MARSYAS HEYKELİ SUÇIKAN’A MONTE EDİLDİ

Efsanesinden yola çıkılarak Marsyas Festivalinin isim babası olan Marsyas Heykeli, Dinar Suçıkan Park tesisleri önüne monte edildi.
Dinar’da Suçıkan bölgesinde efsane olarak kayıtlara geçen ve resmi tescili yapılan Marsyas Efsanesi kahramanı Çoban Marsyas’ın heykeli, Afyonkarahisar’lı İş Adamı İbrahim Alimoğlu tarafından gönderilen mermer kaidenin üzerine belediye ekipleri tarafından monte edildi.
Milattan önce ki çağlarda Kral Midas dönemi ve Dinar’ın o zaman ki ismi olan Gelene (Kalania), tespiti yapılan Suçıkan bölgesinde ki efsaneye göre, tarihte ilk müzik yarışmasının yapıldığı yer olarak kayıtlara geçti. Efsaneden yola çıkılarak Dinar Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi iş birliği ile ilçede 7 yıldır Uluslararası Marsyas Kültür Sanat ve Müzik Festivali adıyla etkinlik düzenleniyor. Belediye Başkanı Saffet Acar’ın girişimleri ile Marsyas Heykeli, efsanenin yaşandığı Suçıkan park girişine mermer kaide üzerine monte edildi.
MARSYAS EFSANESİ;
M.Ö. kurulan Gelene (Kalainai) adıyla kurulan ilçemizin yerindeki şehirde kral Midas yaşardı. Marsiyas ismindeki bir genç pınarın (Suçıkan) etrafında dolaşırken bir flüt bulmuştu. Ezelden de böyle bir flütünün olmasını isteyen Marsiyas böyle bir flüte kavuşmanın sevincini yaşayarak gece gündüz hiç durmadan çalıştı, sonunda çalmayı öğrendi.
Aslında bu flüt tanrıça Athena’ya aitti. Athena flüt çalarken yüzünün çirkinleştiğini suyun aksinden görünce flütü fırlatıp atmıştı. Marsiyas flütü çalmaya başladımı dinleyenler nağmelerinden sarhoş oluyor ve nağmeleri tüm çevreye dağılıp yayılmaya başlıyordu. Marsiyas sık sık konserler vermekteyken şöhreti kısa sürede Frikya’ya yayılmıştı. Herkes onu dinlemeye akın ediyordu. Derken şöhreti tanrı Apollon’un kulağına geldi. Apollon lir çalmakta usta idi, kimse onunla yarışmaya cesaret bile edemezdi. Apollonkıskançlık duygusu ile Marsiyas’ı halkın önünde yarışa davet etti. Yenen yenilene istediği cezayı kesecekti. Yarışma yeşil çayırlarla süslüTMOLOS (Bozdağ) dağı eteklerinde yapılacaktı. Üç kişilik jüri heyetine kral Midas başkanlık edecekti. Apollon liriyle tanrısal havalar çalıyor sanat ve su perileri olan Müz’ler ona koro halinde eşlik ediyordu. Marsiyas flüt çalmaya başlayınca ondan aşağı kalmamıştı. Jüri heyeti bir türlü karara varamamış ve yarışma bu yüzden uzamıştı.
Apolon şarkılar söyleyerek lir çalmaya başladı. Marsiyas’ın ssi güzel değildi bu yüzden yenik sayıldı. Fakat halk “Marsiyas Marsiyas” diye alkış tutuyordu. Kral Midas da oyunu Marsiyas’a verdi.Apollon bu yüzden çılgına döndü. Marsiyas’ı öldürdü, derisini yüzerek su kaynağındaki mağaraya astı. Bundan sonra bu su kaynağına Marsiyas denildi. (Şimdiki Suçıkan kaynağı)
Sıra Kral Midas’a geldi; Ona “Sen benim lirimin sesini dinlemekten acizsin o duymayan kulakların büyüsün eşek kulağı gibi olsun” diyerek ceza verdi. Midas’ın kulaklarıbüyüdü büyüdü ve eşek kulakları gibi oldu. Bundan utanan kral başına özel bir külah yaptırdı. Bu sırada bunu yalnızca berberi biliyordu. Onu da ölümle tehdit etmiş kimseye söylememesini emretmişti. Berber bu sırrı uzun zaman sakladı ama dayanamadı. Birgün su kenarına gelerek düşündü, bağırmak istedi, duyan olur diye korkarak bağıramadı. Bir su kenarına giderek çukur açtı ve etrafına bakarak çukura eğildi: “Kral Midas’ın kulakları eşek kulağı gibidir” diye seslsnerek çukuru kapattı ve oradan uzaklaştı. Böylece sır taşımaktan kurtulmuş, biraz olsun rahatlamıştı. Gel zaman git zaman bu çukurun bulunduğu yerlerde kamışlar çıktı, rüzgar estikçe onlardan fısıltılar gelmeye başladı. “Kral Midas’ın kulakları eşek kulağı gibidir” diye etrafa yayılıyordu. Gerçek böylece ortaya çıktı.
En azından 2500 yıllık Anadolu efsanesi böyledir. Bugün ilçemiz suçıkan kayalıklarında gezenler. rüzgar estikçe sihirli flüt efsanesini hatırlarlar.   
 
Editör: Haber Merkezi