu yakından tanımam 1982 yılında oldu.

Dinar İmam-Hatip Lisesi’nde Edebiyat öğretmeniydim. İlk şiirlerimden bir seçki yapmış, “Türklerin Türküsü” adıyla Sarıkaya Matbaası’nda basımını yaptırıyordum. Nasıl oldu bilmiyorum, biz matbaada dizgi yaparken matbaaya çıktı geldi. Matbaacı Salih Sarıkaya buyur etti ve bana “Halk şairi İsmet amca” diye kendisini tanıttı. Tabii beni de ona, “öğretmen, şair, kitabını basıyoruz,” diye tanıttı. Ben “İsmet Amcayı iyi tanıyorum”, dedim. Oğlu benim öğrencim, dedim. Şimdi İmam olan oğlu Kâmil Ceviz İmam-Hatip Lisesinde okuyordu. Ağırbaşlı, efendi bir öğrenci idi, çok severdim. Kamil’den övgü ile bahsettim. Hoşuna gitti, şiir yazdığımı da duyunca başladı okumaya… Bir, iki, üç, beş… Ben de alkışlayarak, can kulağı ile dinledim… Ondan sonra İsmet Amca’dan şiir dinlemem devam etti. Beni nerde görse şiir okur, bana dinletirdi. Ben Milli Eğitim Müdürlüğüne, Şube Müdürü olarak geçince oraya da gelmeye ve yeni şiirlerini okumaya başladı. Rahmetli Seydi Özata ile zevkle dinliyorduk. Ne yazık ki şiirlerini ne yazabildik, ne kayda alabildik. O Hakk’a yürüdü, okuduğu şiirle bizde buruk birer anı olarak kaldı. Halk şairi İsmet Ceviz’i ve daha sonra kaybettiğimiz Seydi Özata arkadaşımı rahmetle yâd ediyorum. Nurlar içinde yatsınlar… Mekânları Cennet olsun.

Saygılarımla. 16.06.2020