“Tramvay süreci kamuoyuna şeffaf aktarılmalı”

Saadet Partisi (SP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan yönetim kurulu üyeleriyle birlikte dün öğle saatlerinde partide düzenlediği basın toplantısında gündemi yorumladı.
“KIBRIS YÜK DEĞİL BEKA SİGORTASIDIR”
SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, 20 Temmuz 1974 tarihinde yapılan yavru vatan Kıbrıs Barış Harekâtının yıldönümünde Milli Görüş Hareketinin Lideri merhum Başbakan Necmettin Erbakan ve emeği geçen şehitlerimizi şükranla andığını belirtti. Kıbrıs’ın Türkiye için bir yük olmadığını vurgulayan Arslan, “Kıbrıs jeopolitik durumu itibariyle çok önemli bir yerdedir. Özellikle bizim açımızdan son derece mühim bir konumdadır. Dolayısıyla Kıbrıs Türkiye için bir yük değil aksine bekamız açısından bir sigorta hükmündedir. Bunu hiç kimsenin aklından çıkarmaması gerekir. Hangi sebeple olursa olsun Kıbrıs konusunda en ufak bir taviz verilmemelidir. Kıbrıs ne AB’ne girme hayali ne de başka düşüncelerle asla gözden çıkarılmayacak özel bir konumdadır.” dedi.
“DIŞ POLİTİKADA DİK DURUŞ ŞART”
Kıbrıs Barış Harekâtından çıkarılacak çok dersler olduğunu belirten Arslan, “Bu derslerden iki tanesine değinmek istiyorum. Birincisi harekâtın, başladığı zamanlarda Amerika ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke bu operasyonun yapılmaması gerektiğini söylemişlerdi. Hatta Amerika 6. Filoyu yola çıkarmıştı. Ama Erbakan hocamızın kararlılığı ve Sayın Bülent Ecevit’in duruşuyla bu harekât gerçekleşti. Amerika’nın 6. Filosu demir atmak zorunda kaldı. Harekâttan sonra NATO bizim silahlarımızı kullandınız diyerek Türkiye’den tazminat istemeye kalkınca Erbakan Hocamız ‘Öyleyse Türkiye’de ki üsleri kaldırın’ deyince geri adım attılar. Buradan çıkarılacak birinci ders dış politikada en önemli husus dik bir duruşunuzun olmasıdır. Bugün böyle yarın başka türlü konuşursanız hiç kimse sizi kale almaz.” diye konuştu.
“İKTİDAR 17 YILDIR
HANGİ ZULMÜ DURDURDU?”
Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili olarak ikinci dersin ise harekât yapıldığı dönemde ki hükümetin MSP ve CHP koalisyonu olduğunu kaydeden Arslan, “O zamanda bu koalisyon kurulurken Erbakan Hocamıza ‘Yeşil Komünist’ diyenler olmuştur. Soruyorum sizlere Kıbrıs’ı kurtararak kötü mü yaptı? Hayır, en doğrusunu yaptı. Biz Milli Görüşçüler olarak ülke menfaatleri söz konusu olduğunda hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan doğru olanı yaparız. Şu soruyu da sormadan geçemeyeceğim. O zaman koalisyonun ortağı olmasına rağmen Kıbrıs’taki zulmü durdurmuştu. Şimdi Necmettin Erbakan hocamızın öğrencisi olduğunu iddia eden AK Partili yöneticilere soruyorum, acaba sizler 17 yıldır tek başına iktidar olmanıza rağmen hangi zulmü durdurdunuz? Bu 17 yıllık süreçte İslam ülkelerinde işgal, kan, gözyaşı ve zulümler azaldı mı yoksa arttı mı? Bu konuda ki takdiri aziz milletimize bırakıyorum.” şeklinde konuştu.
