Çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak amacıyla dünya genelinde 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Günümüzde çevrenin korunması ve ekolojik dengenin sağlanması artık ulusal sorun olmaktan çıkmış, evrensel boyutlara ulaşmıştır. Tek yaşam alanımız olan dünyamızı yaşanır kılmak ve gelecek nesillere yaşamlarını en temiz ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerine imkân sağlayacak nitelikte bırakabilmek için çevre üzerinde olumsuz etkilere neden olan etkenleri asgariye indirmek ve doğal dokunun bozulmasını önleyecek tedbirleri almak devlet ve birey olarak hepimizin ortak görev ve sorumluluğudur.

Koronasvirüs salgınıyla mücadele ettiğimiz dönemde doğada yaşanan iyileşme ve tabiatın kendini yenilemesi bizlere çevreyi korumanın ve çevre kirliliğine karşı duyarlı davranmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu süreçte yaşananları göz önüne alarak daha hassas davranmaları ve çevremizi de en az evimizi, eşyalarımızı koruduğumuz ölçüde korumalıyız. Bu dönemde hepimizin sağlığımız için zorunlu olarak kullandığı maske ve eldivenleri de çevreye gelişigüzel atmamalıyız. Doğaya vereceğimiz her zarar hem kendimize hem de gelecek nesillere vereceğimiz en büyük zararlardan biridir. Doğaya ve çevreye dair bakış açımızı düzeltmediğimiz takdirde ecdadımızın mirası, evlatlarımızın emaneti olan bu dünyanın yaşanılır bir yer olmaktan çıkacağı unutulmamalıdır.

Sıfır Atık Projesi’nde Türkiye’nin en başarılı illerinden olan ve ilk sıralarda yer alan, yine plastik poşetlerin kullanımının azaltılması çalışmasında da başarılı bir tablo sergileyen ilimizde vatandaşlarımızın bu konuda da daha duyarlı davranacağına inancım tamdır.

Dünya Çevre Günü’nün çevre sorunları konusundaki toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlamasını temenni ediyor, daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya için tüm vatandaşlarımızı el ele vermeye çağırıyorum.

Editör: Haber Merkezi