Şenel, “Önümüzdeki dönem siyaseti Saadet Patisi belirleycek”

Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Naşkanı Adnan Şenel, haftalık basın toplantısında;

“Bizim inancımız; Cenneti dahi anaların ayakları altına sererek kadına en büyük değeri vermiştir. Saadet Partisi olarak kadına yönelik her türlü baskı, şiddet ve ayrımcılığa karşıyız. Elbette kadına yönelik şiddeti engelleyici tedbirler alınmalıdır. Ancak yaşadığımız süreç göstermiştir ki, ne kadar kanun değiştirirseniz değiştirin, şiddet azalmak yerine artmaktadır. Bu yüzden biz diyoruz ki; asıl olan kanunları değil, zihniyetleri değiştirmektir. Bunun yolu da önce ahlak ve maneviyat diyerek vicdanlara manevi değerleri yerleştirmektir. Toplumun temeli aile,ailenin temeli ise kadındır.Kadının şiddet ve ayrımcılığa maruz kaldığı bir toplumun sağlıklı gelişmesi mümkün değildir. Saadet Partisi, kadın erkek ayırımı yapmayan, kadınımıza saygınlık kazandıran ve aileyi yücelten bir Türkiye’nin teminatıdır. Bu duygularla, tüm hanım kardeşlerimizin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum

SAADET PARTİSİ PUSULA

Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ve gelişmeler gösteriyor ki.Türkiye’nin önümüzdeki dönem siyasetini Saadet Partisi belirleyecektir.

Bizi kınamaya kalkanların, bizi tenkit edenlerin, bize akıl verenlerin hiçbirisi bizim ne dediğimizi okumamış, okumuyor. Dinlememiş, dinlemiyor. Hiçbir tanesi söylediğimiz bir itiraza, konuya ‘Ya şu şöyle değil de böyle olmalıdır. Siz yanlışsınız’ demiyor. Onun için biz bütün bu kınayanların kınamasına bakmadan, sadece Cenab-ı Hakk’ın rızasını ve bu milletin faydasını düşünerek tavır koyuyoruz, tavır oluşturuyoruz. Şu anda memleketimizde öyle bir hava doğdu ki adeta Saadet Partisi rehber oldu. Pusula oldu. Ve bizi dinleyen, bizi anlayan bizi anladığı için bugüne kadar ‘ya biz sizi nasıl anlayamamışız’ diyen, yüz binlerce, milyonlarca insan var. Özellikle de gençler arasında.

SAADET PARTISININ KRİTERLERİ

Değerli basın mensupları

Saadet Partisi ortaya kriterlerini, koymuştur.Bizim siyasi üslubumuz var. Üslubumuz bize kucaklaşmayı emrediyor. Bizim yönetim anlayışımız; işi ehline vermek. Bizim bir Türkiye vizyonumuz var. Hem içerisinde yaşayan insanlar ‘ne kadar güzel bir memleketim var’ desin, dışarıdan bakanlar da Türkiye’ye imrensin. Adalette 70’inci 80’inci sırada olmak istemiyoruz. Yolsuzlukta zirve yapan ülkelerin arasında sayılmak istemiyoruz. Biz ekonomik olarak dışarıya, bağımlı, muhtaç borca mahkûm bir ülke olmak istemiyoruz. Kendi sanayisini kurmuş, ihtiyacı olan her şeyi kendisi üretmiş, kendi kendine yeterli zirve yapan bir ülke olmak istiyoruz. Bizim vizyonumuz farklı. En büyük kalemin faiz olduğu bir bütçe istemiyoruz, denk bütçe istiyoruz. Asgari ücretin açlık sınırında kalmasına rıza gösteren bir ülke olmak istemiyoruz. Yarısı boşalmış, toprakların çoğu ekilmeyen, çiftçileri mağdur, geçim sıkıntısı çeken bir ülke olmak istemiyoruz. Biz Avrupa’nın, Amerika’nın etine, sütüne, mercimeğine, samanına, buğdayına muhtaç bir ülke olmak istemiyoruz. Bizim vizyonumuza onların hayalleri bile erişemez

