Üniversitelerde Fetö..

İntihal başlıklı yazımıza istinaden, AKÜ iki atama ile alakalı bilgilendirme yaptı.

Köşemizde, aynen yayınladık.

İleride gelişmeler itirazla alakalı gelişmeler olursa onu da yazarız.

Ulusal basında Üniversiteler hakkında, zaman zaman araştırmalar sonucu değerlendirmeler yapılıyor.

Bizde onları köşemize aldık.

2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde URAP adlı bir labaratuvar kurulmuş.

URAP dünya sıralamasında, 6 gösterge kullanarak araştırma yapıyor.

Bu göstergeler; makale sayısı, atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, toplam yayın etkisi, toplam atıf etkisi ve uluslararası işbirliğidir.

URAP 2016-2017 Öğretim döneminde Tıp fakültelerinin sıralamasını yayınladı.

2011-2012 ve 2012-2013'te sıralamada iken, daha sonra sıralamada ilk 1000'e Afyon Kocatepe Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi giremedi.

Türkiye'de ilk kez, Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı adlı bir kuruluş, Devlet ve vakıf üniversitelerindeki memnuniyet araştırması yapmış.

Bu da güzel bir araştırma.

Yüz yüze görüşmelerde kriterler:

- Öğrenim deneyiminin tatminkarlığı,

- Yerleşke ve yaşamının doyuruculuğu,

- Akademik destek ve ilgi,

- Kurumun yönetim ve işleyişinden memnuniyet,

- Öğrenme imkan ve kaynaklarının zenginliği,

- Kişisel gelişim ve kariyer desteği,

gibi alanlarda öğrencilerin memnuniyeti ölçüldü.

108 Devlet Üniversiteleri arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi ancak,75.sırada yer aldı.

Üniversiteler bu araştırma yapan kuruluşlara nasıl bir açıklama yaparlar.

Böyle bir açıklama yer alırsa onları da yayınlayacağız.

***

Yine AKÜ de hemşire ilanı çıktı.

Adrese teslim şartlarla hazırlanan ilanları yargı iptal ediyor.

Alınacak hemşirelerle ilgili çeşitli şartlar konmuş, kimisine 6 ay, kimisine 12 ay deneyim şartı, vb.

Bakalım sonuç ne olacak

ÜNİVERSİTELERDE FETÖ

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Diyanet İşleri Başkanı dün birer konuşma yaptılar.

Gündemde yine FETÖ yerini aldı.

Sayın Cumhurbaşkanımız FETÖ’cüleri Üniversitelere sokmayın, sızdırmayın talimatı verdi.

İstanbul Savcılığının tespitine göre ALES sınavından sorular çalınarak 8500 kişi Üniversitelere girmiş.

Üniversitelerde FETÖ yapılanması ve kadrolaşması 2011 de başlıyor.

Yabancı Dil, Ales, Yayın sahtekârlıklar kırıla gidiyor.

2011’de atanıp, 2015’de tekrar atanan Rektörler Üniversitelerde ciddi bir FETÖ yapılanması ve kadrolaşması gerçekleştiriyorlar.

2011 de atanan Rektörlerden 20’ye yakını tutuklu.

Son olarak adli kontrollü yargılanan, eski Rektör Prof.Hüseyin BAGCI tutuklandı.

Sebep çelişkili ifadeler, ifade vereceklere baskı yapabilir gerekçesiyle.

Bunun yanında Abant İzzet Baysal Rektörlükten istifa etti.

Yargılanıyor, memuriyet görevi de devam ediyor.

Tekirdağ Üniversitesi daha enteresan

Adli kontrollü, görevinin başında.

Bunlar baskı yapmazlar mı?

İfadelere gidenler endişeli.

Bu Rektörler hakkındaki iddialar,2011 den itibaren Üniversitede FETÖ kadrolaşmasına ve yapılanmasına destek, yardım ve yataklık.

En önemlisi,17-25 Aralık sonrası da olsa, burada İLTİSAK-İRTİBAT devreye giriyor herhalde.

Bir Rektör hakkındaki iddianame şu ; “FETÖ / PDY Terör örgütünün üniversitede kadrolaşmasına ortam yarattığı, 2011 rektörlük seçimlerinde terör örgütünden destek almak için bir takım kişilere aktif görevler verdiği, paralel yapıya sahip olan kişilerin desteğini alarak seçimleri kazandıktan sonra Tıp Fakültesi ve Dış Fakültesi’nde inisiyatifi bu yapıya verdiği, örgütün üniversite bünyesinde kadrolaşmasına katkı sağladığı “ şeklinde.

17-25 öncesi de dikkate alınmış, iltisak ve irtibat tespit edilmiş.

Üniversitelerde atamalardan sorumlu Rektör’dür.

Her atamada imzası vardır ifadeleri iddianamelerde yer alıyor.

Bu Rektörler.

Biz bunları sehven atadık, gözden kaçtı, dikkatten kaçtı, darbeden sonra attık, temizledik deseler de yırtamamışlar.

Tutuklanan Rektörlerin taktik ifadeleri enteresan.

Hemen hemen aynı ifadeler. Bir yerden mi geliyor bilinmez.

Ben FETÖ’cü değilim, benden sonraki aday FETÖ’cü, FETÖ’ cülerin oyunu o aldı.

Ben muhaliflerin oyunu aldım demişler.

İhaleleri de kolay yol, memurlar yapıyor deyip sıyrılmaya çalışmışlar.

Hepsi aynı tek tip ifade.

Anayasa Mahkemesi iki üyesini ihraç etti.

“…. maddeye göre meslekten çıkarma tedbirinin uygulanabilmesi için söz konusu bağın yapıya, oluşuma veya gruba "üyelik" veya "mensubiyet" şeklinde olması zorunlu olmayıp "iltisak" ya da "irtibat" şeklinde olması da yeterlidir.

“…terör örgütleri veya MGK'ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile üyeler arasındaki bağın "sübut" derecesinde ortaya konulması aranmamıştır.

“…KHK'nın 3. maddesinde bu kanaate varılabilmesi için belli bir tür delile dayanma zorunluluğu öngörülmemiştir.

Demek ki FETÖ elebaşı Üniversiteleri kolay kadrolaşma , bütçe büyüklükleri nedeniyle ihalelerle kolay finans sağlayacağı yerler olarak görmüş.

YÖK’e Paralel YÖK kurmuşlar.

Üniversite, Fakülte, Y.Okul, M.Y.Okul abileri FETÖ nün kadrolu elemanları.

Ne gariptir ki koca koca Profesörlere birde dışardan maaşlı İMAM atıyor.

O Üniversitenin Rektörün dahi o İMAM belirliyor.

Maaşlardan % 10 himmet kesiliyor.

Yılda “1” Trilyon FETÖ ye gidiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı formda, bunların yalancı ve takiyyeci oldukları bir bir ortaya serilmiş.

17-25 Aralık’dan sonra ilişiğimi kestim demeleri de takiyyedir.

Bunlar bugün böyle derler.

Yarın tekrar eski yüzlerini gösterirler.

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.

Takdir kamuoyunun