BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA’ ANILDI,
 
Türk Ocakları Dinar Şubesi gerçekleştirdiği “ PERŞEMBE SOHBETİ”NDE Bayrak şairi Arif Nihat Asya’yı andı ve Türkiye’ye yönelik Terör Saldırıları ile Fırat Kalkanı Harekâtı’nı konuştu.
 
Dernek binasında akşam saat 19.00 başlayan sohbet toplantısında; programa şehitlerin aziz hatırasına saygı duruşu yapılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlanıldı. Daha sonra 27 Aralık 1936 yılında kaybettiğimiz İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 11 Aralık 1975 yılında kaybettiğimiz Büyük Türk Milliyetçisi Hüseyin Nihal Atsız, 31 Aralık 1988 tarihinde kaybettiğimiz Türk-İslam Ülküsü’nün büyük Mütefekkiri Seyit Ahmet Arvasi Hoca, yâd edildi ve ruhlarına “Fatiha” okundu.
 
Kürsüye davet edilen Türk Ocakları Dinar Şube Muhasibi Kadir Çalışkan “Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın ölümünün 42’inci (5 Ocak 1975) yılı sebebiyle bir sunum yaptı. Çalışkan, şairin hayatı, vatanseverliği ve şiirlerindeki milli duygu hakkında bilgiler verdi. Kadir Çalışkan sunumunu, şairin Fetih Marşı şiirini okuyarak bitirdi.
 
Dinar Yazarlar ve şairler derneği Üyeleri Hasan Alpars, Mehmet Akif ERSOY’UN “İstiklal Marşı” isimli şiirini, Mehmet Ozcan, Arif Nihat Asya’nın “Ağıt” isimli şiirini, Yaşar Sağlam, Arif Nihat Asya’nın “Bir Rüzgar Bayrak Bekliyor” isimli şiirini, Türk Ocakları Dinar Şubesi Üyelerinden Mustafa Şanal, Nihal Atsız’ın “Topal Asker” şiirini, Mustafa Özkan, Arif Nihat Asya’nın “Bayrak” şiirini ve Raif Öztürk, Arif Nihat Asya’nın “Anne” isimli şiirini okudu.
 
Sohbet toplantısının ikinci bölümünde de Şube Başkanı Raif Öztürk “Türkiye’ye Yönelik Emperyalist Saldırılar-Terör Örgütleri ve Fırat Kalkanı Harekâtı” başlıklı bir sunum yaptı.
 
Şube Başkanı Öztürk, Slâyt görüntüleriyle de destelediği konuşmasında özet olarak şunları söyledi. “Değerli Türk Ocaklılar, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı’nın emperyalist güçleri Ortadoğu bölgesini ve Osmanlı Devleti’ni emperyalist emelleri doğrultusunda dizayn etmeye çalıştı. Başarılı da oldular. Osmanlı İmparatorluğunu parçaladılar, Ortadoğu’da adeta cetvelle çizilmiş yeni ülkeler oluşturdular. Ancak Anadolu topraklarından biri Emeni, diğeri Kürt Devleti çıkarma emelleri kursaklarında kaldı. Ermeniler başaramadı, Kürt kardeşlerimiz de oyuna gelmedi.
 
Ancak emperyalist Batı bu emellerinden hiç vazgeçmedi. Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunda hemen sonra yine Ermeni ve Kürt kartını kullandılar. Ermenilerin Kurduğu ASALA terör örgütü ile Marksist ve Leninist Dünya görüşüne sahip olan Abdullah Öcalan’ın kurduğu bölücü PKK terör örgütünün hamisi oldular.
 
Soğuk Savaş döneminin bitmesi ve 1991 yılında Rusya Sovyet Sosyalistler Birliğinin dağılması üzerine tek kutuplu dünyanın emperyalist gücü ABD oldu. “Büyük Ortadoğu Projesi” ile Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye kalktı.
 
