Saadet Partisi Erbakan Hocayı Andı

Milli Görüş hareketi lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vuslatının 10’uncu sene-i devriyesinde Ankara’da siyasi liderlerin katılımıyla dualarla anıldı.

Saadet Partisi tarafından “Yaşanabilir Türkiye” temasıyla düzenlenen anma programı, pandemi şartlarından dolayı sadece davetlilerin katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Programda, Erbakan Hoca’nın “Yeniden Büyük Türkiye”, “Yaşanabilir Bir Türkiye” ve “Yeni Bir Dünya” vizyonuna vurgu yapıldı.

İlim, fikir, siyaset, devlet ve dava adamı Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 10’uncu yıldönümünde başkent Ankara’da dualarla anıldı. Saadet Partisi tarafından organize edilen program “Yaşanabilir Türkiye” temasıyla düzenlenirken, programa Kovid-19 pandemisi nedeniyle sadece davetliler iştirak etti.

LİDERLER ERBAKAN HOCA’YI ANLATTI!

Saadet Partisi tarafından “Yaşanabilir Türkiye” temasıyla hazırlanan programda Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Mohammed Farazmand ve Pakistan İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Muhammed Sajjad Qazi birer konuşma gerçekleştirdi. Öte yandan TBMM Başkanı Mustafa Şentop da programa mesaj gönderen isimlerden oldu.

YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE, YENİ BİR DÜNYANIN TEMELİDİR

Programın ev sahibi olarak açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bu yıl Erbakan Hocamızın en önemli çabalarından birisi olan ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ hedefini anlamaya çalışacağız” dedi. “Yaşanabilir Bir Türkiye” temasını çok önemli bulduğunun altını çizen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Çünkü Yaşanabilir Bir Türkiye’yi kurmadan, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurmadan da bütün insanlığın refah ve saadet bulduğu Yeni Bir Dünya’yı kurmak mümkün değildir” dedi.

Programın ev sahibi olarak açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sözlerine Erbakan Hoca’yı vefatının 10’uncu sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla anarak başladı. Gerçekleştirdikleri anma programlarında her yıl Erbakan Hoca’nın farklı yönlerini anlamaya ve anlatmaya çalıştıklarını kaydeden, “10 yıldır düzenli bir şekilde gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerde; ‘ilim adamı’ olarak Erbakan’ı anlamaya çalıştık. ‘Fikir adamı’ olarak Erbakan’ı anlamaya çalıştık. ‘Siyaset ve devlet adamı’ olarak Erbakan’ı anlamaya çalıştık. Bir yıl, ‘dürüstlük ve nezaketini’, bir başka yıl ‘ahlak ve adalet’ anlayışını yorumlayarak, hayat mücadelesinden ve yaşantısından dersler çıkarmaya çalıştık. Bu yıl ise Erbakan Hocamızın en önemli çabalarından birisi olan ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ hedefini anlamaya çalışacağız” dedi.

YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE YENİ BİR DÜNYANIN TEMELİDİR

“Yaşanabilir Bir Türkiye” temasını çok önemli bulduğunun altını çizen Karamollaoğlu, “Çünkü Erbakan Hoca bütün mücadelesini ve siyasetini üç aşamalı bir hedef üzerine inşa etmişti. Birinci hedef ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’. İkinci hedef ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’nin oluşturulması üzerine doğacak ‘Yeniden Büyük Türkiye’. Üçüncü hedef ise ‘Adalet üzerine inşa edilmiş Yeni Bir Dünya’yı kurmaktı. Çünkü Yaşanabilir Bir Türkiye’yi kurmadan, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurmadan da bütün insanlığın refah ve saadet bulduğu Yeni Bir Dünya’yı kurmak mümkün değildir” dedi.

Yaşanabilir bir Türkiye denince; maddi ve manevi yönden kalkınmış bir Türkiye’yi anladıklarını belirten Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz yaşanabilir bir Türkiye denince; yerli ve milli bir duruş anlıyoruz. Üreten bir ekonomi anlıyoruz. Siyasetin algılarla, ekonominin vergilerle ve borçla yönetilmediği, ülkenin imkân ve kaynaklarının ranta değil halka aktarıldığı, itibarın gösteriş ve şatafatta değil, şahsiyetli bir duruşta arandığı bir Türkiye anlıyoruz. Biz yaşanabilir bir Türkiye denince; kutuplaşan değil, kucaklaşan bir Türkiye anlıyoruz. Farklılıkların tehdit değil zenginlik olarak görüldüğü, üstünlük ve kibrin değil kardeşliğin esas alındığı, baskı ve tahakkümün değil, insan hakları ve özgürlüklerin hâkim olduğu bir Türkiye anlıyoruz. Biz yaşanabilir bir Türkiye denince; hiç kimseyi ötekileştirmeyen, hiç kimseyi hor görmeyen, müşfik bir devlet anlıyoruz. Milletinin başına gardiyan kesilmeyen, tam tersine milletinin derdiyle dertlenen hadim bir devlet anlıyoruz. Biz yaşanabilir bir Türkiye denince; kamu malına, yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkan, yemeyen-yedirmeyen bir Türkiye anlıyoruz. Atamalarda partizanlığın ve yandaşlığın değil, ehliyet ve liyakatin ölçü alındığı bir Türkiye anlıyoruz. Aldanmayan ve aldatmayan bir Türkiye anlıyoruz. İşte Erbakan; ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ derken neyi kastettiyse biz de bugün aynısını kastediyor ve bunun teminat altına alınması için çaba sarf ediyoruz.”

