Deprem riski..

Ne zaman “deprem”’ sözcüğünü duysam sallanırım..

Dua eder: “Allah bir daha göstermesin..”derim..

Doktora sordum buna “Refleks depresyon” diyor.

Her akşam televizyon kanallarında deprem tartışmalarını dinleye dinleye “deprem” sözcüğüne bir tür alerji duyar oldum..

Deprem kelimesini duyunca ani bir refleksle sallanmaya başlıyorum..

Son deprem olduğunda ben uyumak üzereydim…

Önce bizim tahta gardırop gıcırdadı..

O günden sonra gözümü gardıroptan ayırmadım..

Eskiler; köpeklerin uluması, horoz sesi, kulak çınlaması, suyun ısınması gibi ön işaretler beklerken, ben gardıroba aralıksız baktım..

Misafirlere de bunu her zaman bildirmedim değil:

Depremi önceden bildiriyor...”

”Kim?...”

”Gardırop...”


**

Deprem tatbikatı gereği belediye başkanı saatine baktı, zabıta amirine sordu:

"Deprem oldu mu?.."

Zabıta amiri, "Daha çeyrek saat var" dedi.

Vakti saati geldiğinde, belediye başkanı gözünü saatinden ayırmadan, deprem startını vermek üzere parmağını havaya kaldırdı, gerçeğine tamı tamına uyması için kendi kendini titretti ve var gücüyle "Deprem oluyor.. Şimdi hep birlikte kaçıyoruz arkadaşlar.." diyerek kalkıp koştu..

Böylece deprem tatbikatı başlamış oldu.

İlk tatbikat binadan kaçma tatbikatıydı; çünkü belediye başkanı, "Binalar hariç, depreme hazırız" demişti.

Personel merdivenleri ikişer ikişer inerken, başkan, bu depremin 6.8 şiddetinde olduğunu düşündü ve içinden söylendi:

"Deprem kaç, Eşref kaç.."

**

Afyonkarahisar olarak bizler olası bir depreme hazırlıklı mıyız?..

1 Ekim 1995’te Dinar depreminde 94 kişi hayatını kaybetti..

286 vatandaşımız yaralandı, yüzlerce bina yıkıldı..

Okullarda eğitim yapılamadı, öğrenciler Sandıklı’ya götürüldü ve eğitimlerine uzun süre Sandıklı’da devam ettiler..

7 sene sonra Şubat 2002’de Bolvadin, Sultandağı ve Çay depremi oldu..

40 kişi öldü, 250 ye yakın yaralı vardı..

Bu acıları hep beraber yaşadık..

Allah korusun, 6-7 şiddetindeki bir depremde çok zarar görürüz..

Bir yetkili anlatmıştı:

“Ordu Bulvarı üzerinde bulunan birkaç yüksek apartmanda büyük risk var. Binalarda iyileştirmesi yapılmadı. Deprem olduğu zaman aklımız başımıza geliyor..”dedi..

Bilim adamları, depremin batı Anadolu dahil çok yerde olabileceğini, önlemlerin gecikmeden alınması için uyarı yaptılar..

Ve “Deprem öldürmez, binalar öldürür..” dediler..

Hatırlarsınız son depremde Çay ilçesindeki sanayi çarşısı tamamen çökmüştü.

En fazla zarar görenler arasında kamu binaları vardı.

Üniversitenin bile iki binası devre dışı kalmıştı.

Sultandağ Meslek Okulu oturulmaz hale gelmişti.

Deprem sonu incelemelerinde “çimento çürükmüş” raporu verildi.

Deprem sonunda hafif hasarlı diye rapor edilen kamu binalarının, tekrar araştırıldığında ağır hasarlı olduğu anlaşılmıştı..

Bugüne kadar ne yapıldı, bilmiyoruz..

Deprem için hazırlıklı olmalıyız.

Göstermelik yapılan deprem tatbikatlarıyla değil, binaların güçlendirilmesine önem vermeliyiz..

**

Hayırlı günler..