Ölü Bulunan Babasının Cinayete Kurban Gittiğini İddia Etti

Bolvadin İlçesi'nde 5 çocuk babası 60 yaşındaki Mustafa Tekeş, yürüyerek gittiği dünürlerin evinden dönerken kayboldu. Ertesi sabah Tekeş'in kendi evine 35, dünürlerinin evine ise 29 kilometre uzaklıkta cesedi bulundu. Jandarma ve savcı, olayı 'kaza' olarak değerlendirirken, 21 yaşındaki Muhammed Tekeş, babasının cinayete kurban gittiğini iddia etti.
 
Bolvadin'e bağlı Dişli Beldesi'nde oturan, sık sık yürüyüşe çıkan ve yakın belde ile köylere sürekli yürüyerek giden Mustafa Tekeş, 12 Ağustos saat 18.30'da yürüyüş için evden ayrıldı. Belde içindeki tali yoldan ana yola çıkan Tekeş, 6 kilometre uzaklıktaki Kemerkaya Beldesi'ne kadar yürüdü. Kemerkaya'da dünürlerinin evini ziyaret eden Tekeş, eşinin haberi olmadan geldiğini belirterek dönmesi gerektiğini söyledi. Dünürlerinin otomobille bırakma isteğini geri çeviren Tekeş, yürüyerek eve dönmek üzere saat 21.35 sıralarında evden ayrıldı.
 
ÖLÜM SEBEBİ BEYİN KANAMASI VE İÇ KANAMA
 
Cep telefonu kullanmayan Mustafa Tekeş'in eve dönmemesi üzerine yakınları jandarmaya kayıp ihbarında bulundu. Emirdağ- Konya karayolu 3'üncü kilometresinde sabah saatlerinde yol kenarında bir kişinin yatığını fark edenler durumu jandarmaya bildirdi. Yol kenarındaki cesedin Mustafa Tekeş'e ait olduğunu belirleyen jandarma soruşturma başlattı. Kendi evine 35, dünürlerinin evine 29 kilometre mesafede bulunan Tekeş'in cenazesine yapılan otopside, başının arkasına sert bir darbe aldığı, beyin kanaması ve iç kanama sebebiyle öldüğü anlaşıldı. Olayı, Tekeş'in kendi evine değil ters yöne doğru yürüdüğü şeklinde değerlendiren jandarma ve savcı, 29 kilometre yürüdükten sonra dinlenmek için oturan Tekeş'e bir aracın çarptığı değerlendirmesinde bulundu. Soruşturma Tekeş'e çarpan aracın bulunması üzerine sürdürülüyor.
 
AYAKKABISI ÖLDÜĞÜ YERDEN 25 KİLOMETRE UZAKTA BULDU
 
Babasının şüpheli ölümü üzerine olayı araştıran Muhammed Tekeş, babasının ayakkabısının bir tekini, 2 gün sonra Kemerkaya Beldesi kışında bulup durumu jandarmaya bildirdi. Muhammed Tekeş'in çağrısı üzerine bölgeye gelerek ayakkabı ve olay yerinin fotoğraflarını çeken jandarma, ayakkabıyı delil torbasına koydu. Babasının ayakkabısını bulduğu yer ile ölüm yeri arasında 25- 26 kilometre mesafe olduğunu belirten Tekeş, olay yerindeki ayna kırıklarının ise dikkate alınmadığını iddia etti.
 
CEP TELEFONUYLA GÖRÜNTÜLERİ KAYDETTİ
 
Araştırmayı sürdüren Muhammed Tekeş, cenazenin bulunduğu yerdeki yem fabrikasının güvenlik kamerası olduğunu fark etti. Fabrika yöneticilerinin izniyle görüntüleri izleyen Tekeş, babasının öldüğü anları güvenlik kamerasının yansıtıldığı televizyon ekranından cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Fabrika yetkililerinin olayın ertesi günü kamera kayıtlarının kopyasını jandarmanın aldığını belirtmesi üzerine bir kopyasını almak için jandarmaya giden Tekeş'e savcıdan izin alması söylendi. Bu defa savcıdan izin almak için giden Tekeş, görüntülerin yok olduğunu öne sürdü.
 