ERBAKAN’IN YOLUNDAN GİTMEK, ONUN ÇİZGİSİNİ TAKİP ETMEK İLE OLUR

Konuşmasında geçmiş dönemlere atıfta bulunan Karamollaoğlu, “Bendeniz Erbakan Hoca’yı ilk tanıdığımda daha 26 yaşındaydım. Cenab-ı Allah’a hamdolsun, o günden bu yana ne yanından ne de çizgisinden ayrıldım. Hamdolsun hiçbir zaman ‘Milli Görüş gömleğini’ çıkarmadım. Hiçbir zaman ‘bu işler Erbakan kafasıyla olmuyor’ demedim. Hiçbir zaman iktidara gelmek için küresel muktedirlerle iş tutmadım. Erbakan’ın yolundan gitmek, onu izlemek, onun çizgisini takip etmek ancak onu doğru anlamakla mümkündür” dedi.

SAADET PARTİSİ’NİN ÇİZGİSİ ERBAKAN’IN ÇİZGİSİDİR

Erbakan Hoca’nın bu ülkeye hizmet için herkesle bir araya geldiğini, kucaklayıcı bir tavır sergilediğini belirten Karamollaoğlu, “Erbakan Hoca, ülkenin istikbalini her daim kendi siyasi ikbalinin önünde tuttu. Hiçbir zaman kutuplaştırmadı. Hiçbir zaman kişiselleştirmedi. Şahıslarla değil, zihniyetlerle mücadele etti. Siyasi rakiplerini düşman olarak görmedi, hiç kimseyi hainlikle suçlamadı. Hedefe giden her yol meşrudur diyerek, siyasi rakiplerine karşı yalana ve iftiraya başvurmadı. Kendisini destekleyene de, muhalif olana da hep bu siyasi nezaketle mukabele etti. Başörtülüyü de, başı açığı da, sağcıyı da, solcuyu da, Türk’ü de Kürt’ü de bu ülkenin bir ferdi, bu vatanın bir zenginliği olarak gördü. O yüzden biz Erbakan’ın çizgisini sadece muhafaza eden değil, onu içselleştiren ve bir gün inşallah tatbikata koyabilmek için azimle gayret gösteren bir anlayışa sahibiz” ifadelerini kullandı.

MİLLİ GÖRÜŞÇÜ OLMANIN ÖLÇÜSÜ SAADET PARTİLİ OLMAKTIR

Son günlerde siyasette kendilerini ‘Milli Görüşçü’ olarak tanımlayanların sayısının çoğaldığına işaret eden Karamollaoğlu, “Herkes Erbakan’ın yolundan gidiyor. Bunda bir sorun yok. Bundan mutluluk duyarız. Ama kimse Erbakancılık adı altında Saadet Partisi’ne ayar vermeye kalkmasın. ‘Erbakan’ın yöntemleriyle olmuyor’ diyerek, çareyi ‘küresel egemenlerle işbirliğinde’ arayanlar bizi işbirlikçilikle suçlamaya kalkmasın. Öyle yağma yok. Necmettin Erbakan vefat ettiğinde Saadet Partisi’nin genel başkanıydı. Bugün Milli Görüşçü olmanın, Erbakan’ın yolundan gitmenin, Erbakan’ın çizgisini takip etmenin tek ölçüsü vardır: O da Saadet Partili olmaktır” diye vurguladı.

MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER ONUN YOLUNDA HİZMET ETMEYE GAYRET EDECEK

Milli Görüş fikrinin Erbakan Hoca’nın kendilerine bıraktığı bir emanet olduğunun altını çizen Asiltürk, “Erbakan Hocamız, dünyadan ayrılırken arkasında davasına sahip olacak, bir Milli Görüş topluluğu bırakarak Hakk’ın rahmetine kavuştu. Milli Görüşçüler, onun hatırasına saygı göstererek, çizdiği çizgide yürüyecekler ve onun yaptığı gibi milletimize ve bütün İslam âlemine hizmet etmeye gayret edecekler” dedi.

YENİ BİR DÜNYA’NIN KURULMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ

Erbakan Hoca’nın etrafındaki insanlar ile çatışmak ve çekişmek yerine onları Hakk’a çağırdığını ifade eden Asiltürk, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizler de bu yolda yürüyerek, Erbakan Hocamızın bizlere emanet olarak bıraktığı, ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’nin, arkasından ‘Yeniden Büyük Türkiye’nin ve sonra da ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması çalışmalarına, Allah’ın izni ve yardımıyla devam edeceğiz. Erbakan Hocamızın 1969 yılında başladığı ve her türlü engele rağmen hiç taviz vermeden yürüttüğü 50 yıllık mücadelesi, önümüzde güzel bir örnek olarak durmaktadır. Yolumuz çok sağlam, düzgün ve doğrudur. Millî Görüşçüler olarak, bu çizgide mücadeleyi, inançla devam ettirmekte kararlıyız.”

ÖNEMLİ İSİMLER KATILIM SAĞLADI

SİYASET ve sivil toplum kuruluşlarından birçok önemli isim programda hazır bulundu. Birer konuşma gerçekleştiren siyasi parti genel başkanlarının yanı sıra, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi YİK Üyesi Mustafa Kamalak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Eren, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Hak İş Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti katıldı.

Editör: Haber Merkezi