MENDERS’İN KAYNAĞI’INDAN….. RAİF ÖZTÜRK

RAHMET VE MİNNETLE ANDIKLARIMIZ

Dinar’ın yazar ve şairleri

ŞAİR İHSAN UÇAN

(D.(?)- Ö.20 Ağustos 1960)

Şair aslen Dinarlı değil. İhsan Uçan’ın, nereli olduğu bilinmediği gibi doğum tarihide bilinmiyor. Onu tanıyanlardan edindiğim bilgilere göre, İhsan Uçan eşini genç yaşta kaybediyor. Yine genç yaşta Pilotluk mesleğinden ayrılıyor ve Dinar’a kız kardeşinin yanına geliyor. Dinar çok hoşuna gidiyor ve Dinar’a yerleşiyor.

  1. Pilot İhsan diye tanınıyor. Cumhuriyet döneminin ilk Pilotlarından olduğu için “UÇAN” soyadını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söyleniyor. Güzel giyinen, kibar, beyefendi, çok kültürlü ve bilgili bir kişi olan şaire Dinar’da başta esnaf ve tüccarlar olmak üzere, herkes saygı duyuyor.

Dinar’ı, Dinarlıyı çok seven, Dinar’da yaşamaktan mutluluk duyan şairi üzen tek şey, gençlerin onu anlamaması ve kendisine takılmalarıdır. Bu durum O’nu çok incitir. Buna rağmen Dinar’dan ayrılmaz, ayrılamaz. İslâm dini hakkında bilgili, donanımlı olan İhsan bey, aynı zamanda iyi bir hattattır. Camilere yazdığı yazılarla da ün yapmıştır. O aynı zamanda güzel şiir yazan ve okuyan bir şairdir..

Cumhuriyetin döneminin Dinar’daki ilk aydınlarından olan Şair İhsan Uçan hakkında onu tanıyan Dinarlılardan çok olumlu anılar dinledim. Çok kültürlü, aydın ve beyefendi birisi olan İhsan Bey, her gün sokağa tertemiz takım elbise ve kravatla çıkıyor. Karşılaştığı herkese selam veriyor, günaydın diyor. Dinar esnafı ve tüccarları, onu çok seviyor, saygı gösteriyor, kahve içmeden bırakmıyorlar.

Çok sevilen şairin tek kusuru içki içmesi…”Dert ağlatır, aşk söyletir” derler ya, işte İhsan Beyin de bir derdinin olduğu tahmin ediliyor. Her gün sabah tertemiz, tıraşını olmuş, takım elbiseli, güler yüzle herkese “günaydın” diyerek çıktığı sokaktan; akşamüzeri içmiş, sarhoş olmuş bir vaziyette bazen nara atarak, bazen sallanarak, ama hiçbir taşkınlık yapmadan dönüyor eve… Bu yüzden o yılların Dinarlı gençleri zaman zaman kendisiyle “ Çek Pilot çek… Bu dünya sana da kalmaz.” diye takılıyorlar. Buna çok üzülüyor. Bu hemen her gün böyle devam ediyor. Kendisine kız kardeşinin baktığını, hem de çok iyi baktığı, hiç pasbal gezdirmediği anlatılıyor..

Onu tanıyanların bilmediği şey, aydın, kültürlü, şair, dini bilgisi yüksek, hattat olan bu beyefendi kişinin her gün niçin içtiğidir. Bilinen şey; genç yaşta pilotluktan ayrılması, eşini genç yaşta kaybetmesi, kendini yiyen bitiren bir derdinin olması… İşte bu dert, gizli bir sır. Pilot İhsan bu sırla ölüyor.

Ben, kendini yiyip bitiren sırrını kimseyle paylaşmayan, bu sırrı ile ölen İhsan Bey’i… Onurlu, beyefendi, kültürlü, şair, hattat İhsan Bey’i, dinlediklerimden hareketle “Kumalar’da Şölen Var” hikâye kitabımdaki, “Yüreğini Masaya Koydu” isimli hikâyede anlatmaya çalıştım. Dinlediklerimden hareketle İhsan Bey’in ruh dünyasını çözdüğüme, ama bu sırrı koruduğuma inanıyorum. Şair, hattat, Ramazanlıkta bir ay ağzına bir yudum içki almayacak kadar dine saygılı, kimseyi incitmeyen, kimsenin de yaralı gönlünü incitmesini istemeyen, Dinar Sevdalısı, çok onurlu İhsan Bey (UÇAN) 20.08.1960 tarihinde Dinar’da vefat ediyor ve Dinar’da toprağa veriliyor. Rahmetle anıyor, ruhunun şad, mekânının cennet olmasını diliyorum. Saygılarımla…