Yetti gari..

Sandıklı Milli Eğitim Müdürü Emin Karaosman ile ilgili ulusal medyada bir haber yayınlandı..

Haberde; Emin Hoca’nın Camide konuşurken çekilmiş fotoğrafı da vardı..

Emin Hoca, ilçe müftüsü, vaizi veya cami imamı değil.. İlçe Milli Eğitim Müdürü..

Sandıklı’nın Milli Eğitimdeki başarısı ise çok zayıf..

Emin Hoca hakkında defalarca soruşturma yapıldı..

Ama bir sonuç alınamayınca yaptırımda uygulanamadı..

Çünkü Emim Hoca’nın arkasında sendika gücü ve siyasi destek var..

Muhakkik veya müfettişlerin gördüklerini rapora aktarmaları mümkün değil deniliyor..

Vatandaşın çıplak gözle gördüğü her olumsuzluğu müfettişler göremiyor.. Yani, bakar kör gibi..

Milletvekili Ali Özkaya’nın Emin Hocayla yakınlığı olduğu ve Emin Hoca’yı koruduğu kolladığını bilmeyen yok..

Ancak vatandaş ve öğrenci velileri Emin Hocayı istemiyor..

Vatandaş vekalet verdiği vekilden de, Emin Hoca’nın arkasında durmamasını istiyor..

Milletvekili tavır koyunca; mülki amirlerin de yapacağı bir ey kalmıyor..

Yani, şehri mülki amirler değil bir milletvekili idare ediyor..

Neymiş, Emin Hocanın dini bütünmüş..

Din yüce bir duygudur..

En zor anlarımızda.. Kimsenin bize yardım edemeyeceği zamanlarda.. Hiç kimsenin yardıma gelemeyeceği, diyelim ki bir gece karanlığında, yüreklerimizdeki o yüceliğe sığınırız..

Bir iki kelime ile o müthiş saçak altına koşarız:

“Allahım bana yardım et..”

Korktuğumuzda sesleniriz..

Mutlu olduğumuzda mırıldanırız:

“Şükürler olsun, Yarabbim..”

Yıkıldığımızda elimizden tutmasını isteriz..

Özlem duyduğumuzda kavuşturmasını..

Anneler-babalar hiç kimseye emanet edemedikleri yüreklerinin parçası çocuklarını, bir tek ona emanet ederler:

“Allaha emanet ol..”

Ona her zaman her yerde ihtiyacımız vardır..

* *

Din yüce bir duygudur..

Hiç kimsenin tekelinde değildir..

O bizimdir, inananların iman edenlerindir..

Dinin-imanın siyasette bürokraside alet edilmesine hep canımız sıkıldı..

Yapmayın, etmeyin dedik ama anlatamadık..

* *

Dillerinden “Allah..” düşmedi-düşmüyor..

Söylemleri, selamlaşmaları, haramları, helalleri, sakalları, yasakları..

Kısacası “Din-iman” diye diye sürdürüyorlar; açıkgözlülükleri, cingözlükleri, fettanlıkları...

Ancak; tepeden tırnağa çok şey sırıtmaya başladı...

Kollamaları, suiistimalleri, basiretsizlikleri, akılsızlıkları, hukuksuzlukları..

Tüm bunları inancı kullanarak yaptılar, yapıyorlar..

Ve her gün o yüce duygu biraz daha hırpalanıyor, biraz daha yaralanıyor...

Ama ne yapacaksınız?..

Yine o saçak altına sığınıp bu kez sitem etmekten başka:

“Allah’ın parmağı yok ki..”

**

Sayın Vekil Özkaya; Sandıklı’dan uzak durduğunuz biliniyor, yadırganıyor..

Milli Eğitimden uzak dursanız da, vatandaşın tepkisini daha çok çekmeseniz..

**

Sandıklı Kapalı cezaevi kapandı..

Açık cezaevi de, kapanacak diye halkta bir endişe var..

Açık cezaevi kapanmayacak.. Tarım Kredi Kooperatifi 35 bin metrekare teknolojik sera inşa edecek ve işletmesini açık cezaevi hükümlüleri yapacak..

50 milyonluk bir yatırım olacak ve 250 kişiye iş imkanı çıkacak..

**

Hayırlı haftalar..