Sungur, “Ekonomi konularına hakim bir davayız”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Sungur, “Biz sadece maneviyatçı değiliz. Biz aynı zamanda ülkenin hiç bir insanını aç bırakmayacak ekonomi konularına da hakim bir davayız” dedi.

Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı Kasım ayı İl Divan Toplantısı Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Sungur’un katılımıyla dün öğleden sonra Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Salonunda gerçekleştirildi.

Pandemi nedeniyle maske ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılan Genişletilmiş İl Divan Toplantısına, Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Sungur’un yanısıra İl Başkanı İbrahim Derviş Suna, Merkez İlçe Başkanı Sami Gökmen, İl Başkan Yardımcıları, İlçe Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları ile çok sayıda partili katıldı.

Toplantının ilk bölümü basına açık olarak yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Sungur bir konuşma yaptı.

MERHUM ERBAKAN’IN İZİNDEN GİDECEĞİZ

Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Sungur, Milli Görüşün lideri Merhum Necmettin Erbakan’ın izinden gitmeye devam edeceklerini söyledi.

Sungur açıklamasında şunları söyledi: “Bu ülkeyi kurtarmak için birileri yola çıkmalıydı. İşte biz bunun için yola çıktık. Efendim güzel de siz ne yapacaksınız? Bize kimse ne yapacaksınız diye soru soramaz. Erbakan hoca ne yaptıysa biz onu yapacağız.

Erbakan hoca döneminde ekonomi güllük gülistanlıktı. Denk bütçe vardı. İnsanlar, alın terinin karşılığını alıyorlardı. Göreceksiniz ki, ülkenin üzerindeki kara tablo kendiliğinden kalkmış olacak. Bize diyorlar ki 'siz niçin siyasi parti kurdunuz?'

ÜLKE SOSYAL OLARAK ÇÖKMÜŞ

Ülke sosyal olarak çökmüş. Anne-kızına düşman, kız-annesine düşman, baba-oğlu ile geçinemiyor. Komşu-komşuya düşman tanımaz hale gelmiş. Okullarımızda ahlak neredeyse dibe vurmuş durumda. Bu memleketteki güzide insanlarımızın çocukları neden okullara gittiğinde değişiyor. Eğitim sistemimiz, anayı kızından oğlu babasından torunu dedesinden ediyor. İşte Yeniden Refah Partisi olarak biz, bu Milli Eğitim sistemini yeniden ele alacağız ve doğru bir şekilde eğitim verilmesini sağlayacağız.Merhum Genel Başkanımız Necmettin Erbakan döneminde çiftçi memur işçi ve halkımız halinden memnundu. Yeniden Refah Partisi döneminde de inşallah onun yaptıklarını yapacağız.

HERKESE ALNININ TERİNİ VERECEĞİZ

Hortumu kestik. Kendi kaynaklarımızdan yeni kaynaklar oluşturduk. Olay bu kadar basit. Geçenlerde Sayın Genel Başkanımız da duyurdu. Milli kaynak paketimizi devreye sokacağız. Biz programımızı açık açık ortaya koyduk, gizlemedik. Biz sadece maneviyatçı değiliz. Biz aynı zamanda ülkenin hiç bir insanını aç bırakmayacak ekonomi konularına da hakim bir davayız. Bize soruyorlar ne yapacaksınız. Kardeşim 11 ayda ne yaptıysak geldiğimizde de onu yapacağız. Erbakan markasına sorulur mu ne yapacaksınız diye. Herkese alnının terini vereceğiz. İşte o zaman insanlarımızın ağzının tadı olur. Şimdi var mı, yok.”

SÖMÜRÜ ORTADAN KALKSIN

İl Başkanı İbrahim Derviş Suna’da bir açıklama yaparak şunları kaydetti:

“Cenabı Allah’ın tüm insanlar için bahşettiği nimetler insanlar arasında adil bir şekilde paylaşılsın”

“Dünya üzerindeki her bir insan emeği ve alın teri karşılığında hakkını eksiksiz bir şekilde alsın, bolluk ve bereket içerisinde yaşasın”

- Sömürü ortadan kalksın, paylaşımda adalet sağlansın,

- Gelir ve servet dağılımı hem ülkemizde, hem de bütün dünyada adil olsun,

- Kimsenin üretmeden, emek harcamadan, başkalarının sırtından zenginleşme ve tüketme hakkı olmasın,

- Ülkemizde ve tüm dünyada nimet-külfet dengesi adaletli bir şekilde tesis edilsin

Bunlar, Milli Görüş Lideri Erbakan zihniyetini tanımlayan temel cümlelerdir. Bundan dolayı O’nun adının anıldığı yerde hakkın, adaletin, hayrın ve bereketin konuşulması kaçınılmaz bir durumdur.

Çünkü Erbakan demek, Hakkın hakim olması demektir.

Çünkü Erbakan demek, adaletin tesis edilmesi demektir.

Çünkü Erbakan demek, kul haklarının teminat altında olması demektir.