'HARDDİSKİN YANDIĞI SÖYLENDİ'
 
Savcıyla görüşmesinde görüntülerin olmadığı yanıtı aldığını söyleyen Muhammed Tekeş, "Bunun üzerine yeniden jandarmaya gittim. Jandarmada bir uzman bana görüntüleri aldıklarını söylemişti. Jandarma komutanı görüntüleri almadıklarını söyledi. Daha sonra görüntülerin olduğu hard diskin yandığı söylendi. Hard diskin içindeki görüntülerin kurtarılması için başka bir şehre gönderilmiş. İyi ki izlerken cep telefonumla görüntüleri kaydetmişim. Cep telefonumla çektiğim görüntüleri savcıya verdim. Görüntüler böylece olay dosyasına girdi. Babamın ölüm saatinin 03.53 olduğu tespit edildi" dedi.
 
'DÜŞTÜĞÜ YERDE ÖLÜYOR'
 
Güvenlik kamerası görüntülerinde babasının ölüm anının görüldüğünü kaydeden Muhammed Tekeş, "Babamın yürüdüğü ve yüzü açıkça görülüyor. Babam yolun karşısına geçtiği sırada bir anda yere düşüyor. Yerde yüzü koyun uzanır vaziyette yüzü Emirdağ'a bakar şekilde yatıyor. Savcının söylediği gibi Emirdağ yönünden gelen TIR'ın bir parçası çarpmış olsa yüzünün parçalanması gerekiyor. Oysa babamın olay yerinde çekilen fotoğrafında da görüleceği gibi yüzünde hiçbir yara, bere yok. Otopside de darbın kafanın arkasına geldiği yazıyor. Zaten babam yanından TIR geçtikten 3 dakika sonra yerden bir kez daha kalkıyor. Bir iki adım attıktan sonra 20 metre kadar kaçar gibi koşuyor ve tekrar düşüyor. Düştüğü yerde de ölüyor" diye konuştu.
 
'CİNAYET OLDUĞUNA İNANIYORUZ'
 
Babasının dünürlerinin evinden saat 21.35 sıralarında çıktığını ve ölüm saatinin 03.53 olarak kayıtlara geçtiğini anlatan Muhammed Tekeş, aradan geçen yaklaşık 6 saat 20 dakikalık zaman diliminde babasının 29 kilometre yürümüş olamayacağını vurguladı. Tekeş, şöyle dedi:
 
"Jandarma yetkilileri babamın 15 dakikada 1 kilometre yol aldığını böylece 1 saatte 4 kilometre, 6 saatte ise 24 kilometre yol almış olabileceğini belirtti. Hiç dinlenmeden bu kadar yol yürünüp yürünmeyeceği bir yana, ayakkabısı olmadan bir insan bu kadar yürürse yoldaki taşlar ayağının altını parçalar. Otopside çekilen fotoğraflarında babamın ayağının altında biraz asfalt kararması olmakla birlikte yara, bere yoktu. Babamın ayakkabısının düştüğü yerde bir araca zorla bindirildiğini ya da o bölgede bir aracın babama çarpıp daha sonra araca alınmış olabileceğini düşünüyorum. Sonra bir sebepten darp edip ya da bir şeyi olmadığını düşünüp Emirdağ'da indirmiş olabilirler. Babam da aldığı darbe nedeniyle yürümeye devam etmiş olabilir. Olayın kaza değil cinayet olduğuna inanıyoruz."
 
Afyonkarahisar Valiliği'ne, jandarma karakolu yetkilileri ve giden savcıyla ilgili şikayette bulunduğunu kaydeden Tekeş, "Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) de ihbarda bulundum. Cumhurbaşkanımızdan, başbakanımızdan ve tüm yetkililerden yardım istiyoruz. Babamın ölümünün üzerindeki şüpheler kalksın" dedi.
 
Editör: Haber Merkezi