Yanlış, yanlışla düzeltilmez..

Ders almıyor insanoğlu..

Oysa, yol göstersin diye kaç kitap indi?

Kaç peygamber?

Kaç cüz?

Kaç dua?

Kaç nasihat?

Kaç ayet?

Yine de Allah'tan korkmuyor insanoğlu..

Kandırıyor.. Yalan söylüyor.. Utanmıyor.. Bir türlü "insan" olamıyor kuru suratlı..

Sahibi için havlıyor da, havlıyor tüyü dökülmüş enikler gibi..

**

Konumuza geçiyorum:

Sandıklı Belediyesi İmar İşlerindeki yanlışlıklara..

Şahsa göre muamele yapıldığı iddialarına..

Mesela, merkezde onlarca sundurmalı işyeri yeri varken neden, sadece birine ceza yazılıyor?

Başkan Efendi cevap veremiyor..

Cevap verse; “Eğitim için işyeri açmasalardı mı, rakip olmasalardı..” mı diyecek?

Eski Güven Un Fabrikası yerine yapılan binanın önü karayollarına ait yolu kapatmış, “ne gibi işlem yaptınız?” diye soruyoruz..

Başkan Efendi cevap veremiyor..

Cevap verse, “Aynı şekilde bende arsamın önündeki karayolları ait yolu kapattım..”mı diyecek?

“Çini sokaktaki çarpık görünen binaya kim ruhsat verdi, bu binanın sahipleri arasında birinci derece yakının var mı?” diye soruyoruz..

“Binada, ruhsata aykırı bir imalat yok. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü kontrol edebilir.. Babamın ortaklığı da yok..”mu diyecek..

“İlçeler arasında en pahalı mezar neden Sandıklı’da.. Yeni yapılan beton mezarlar için eski mezarlar heba edildi mi.. Vicdanınız rahat mı?” diye soruyoruz..

Cevap yok..

“Şehrin 50 yıllık kum ihtiyacı karşılamak için kum ocağı aldık diye neden vatandaşı yanılttınız, 4 yıldır bir kamyon bile kum alamadığınız bataklığa neden bugünkü değerle milyona yakın para ödediniz.. Bu yer İmar Müdürünün babasından mı alındı? Yapılan işlem hukuki mi ve etik mi?..”diye soruyoruz..

Cevap vermiyor, veremiyor Başkan Efendi..

“Bir enerji firmasından 100 bin lira alındığı iddia ediliyor.. Doğru mu?.. Belediye kayıtlarında böyle bir işlem görünü yor mu?” diye soruyoruz..

Cevap yok!..

  1. şirketlerden Belediyeye hibe alıyorsunuz, karşılığında bir şey veriliyor mu? Yoksa sizi çok sevecen bulduklarından mı, hibe veriyorlar?”diye soruyoruz..

Tık yok!..

Daha onlarca soru yöneltiyoruz.. Başkan Efendi sus-pus..

Ancak, zurnanın son deliğinden zırva üstüne zırva..

Cevap bulamadıkları için, eski defterleri açıp Google dan saçma sapan şeyleri yazıyorlar..

Bizim sorduklarımıza cevap yok!..

**

3-4 ay önce Yusuf Aktürk ile ilgili sorduğum sorulara da cevap gelmedi..

Cevap olarak, beni savcılığa şikayet ettiler..

Nedeni, Yusuf Aktürk hakkında devam eden Fetö soruşturmasını yönlendirecekmişim!

Bizim soruşturmanın devam ettiğinden haberimiz bile yoktu, avukatı şikayet dilekçesinde belirtmiş..

Ki, biz de soruşturma olduğunu öğrenmiş olduk!..

Fetö ile ilgili bir şey varsa, konu polisin, yargının görev alanı..

**

Vatandaşın merak ettiği konu şu:

Yusuf Aktürk bu kadar mal varlığına nasıl sahip oldu?

Yılda 7-8 milyon cironun hepsi kar olsa, bu mal varlığına sahip olmak mümkün mü?

Yanında çalışan işçilerin üzerine bankalarda para trafiği var mı?

Aktürk veya avukatı, savcılığa tekrar şikayet edebilir..

Ancak dilekçelerinde bu sorulara cevap olursa daha uygun olur..

Biz, kamuoyu adına soruyoruz..

Bilginiz olsun..

**

Sandıklı Balık Pazarın üstü, kanal çöp dağı olmuş..

Vatandaş defalarca şikayetçi olmasına rağmen ilgilenen olmamış..

Bu işlerle ilgilenmesi gereken belediye görevlilerine duyurulur..

**

Kalecikli yamuk beslemeye gelince..

Şu makbuzlar vardı, makbuzlar.. N’oldu onlara?

Tekrar selam söyle, Öztopbaş’a, Köksu’ya, Akça’ya..

Bu senfoni bitmeyecek..

Yanlış yanlışla düzeltilmez!..

Başkan Efendi’ye de selam söyle..

**

Hayırlı günler..