Çünkü Erbakan demek, refah ve bereket demektir.

Milli Görüş Bereketi Anadolu’yu, Trakya’yı, bu ülkedeki her bir haneyi sarmıştı …

Ve son olarak 54. Hükümet dönemindeki efsane hizmetler … Sadece Türkiye değil, Dünya şampiyonlukları …

54. Hükümet’te 100 alanın bir yılda 200 alması için, hatta 300 alması için, Hans’a gideni Hasan’a vermek için, rantiyeye gideni Anadolu insanına vermek için gereken anlayışı, iradeyi, projeyi ve uygulamayı ortaya koydu Erbakan Hocamız.

İşte “54. hükümet” dönemi …

İşçiye 1 senede %100 maaş artışı,

Memura 1 senede %130 maaş artışı,

Emekliye 1 senede %300 maaş artışı

Çiftçinin ürettiği ürünlerin taban fiyatlarında 1 senede %80, %100, %140 artış …

Nereden bulundu bu kaynak? Borçla, zamla, vergiyle, devlet kuruluşlarını satarak değil …

- Denk Bütçe ile dış güçlerin borç faizi haracı kesildi,

- Havuz Sistemi ile rantiyenin haracı kesildi,

- Zarar eden KİT’ler Milli Görüş gelince kara geçti,

Ve bu elde edilen kaynak yandaşa-partiliye-akrabaya değil, tüm millete aktarıldı …

Alım gücü artan halk esnafa gitti, satış yapmaya başlayan esnaf üreticiye sipariş verdi, üretici üretmeye başladı, üretince hammaddeciye, tedarikçiye sipariş verdi,

Böylece ekonominin çarkları dönmeye başladı ve bütün toplumun refahı arttı …

Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük bolluk ve bereket dönemi yaşandı …

“Erbakan demek, Bereket demek” gerçeği apaçık ortaya çıktı…

Biz boşuna demiyoruz “Erbakan demek bereket demek” diye …

Bütün bunlar anlayabilenler, görebilenler için ne büyük derslerdir …

“Erbakan demek, önce millet demektir”

İşte yine Başbakan olduğu dönemden bir muazzam örnek …

54. Hükümet’in daha ilk günlerinde Başbakan Erbakan Hocamız işçi-memur-emekliye vermek istediği maaş zamlarını ifade edince, iktidar ortağı Sn. Tansu Çiller Hanım; “Hocam çok iyi diyorsunuz da nereden bulacağız bu parayı ?” deyince; Erbakan Hocamız cevaben; “Önce vereceğiz, sonra bulacağız” diyor.

Ne demek bunun manası ?? Gerekirse ceketimizi satıp, bu millete bu kaynağı vereceğiz …!!

Merhum Erbakan Hocamız’ın Başbakanlığı’ndan sonra gelen Hükümetler, malesef ki O’nun bu anlayışını ve uygulamalarını sürdürmediler. Erbakanca bir duruş sergilemediler …

- Üretmek yerine, ithal ettiler,

- Milli kaynaklar oluşturmak yerine, borç aldılar- zam yaptılar- vergileri artırdılar, yeni vergiler icad ettiler- devlet kuruluşlarını satıp yok ettiler,

- Millete bolluk-bereket-refah sağlamak yerine, milleti banka kredilerine, kredi kartı borçlarına mahkum ettiler,

- İstihdamı artırmak yerine, milyonlarca diplomalı işsiz ürettiler,

- Fabrika kurmak yerine, AVM ve Rezidans inşa ettiler,

- Bu aziz milletin her bir ferdini Erbakan Hocamız gibi ayrım gözetmeksizin kucaklamak yerine, milleti kutuplaştırdılar ve gerdiler,

- Erbakan Hocamız’ın yaptığı gibi ehliyet-liyakat ve adalete önem vermek yerine, adam kayırmayı – adamına göre muameleyi hakim kıldılar

- Kamuda israf ve savurganlık aldı başını gitti.

Ve malesef ki ülkemizi, bugün içinde bulunduğumuz noktaya taşıdılar ...

Bu tabloyu değiştirmek elbette mümkündür. Bu ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak, adaleti yeniden tesis etmek, bereket tohumlarını yeniden filizlendirmek mümkündür.

Biz, bunu en zor şartlar altında defalarca başaran Erbakan Hoca’mızın dava erleriyiz.

Biz, O’nun yürüdüğü yolda yürüyen, O’nun emanetini taşıyan Milli Görüşçüleriz.

Biz, Irkçı Emperyalizm’in ülkemizi borca-faize-işsizliğe-açlığa-adaletsizliğe mahkum eden düzenine karşı çıkan ve bu haksız düzeni değiştirecek tek parti olan Yeniden Refah Partisiyiz.

Cenabı Allah’ın izniyle ve bu aziz milletin desteğiyle, yine geleceğiz ve karanlıklardan aydınlığa yine Milli Görüş’le çıkacağız.”

Toplantı konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti.

Editör: Haber Merkezi