Bilmeyene anlatalım..

Belediye Başkanlığı seçimlerinde, belediye başkanı adaysa eğer; aynı partiden olan hiçbir meclis üyesi aday adayı olarak karşına çıkmazdı..

Sandıklı eski MHP Belediye Başkanı İsmail Elibol, “Seçimlerde aday değilim” dedikten sonra MHP’li Hakan Bolcal, adaylığını açıklamıştı..

Belediye Başkanı Nimet Özçiftçi, karşısına meclisten aday çıkmadı..

Osman Seyman’ın karşısına meclisten aday çıkmadı.

Murat Akşit’in de karşısına meclisten aday çıkmadı..

Keza, Mustafa Baştuğ’un da karşısına meclisten aday çıkmadı..

Ak Parti’nin ilk Belediye Başkanı Mustafa Özpınar’ın da karşısına meclisten hiçbir üye aday olmadı..

İsmail Elibol’u yukarıda açıkladık..

Bu döneme gelince..

Ak Parti eski ilçe yönetiminin meclisüyeliği garantisi vererek MHP’den transfer ettiği ve mevcut Başkan Mustafa Çöl’ün meclis üyesi yaptığı Adnan Öztaş, aday adayı olarak Çöl’ün karşısına çıktı..

Her isteyen aday adayı olabilir..

Ancak; elinden tutan kişinin karşısına çıkarsan bu harekete ne denir, bilemem..

Takdir, Sandıklı halkınındır..

İGM üyelikleri..

Afyon Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın ve eski Milletvekili Halil Ürün’ün İGM üyeliği için başvuru yaptıklarını duyunca şaşırdım..

Muhtemelen sizlerde şaşırmışsınızdır..

Koltuk seçmek yok, oturacak bi koltuk olsun anlayışı mı, bilemedim..

Belki, protokol listesi içinde kalmak mı?

Koltuk bu kadar mı, vazgeçilmez bir oturaktır, anlamış değilim..

Ne diyelim, hayırlı olsun..

Aday belirleme..

Partiler belediye başkan adaylarını belirlemek için ince eleyip sık dokudular ama sık sık yapılan anketlerden de vatandaşa illallah dedirttiler..

Aslında;

Yok anketti, temayüldü, teşkilattı, rapordu, kabul görmeydi, onaydı ne gerek var?

Kestirmeden aday belirlemek varken!

Fazla özelliğe gerek yok!

Herkes başkan adayı olamaz ama çok kriterle araştırma yapıp fazla özellik aramaya da gerek yok!

Bazı yetenek ve hünerleri olsa kafi..

Öncelikle belediye meclis üyesi olması tercih üstünlüğü..

Öte yandan..

Mesela: uzun dili olacak..

Her yapacağına “memleketim için” diyecek..

Arada “kendim içinse namerdim..” sözünü kullanacak…

Zaten hiçbir zaman ‘‘Ben öyle bir şey demedim’’ diyemez..

Boyu kısa olabilir ama kulağı uzun olacak...

Başkan olacak adamda uzun kulak çok önemlidir...

Kısa kulakla başkan olunmaz.

Her şeyi duyacak.

Kim kime ne dedi, kim kimin için ne konuştu, kim ne fısıldadı..

Kimden zırt sesi çıktı?..

Velhasıl, uzun kulak şart..

Duyduklarına yalan üstüne yalan katacak..

Hiç unutmam, ilçenin gelmiş geçmiş en uyanık başkanını, halk ‘‘Çiçek sulamadan dönerken önce kulakları gözükürdü başkanın’’ diye anlatırdı..

Uzun eli olacak..

Her yere ulaşacak, her tarafa uzanacak ki; mikserlik yapabilsin..

Uzun şeyi olacak..

Gözü..

‘‘Başkan’’ demek, her şeye bakan kişidir..

Her tarafa bakacak, her şeyde gözü olacak..

Fukaranın ekmeği hariç..

Başkan dediğin, ileriyi görmeli..

Önünü görmese de olur!..

Akıl?..

Aklın kısası iyidir ama ‘‘kıt akıllı’’ derler..

Varsın desinler..

Oysa, başkan olacak kişinin dilleri, elleri kısa..

Akılları uzun olmalı..

**

Hayırlı haftalar..