Şoför ve araç sahibinin tahliye talebine ret

İscehisar'a bağlı Çatağıl köyünde 5 öğrencinin hayatını kaybettiği, 5 öğrencinin yaralandığı okul servisi kazasının ilk duruşması yapıldı. Mahkemede, tahliye talebinde bulunan sanıklar şoför Adalettin Şen (54) ile araç sahibi İsmail Demir'in (71) tutukluluk halinin devamına karar verilip, duruşma ertelendi.
Afyonkarahisar'da 11 Ekim 2021 Pazartesi günü sabah saatlerinde İscehisar ilçesi Çatağıl köyü yolunda ortaokul öğrencilerini taşıyan Adalettin Şen yönetimindeki 03 UU 567 plakalı minibüs, yol kenarındaki ağaca çarptı. Kazada Alanyurt Ortaokulu öğrencileri İsmail Eser (11), Nisa Eser (14) kardeşler ile Teslime Eser (13), Melisa Demirel (14) ve Damla Duran (11) hayatını kaybetti, 5 öğrenci de yaralandı. Kaza sonrası Adalettin Şen ile araç sahibi İsmail Demir (71) tutuklandı.
15'ER YIL HAPİS İSTENDİ
Ölümlü kazaya neden olan sürücü Adalettin Şen ve araç sahibi İsmail Demir hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla 15'er yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
'20 YILLIK ŞOFÖRÜM'
Afyonkarahisar 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşma, 2,5 saat sürdü. Duruşmada kazadan yaralı kurtulan öğrencilerle velileri, hayatını kaybeden öğrencilerin velileri 2 sanıktan şikayetçi oldu. İlk duruşmada mağdur öğrenciler ve velileri ile servisin şoförlüğünü yapan tutuklu sanıklar Adalettin Şen ve İsmail Demir ifade verdi. Servis şoförü Adalettin Şen, çiftçilik yaptığını ve 20 yıllık şoför olduğunu söyledi 5 yıldır servis şoförlüğü yaptığını aktaran Şen, "Servisini yaptığım bölge Afyon'un en zor bölgesi. Kaza günü sabah çocukları alıp yola çıktım. Kazadan önce çocuklar aşırı ses yapıyordu. Onlara, 'Durun, susun, yapmayın' derken daldım mı, hayal mi gördüm bilmiyorum. Uyandığımda karşımda jandarma vardı. Allah'ın takdiri, çok üzgünüm. Keşke çocuklar değil de ben ölseydim. Onlar bir kere öldü, ben her gün ölüyorum. Kimse ile konuşamıyorum, namazlarımı kılamıyorum, kötü durumdayım" dedi.
İŞVEREN DEMİR: SUÇSUZUM
Servis hizmetini sağlayan işveren İsmail Demir ise ifadesinde, kazada kusuru olmadığını söyledi. İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin araç bulamamasından dolayı okullar açıldıktan 15 gün sonra öğrenci servis hizmeti vermesi için kendisine rica edildiğini anlatan İsmail Demir, "Müdürlükten evrakı hazırladılar, ben sadece imzaladım. Kazadan bir hafta önce lastikler ölçüldü. Aracın ön koltuğunda emniyet kemeri tertibatı vardı. Arka koltuklarda emniyet kemeri yoktu. Koltuklar geniş olduğu için sonra emniyet kemeri eklenebileceği öngörüldü. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
PAZARA YETİŞMEK İÇİN SÜRATLİ KULLANDI
Kazadan yaralı kurtulan öğrencilerden Arda Berk Demirel (11), şoförün kaza olmadan önce çok hızlı ilerlediğini, araçtaki arkadaşlarının 'Adalet amca çok hızlı gidiyorsun, yavaşla' sözüne rağmen 'Susun ben daha İscehisar'a gideceğim' diye karşılık verdiğini anlattı. Yaralanan öğrencilerden Pınar Duran (13) ise kaza öncesi arkadaşı Melisa Nur Demirel ile sürücüyü 'Adalet amca yavaşla' diye uyardıklarını söyledi. Pınar Duran, her pazartesi günü şoförün İscehisar pazarına yetişebilmek için aracı süratli kullandığını anlattı.