Değerli basın mensupları

Son günlerde herkesin "seçim ittifakı" konusunu da içeren ve Meclise gelen yasal düzenlemeyi konuşuyor.Sanki bu kanun teklifi Meclisten geçecek hemen ittifaklar kurulacak. İttifakların kurulmasına da gerek yok. Çünkü öyle bir hava estiriyorlar ki ittifak yapan partiler tek partiymiş gibi hareket edecekler. Bunu da 'milli'...Üzüntü verici kendi dışındakileri de 'gayri milli' gibi bir tarifin içine giriyorlar.

Bu konudaki mantığı ve aceleyi anlamak mümkün değil. Bu dönemde içeride bir bütün olarak birliği sağlamak önemlidir.Yoksa belli bir istikamette kafadarlık yapanlar bir araya gelebilirler. Kimsenin de buna itirazı olmaz. Ama 'Benimle beraber değilsen sen farklısın, gibi bir hava estirmeye kalkıyorlar. İtirazımız bu tavra.

Milliliğin sevabıyla ve hatasıyla bütün milleti kucaklayabilmektir. Siz milletin yarısından fazlasını elinizin tersiyle iteleyip, kendinizi milli addederseniz bu uygun değildir.

Değerli basın mensupları

Kimse kendini kandırmasın. Eğer bir insan hakiki manada milli görüşçü olduğunu iddia ediyorsa onun yeri Saadet Partisi'dir. Saadet Partisi dışında bir milli görüş olmaz, yoktur. Milli görüş Erbakan Hocamız'ın kurduğu bütün fabrikaları satıp, yıkmak, bu ülkeyi borca mahkum etmek değildir. Milli görüş şahsiyetli bir dış politika izlemeyi, karşısında büyük tehlikeler olsa bile dik durmayı ve risk almayı gerektirir. Siz bunlardan bir tanesini yapamıyorsanız milli görüş dudaklarınızın arasındaki bir kelimeden ibarettir.

Saadet Partisi olarak biz hazır olmak mecburiyetindeyiz. Bütün partilerle temas içinde olacağız. AK Parti çeşitli kanunlar yapılırken bizim fikirlerimizi alırsa elbette onlara ileteceğiz. Biz Meclis'te temsil edilmiyoruz. Meclisteki kanunları da muhalefetin bütün itirazlarına rağmen bugün iktidarda bulunan parti veya partiler geçiriyor. Onun için bu temasa ihtiyaç var. Muhalefetteki partilerle de elbette dirsek temasında bulunacağız. Biz memleketin tamamını kucaklıyoruz.

Değerli basın mensupları

Hükümet, bir yandan kürsülerden ABD gibi ülkelerle restleşirken bir yandan da onların küresel uzantıları olan firmalar için milli tarımını yok etmeye çalıştığının farkında mıdır? Açıkçası bu çelişkiler içerisinde tarımı bitirmeye yönelik girişimler necip milletimizin vicdanını yaralamaktadır.

Yöneticilerimizin, bizi idare eden yetkililerin yeniden aldatılmamaları için Afyon’dan sesleniyorum. Gelin yerli tarım ürünümüz olan şeker pancarlarını yok etmeyin. Binlerce kişinin istihdam edildiği 14 Şeker Fabrikasını kapatmayın, satılmasına müsaade etmeyin!

Gelin çağın büyük zehirlerinden olan nişasta bazlı tatlandırıcıların üretimini yasaklayın. Gelin CARGİLL gibi Siyonist firmaların insanımızın sağlığı üzerinden servet yığmasına mani olun. Yerli ve milli şekerimize sahip çıkın, şeker pancarı üretimindeki kotaları kaldırın, çiftçimizi ayağa kaldırın, ülke insanımızın üretimine destek olun!

En önemlisi de, gelin Siyonizm’in bu milleti köleleştirmesine ve yumuşak lokma haline getirmesine müsaade etmeyin.”

Editör: Haber Merkezi