ABD ve Müttefikleri; Arap Baharı adıyla, yani Arap devletlerine demokrasi getireceği vaadiyle Irak, Libya, Tunus, Yemen, Mısır, Bahreyn, Suriye’de ayaklanmalar çıkardılar. Bu ülkelerin gücü zayıflatıldı, kardeş kavgaları yaşandı ve ülkeler bölünme noktasına geldi. Bu iç savaşlar binlerce masum insanın ölmesine, binlercesinin evini damını kaybetmesine, binlercesinin yurdunu terk etmesine ve ülkenin milli değerlerinin heder edilmesine sebep oldu. Sınırları değişecek 22 ülke arasında Türkiye’de vardı. Türkiye de dâhil bölge ülkelerinin gözü pek çok acı yaşandıktan sonra açıldı.
 
Küresel güç ABD’nin; Irak’ta PKK’yı, Suriye’de PYD’yi, Türkiye’de PKK İle FETÖ Terör örgütünü kullanarak bölge ülkelerini İstikrarsızlaştırmaya çalışması, Türkiye’nin de gözünün açılmasını sağladı. Bölgede en son gözü açılan ülke Türkiye oldu. Geç de olsa Fırat Kalkanı Harekâtı’yla “bölge de ben de varım”, dedi.
 
Güney Bölgemizde beka meselesi haline gelen PKK’nın Suriye kolu PYD ile DEAŞ (IŞİD), ÖSO ve Türk Ordusu tarafından Fırat Kalkanı Harekâtı çerçevesinde temizledi, temizlemeye devam ediyor.
 
Türkiye Fırat Kalkanı Harekâtı ile dünyanın en kanlı terör Örgütü olan DEAŞ’I silip süpürürken iki defa Birleşmiş Milletleri Koalisyon güçlerinden hava desteği istedi. Bu destek verilmediği için Türk Silahlı Kuvvetler EL-BAN’da 17 askerini şehit verdi..
 
Ortadoğu’da meydana gelen kanlı boğuşma Türkiye’nin bazı gerçekleri görmesini sağladı. Sonuçta hem bölgenin zorlukları, hem de gerçekleri Rusya, İran ve Türkiye’yi ortak bir stratejide birleşmeye zorladı. Bölgenin şartları ABD’nin bölgede yapmak istedikleri, bölgenin stratejik önemi ve ABD’nin ısrarla PKK Terör Örgütünün Suriye kolu olan PYD’yi desteklemesi ve son olarak da Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi ANDREY KARLOV’un teröre kurban gitmesi, üç ülkenin birbirine yaklaşmasını ve Moskova’da bir araya gelmesini sağladı.
 
Burada ortak bir bildiriye imza atıldı. “Bu bildiriye Türkiye’nin imza atması, yanlıştan dönmüş olduğunu ve Suriye’yi Esad üzerinden okuma geleneğinden vazgeçtiğini göstermesi bakımından önemlidir.” Bu karar doğru, hayırlı; hatta geç kalmış bir karardır. Çünkü “ülkeler arasında ebedi dostluk olmadığı gibi, ebedi düşmanlık da olmaz. Ülkeler arasında öncelik; çıkar ilişkilerine dayanır”.
 
Türkiye Fırat Harekâtı’ndan sonra; Türkiye’nin beka meselesi haline gelen PKK’nın tamamen kökünü kurutmak üzere Kandil’de bir büyük operasyon düzenlemeli ve PKK tehdidini ininde bitirmelidir. Ayrıca; Türk askeri önemli bir kara harekâtıyla DEAŞ’la mücadele ederken, Amerika ile Koalisyon güçlerinin İncirlikte konuşlanmış olan Uçakları’nın Türkiye’ye destek vermemesi sorgulanmalıdır.
 
Zor günlerden geçen Türkiye bütün bu zorlukları birlik ve beraberlik içinde yenecektir. En büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir. “Biz Hep Birlikte Türk Milletiyiz!” Bu asla unutulmamalıdır.” Diyerek sözünü bitirmesinden sonra; katılımcıların katkılarıyla program sohbet havasında devam etti.
 
Program 2016 yılı faaliyet raporunun okunmasıyla son bulmuştur.
 
Editör: Haber Merkezi