“SP 20 TEMMUZ’DA KURULDU”
20 Temmuz tarihinin köklü bir geçmişi olan Saadet Partisinin kuruluş yıldönümü olmanı nedeniyle ayrı bir anlam taşıdığını söyleyen Arslan şu ifadeleri kullandı:
“20 Temmuz’un bizim için bir başka önemi daha var. Köklü bir geçmişi SP’nin kuruluş yıldönümü olmasıdır. SP kurulduğu ilk günden itibaren zulmün değil adaletin, kutuplaşmanın değil kardeşliğin, gücün değil hakkın hâkim olması için çalışmaktadır. Bu çalışmalarında sevgi, saygı, hoşgörü, diyalog, temiz bir üslup ve önce ahlak ve maneviyat prensipleriyle hareket etmektedir. 18 yaşına girmiş olan SP’ye hayırlı olsun. Allah’ın izni ve teşkilat mensuplarımızın gayretleri ile insanlığa saadet getirmesini temenni ediyorum.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLMELİ”
Orhan Arslan, geçen hafta Afyonkarahisar’daki sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek aileye zarar veren hatta yok eden İstanbul Sözleşmesinin iptali için basın açıklaması yaptıklarını belirtti. Arslan, “8 Temmuz 2019’da yaptığımız basın açıklamasında bizde aynı görüşü dile getirmiştik. Sözde kadına uygulanan şiddeti ortadan kaldırmak adı altında aile kurumunu yok edecek olan bu sözleşme derhal iptal edilmelidir. Sivil toplum kuruluşlarına bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Kendilerine âcizane bir de tavsiye de bulunmak istiyorum; TBMM Başkanlığına verilmek üzere bir imza kampanyası başlatın. İnanıyorum ki netice almak açısından son derece verimli olur.” ifadelerini kullandı.
“YUMURTA SEKTÖRÜ
ÇÖZÜM BEKLİYOR”
Yumurta sektörünün içinde bulunduğu durama acilen çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Orhan, “1 Mayıs 2019’dan itibaren Irak’la yumurta ithalatında Türkiye’ye ambargo uygulanmaya başlandı. O günden sonra ihracaata giden yumurta iç piyasaya sürüldü. Ortaya çıkan arz fazlası neticesinde yumurta fiyatı aşağılara indi. Üreticiler şu an yaklaşık maliyetlerinin yarısına yumurta sattıklarını belirtiyorlar. Kriz çözülür ümidiyle yaptıkları bu satışlar zararlarını daha da derinleştiriyor. Nihayetinde tavukları kestirmekten başka çözüm bulamıyorlar. Kesimhanelerde oluşan yoğunluktan dolayı kesimler yetişmiyor. Bu nedenden dolayı son bir ay içerisinde 1 milyon tavuk telef olmuş durumdadır. Hükümetin bu duruma acilen çözüm bulması gerekmektedir. Ama görünen o ki piyasanın kendi kendini dengelemesi beklenmektedir. Sektör içindeki bazı işletmelerin de böyle bir bekleyiş içerisinde olması düşündürücüdür. Piyasanın kendini dengelemesi halinde yumurta üreticisi azalacağından fiyatlar önümüzde ki birkaç ay içinde çok yüksek seviyelere çıkar. Şu an için tüketicinin karına gibi görünen bu durum birkaç ay sonra tam tersine dönüşür ve o zaman çözüm daha zor hale gelir. Sektörde çalışan insanlarında işine son verileceği için zaten yükselen işsizlik rakamları daha da artar.” dedi.
“TRAMVAY SÜRECİ KAMUOYUNA
ŞEFFAF AKTARILMALI”
Tramvay çalışmasına yönelik düşüncelerini açıklayan Arslan sözlerine şöyle devam etti:
“Şehrimize yapılacak her türlü faydalı, hayırlı, güzel ve doğru hizmetin destekçisiyiz. Hizmetlerin faydalı ve doğru olabilmesi için planlamanın ve fizibilitenin doğru yapılması gerekir. Henüz etüd aşamasında iken yetkililere şu soruları sormak istiyorum. Yapılması düşünülen tramvay hattını şehrimize ne gibi faydalarının olacağını düşünüyorsunuz? Tramvay ile günlük, aylık ve yıllık kaç yolcu taşıyacağını tahmin ediyorsunuz? Taşıyacağınız yolcu sayısı taşıma maliyetlerini karşılayacak mı, zarar mı yoksa kar mı edecek? Tramvay ihale yolu ile mi yapılacak? İhale ile yapılacaksa ihaleyi alan şirket kaç yıllığına işletme hakkına sahip olacak? İhaleyi alan şirkete yolcu garantisi verilecek mi? Eğer garanti edilen yolcuya ulaşılamazsa arada ki yolcu sayısını Belediye dolayısıyla vatandaş olarak biz mi ödeyeceğiz? Sürecin kamuoyuna şeffaf bir şekilde aktarılması herkes için daha faydalı ve verimli olur kanaatindeyiz.”

Editör: Haber Merkezi