'DURAKLARDA DURMADI, PAZARA YETİŞECEĞİNİ SÖYLEDİ'
Kazadan yaralı kurtulduktan sonra yürüyemediği için duruşma salonuna tekerlekli sandalyede gelen Hakan Tek (14) kaza günü saat 07.55'te servis toplanma alanına geldiğini, şoförün saat 08.10'da kendisini aldıktan sonra duraklarda kornaya basmadan hızla ilerlediğini anlattı. Şen'e kornaya basılması halinde arkadaşlarının durağa çıkacağını belirttiğini kaydeden Hakan Tek, 'Çıkmak isteseler çıkarlardı boşver' karşılığını aldığını söyledi. Hakan Tek, "Kornaya basmadan duraklarda durmadan hızla ilerledik daha sonra bir eve süt verdi. Pazara ve köye yetişeceğini söyledi" dedi. Hakan Tek'in annesi Fadime Tek de şoförün güzergah dışı yoldan öğrencileri okula götürdüğü için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne 18 şikayet dilekçesi verdiğini söyledi.
Öğrencilerden Pınar Duran'ın babası Dede Duran duruşmada “Servis kanununa uyan araçla ihale yapılmış. Çocuklarımızı taşıyan araç başkaydı. Biz kazadan önce Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurup şikayetimizi bildirdik. Bize, 'İdare edin, bu çocukların taşınması gerekiyor' denildi" iddiasında bulundu..
KAZA SONRASI KIZI YATALAK KALDI
Kazada ölen kardeşler Nisa Nur ve İsmail'in babası Cemil Eser, çocuğu Nisa Nur'un okul müdürü tarafından servisteki olumsuzlukları bildirmesi için başkan seçilmesinin ardından şoför Adalettin Şen'in kızına tokat attığını söyledi. Cemil Eser, 9+1 kapasiteli araçta 17 kişinin taşındığını vurguladı. Kazada yaralanan Musa ve Rananur kardeşlerin babası Murat Eser, kızının yatalak durumda olduğunu anlattı.
'KIZIMIZIN ACISINA DAYANAMAYAN EŞİMİ KAYBETTİM'
Kazada hayatını kaybeden Teslime Eser'in babası Ramazan Eser de eşi Gönül Eser'in, evlat acısına dayanamadığı için aniden rahatsızlanıp vefat ettiğini söyledi. Ramazan Eser, "Kızımız kazada ölünce eşim aynı kazada yaralanan yeğenimi hastanede kucaklıyordu. 'Siz geldiniz ama Teslimem gelmedi' diyordu. Doktor, eşimin üzüntüyle ciğerine kan sıçradığını tüm müdahalelere rağmen kurtaramadıklarını söyledi. Eşim kızımızın acısına dayanamadı" ifadelerini kullandı.
'MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ŞİKAYETÇİYİM'
Kazada ölen Melisa Nur'un babası Fatih Demirel, öğrenci servis taşımacılığının hatır gönülle yapılmaması gerektiğini, şoförün aracı sürekli hızlı kullandığını belirterek, şunları söyledi:
"Kendisi duruşmada üzgün olduğunu söylüyor, nezaketle konuşuyor. Keşke aynı nezaketi çocuklarımıza gösterseydi olaydan bu kadar etkilenmezdim. Servis işi hatır gönülle olamaz. Bunları üzülerek söylüyorum. Koltukları seyyar olan bir araçla çocuklarımız taşınmamalıydı. İlçe müdürüne söylediğimizde hep 'idare edin' dedi, defalarca söyledik. Şikayetlerimize rağmen hiçbir sorunumuz çözülmedi. Eğer koltukları monteli araçta gidiyor olsalardı çocuklarımız bu kazada parçalanmayacaktı. Ormanda ağaçlara saçları, kanları asılı kalmayacaktı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden şikayetçiyim."
TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mağdur tarafın avukatları, adli tıp kurumundan gelecek rapora beyanda bulunmak ve okul müdürü Gülşen Şeyma Özdemir'in tanık olarak dinlenmesi talebinde bulundu. Savcı, Adalettin Şen ile İsmail Demir'in tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Çok üzgün olduğunu tekrarlayan Adalettin Şen, tahliyesini talep ederken bazı mağdur ailelerin beyanlarının gülmesine sebep olduğunu söyleyince, mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme başkanı, "Böyle konuşmayın, bu ifadeniz kişileri rencide eder" dedi. Sanık İsmail Demir de tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

Editör: Haber Merkezi