ET SEKTÖRÜNÜN BARONU!…

Baron kelimesini kullanırken seçerek kullandım..

Et sektöründe gayri meşru kazanç sağlayan “konseyin başı” anlamına geldiği için yazdım, “Baron”’u…

Gıda ve sağlık yan yana gelince büyük önem kazanıyor..

Hangimiz; bozulmuş süt, peynir, yağ, tavuk, balık gibi gıda maddelerini tüketmek, çoluk çocuğuna içirmek, yedirmek yani zehirlemek ister?

Sucuk ta aynı…

İçine konulan kimyasallar belirli bir standarta göre konuluyor, eğer ölçü şaşırırsa tüketenler kötü bir zehirlenmeye maruz kalıyor..

Ve sucuğun raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasallar kanserojen etkisine sahip…

Öte yandan: mekanik kıyma tabir edilen tavuk artıklarının (kemikleri, gagası dahil) özel makinalarda kıyma haline getirilerek, gıda boyası ile renklendirip bol miktarda baharat karıştırmak suretiyle damak tadına uygun çakma sucuk yapılarak piyasaya ucuz fiyatla sürülmesi, çok önemli…

Kelle etinden yapılan sucukta tağşişe esas sebep olan tükürük bezinin bulunması. Sığırdan çıkan kelle eti 8-10 kilo arasında geliyor.. Sucukçu kelle etinin yenilmeyecek kısımlarını ayıklamış olsa yarısına yakını fireye gidiyor. Kelle eti ayıklanmadan sucuğa karıştırılıyor.. Kelle etinin kilosu 12-14 lira arasında satılıyor ve günde 35-40 ton kelle eti sucuk sektöründe kullanılıyor..

Dün büyük bir otelin müdürüyle konuştum dedi ki: “Takkeli bir sucukçu yüzde yüz dana-sığır etinden mamul sucuğu 24 liradan teklif etti.. Eti 30 liraya alıyoruz. Aklınıza ne gelir? Ben bunu müşteriye nasıl yediririm? Bir terslik olduğunu düşünün, otelin imajı ne hale gelir? Bu sektörde büyük denetim eksikliği var. Afyon’a yazık olacak..”

Bunu anlatan Afyon’lu değil, İstanbul’lu.. Firmayı da söyledi.

Takkeli’den anlaşılır sanırım…

Öte yandan…

Densizin biri var, fason sucuk yaptırıyor. Günde 3 ton civarında..

Mesleği yap-sat inşaatçı…

Mekanik kıyma dahil ne varsa kullanıyor ve kilosu 9 liradan piyasaya sürüyor…

Ceylan derisinden yapılmış koltukta oturuyor, utanmaz adam..

Dandik marka dandik etiket kullanıyor…

Tam bir sahtekar..

İnşattan kazandığının on mislini bu sahte, sağlıksız sucuktan kazanıyor…

Bir haftadır, sahte sucuk imalatçıları gece çalışıyor…

Eg. De. Ayt. Sucuklarının gece doldurulduğu gibi…

Battal gazinin torunu mekanik sucuk imalatını dün durdurdu…

Bir sucuk işletmesinin gizli deposunda, 5 tonun üzerinde kelle eti ele geçirildi..

Tarım il müdürlüğü, özverili çalışıyor, denetimlerini bir hayli artırdı..

Maliye yetkilileri çok hassas davranıyor ve çok sıkı bir denetime girecekler…

*******  

Mezbahalara gelince…

Sektörün ileri geleni yani “baron”u olan zatın mezbahasında, buruselli ve tüborkül hastalığı olan hayvanlar kesiliyor…

Hastalıklı hayvanlara “ambulans” adı veriliyor…

Ambulansçıların kim olduğu belli, tefeci gurubu…

Normal kesim fiyatı 50 liraysa, hastalıklı hayvanlar 200 liraya kesiliyor..

Az bir kısmı Afyon içine büyük miktarı da, Ankara’ya gidiyor…

Emir geliyor, et gidiyor…

Hamuduyla yutan da, aynen Ankara’ya çalışıyor, finansörü meşhur tefeci C.A.

******* 

Dün konuştuğum bir ilgili: “konuya tam hakim değilsiniz.”dedi.

Doğru, ben sektörün içinde değilim ama dolu dolu bilgi ve belgeye sahibim…

******* 

Bir okurum, rüşvetle zinayı benzetmeme anlam verememiş..

Anlatayım:

Fıkha göre; zinanın ispat edilebilmesi için, “mil-ü mikale”durumunun tespiti gerekir…

Nasıl bir durum bu? Önce "mikale"yi anlatmak gerek. "Mikale" nedir? Bilirsiniz kadınlar kirpik diplerine, gözlerine siyah bir boya çekerler, buna sürme denir. Bu bir sıvıdır, deriden bir kabın içindedir, işte bu kaba "mikale" denir."Mil" ise, sürmeyi mikaleden alan, kirpikleri boyayan bir çeşit fırçadır."Mil"i alıp "mikale"nin içine soktuğunuz an "mil ü mikale" durumu meydana gelir. İşte "zina" nın ispatlanması için  "mil ü mikale" durumunda tespit gerekir, üstelik bu tanıklar tarafından söylenecektir, onlar da "Evet, bu kadınla bu erkeği mil-ü mikale durumunda gördük!" derlerse zina oluşmuş olur.

Rüşvet de, rüşvet olarak verilen numarası alınmış paranın cebin içinde yakalanmasıdır… Mil-ü mikale gibi!

Anlatabildim mi bilmem?