TIP FAKÜLTESİNDE BAŞHEKİM VE
BAŞHEMŞİRE GÖREVİ BIRAKTI!
 
Kocatepe Üniversitesi Tıp  Fakültesi  Başhekimi ve Başhemşiresi  görevlerini bırakmış.
Mış dediğime  aldırmayın.
Yerine atamalar yapıldı ve  yeni yönetim görevde.
Görevi kendiliğinden mi bıraktılar, yoksa görevden mi  alındılar bilemem.
Başhekim beyi tanırım da, başhemşireyi bilemedim.
Alpagan Bey uzun süredir başhekimdi. Hatta dahası var. Geçen dönem, rektör yardımcılığı bile yaptı.
Sanki görüş ayrılıkları oluşmuş  gibi.
Ne diyeyim  kurumlarda  kimin yeri  garanti ki.
Bir gün en üst makamlardasın, yarın normale dönüverirsin.
En yüksek makamlar mı?
Onlar da zamana bağlı.
O zaman da su gibi akıp gidiyor.
Hiç kimse o makamlara baki değil.
Önemli olan hoş bir seda bırakabilmek.
İyi anılmak var, iyi anılmak var.
 
--------------------------------------
 
2. BELEDİYE ÇARŞISINDA
KÖPRÜ POLEMİKLERİ VAR
 
Merhum Erdal Akar’ın başkanlığı döneminde yapılmıştı, 2. Belediye çarşısı.
Pek rağbet görmedi. Orta halli esnaf burada kendi halinde iş yapmaya  çalışıyor.
Dükkan sahibi olan da var, kiracı olan da.
2. Belediye  Çarşısı denilince “Neresiydi” diye sorabilir.
Hani düğün salonlarının olduğu  çarşı dedi mi herkes çıkarır.
Belediye bu  çarşının yıkımı için karar aldı. Bu çarşıdaki  esnaf, yıkıma karşı çıkıyor ve  resmi itirazını da yaptı.
Konu bildiğim kadarı ile yargıda.
Bir taraf, bina depreme dayanıklı değil yıkıcağız diyor, diğer taraf yıktırmam diyor.
Her neyse, yıkıldı- yıkılmadı derken yeni bir polemik konusu çıktı.
Ön taraftaki  çarşı ile  2. Belediye çarşısını birbirine  bağlayan iki köprü ve yer altında geçiş vardı,
Artık köprü yok.
Belediye köprünün proje  kapsamı dışında yapıldığını mazeret gösterip  kat maliklerine sormadan yıkım kararı almış.
Belediye projesi yok derken, tapu  sicil müdürlüğünden proje çıkıvermiş.
E şimdi ne olacak?
Projesi  olan köprünün  yıkılması yasal mı?
Hazır yıkım işlerinden konu  açılmışken, sanat okulu konusunda da birkaç lafım  var.
Sanat okulundan önce  Gedik Ahmet Paşa ilkokulunun yerine yenisinin yapılması  neden gündemde değil.
Proje tadilatı yapılarak, otopark gündemden çıkarılarak buraya güzel bir şeyler yapılabilir diye düşünüyorum.
---------------------------
 
EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİSİKLET
YOLU YERİNE PARKTA DİNLENİN
 
Örnek bisiklet yolumuz için espriler bir bir patlıyor.
Böyle bir bisiklet yolunun  dünyada eşi benzeri yok.
Kim düşündüyse  tebrik ediyorum.
Sağlı sollu  yol.
Bir sorun var. Bisikletinizi sırtınıza alıp, Alparslan Türkeş köprüsüne  geleceksiniz. Bisiklet yolu buradan başlıyor.
Bisiklet yolu deyip, havaya girmeyin. Pür dikkat arkanızı kollayın.
Yaklaşık  500 metre gittikten sonra dikkatinizi  daha fazla toplayın.
Çünkü bisiklet yolunun sağında da ana  yol var.
Bu kadar mı?
Trafik ışıklarına  geldiniz. Sürprizzzzz! Yol bitti.
Şimdi ne yapacaksınız?
Bisikletinizi sırtınıza  alıp, yolun karşısına  geçiniz.
Geri dönüş için  yeniden bisiklet yoluna girin. Biraz önce de  dikkatinizi çektiğim gibi, arkanızı çok daha  iyi kollamanızı öneririm
500-600 metre gittikten sonra bisiklet yolu  aniden bitecek. Çünkü yol  yapım çalışması var.
Yeniden bisikletinizi sırtınıza alın  ve evin yolunu tutun.
Bana kalırsa hiç bu  kadar zahmete  girmeyin.
Bu kadar can korkusuyla  spor yapacağınıza  gelin bizim parka, serin serin oturun.
 
-----------------------------------------
 
DEDE BAŞKAN DUYMUŞ
ÇIRAĞI OSMAN GEYİK’LE 

      foto  iki başkan usta  çırak başkanlar
 
Belediye başkanları arazsında da usta çırak diyaloğu olur.
Başkanlar arasında Dede lakaplı Akören Belediye  Başkanı  Mustafa Duymuş, çırak gördüğü Ahmetpaşa  Belediye Başkanı Osman Geyik’le objektiflere poz  verdi.
Bu çırak ustasına karşı çok saygılı. Tabir yerinde ise bir dediğini  iki etmiyor.
Zaten fotoğrafa dikkatlice  baktığınızda, dede başkanın ağırlığı hissediliyor.
Şaka  bir yana. Ahmetpaşa Belediye Başkanı  Sayın Osman Geyik, Dede Başkan Akören Belediye Başkanı Sayın Mustafa Duymuş’u çok seviyor, çok sayıyor.
 
---------------------------------------------------------
 
TAŞ MEDRESE’DE
TAŞ GİBİ SOHBET  




 
Geçen hafta Ensar Vakfı Afyon Şube Başkanı  Sayın İbrahim Durgut  ile güzel bir sohbetimiz oldu.
Bir  saati aşkın oturduk. Gelen giden bol.
Her gelen misafirle muhabbetin konusu biraz daha koyulaşıyor.
Kimsenin dedikodusunu değil, memleket meselelerini  konuştuk.
O anlarda objektiflere poz verdik.
Taş  medrese’de  taş gibi sohbet ettik diyebilirim.
Bu arada Taş medreseye gelen giden konuk  bol.  İlgi alaka fazla.
Temennim daha  çok misafirimizin gelmesidir.
Editör: Haber Merkezi