Parsak: “Analar ağlamasın dediler, milletin anası ağlıyor”

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak dün parti binasında son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında basın toplantısı düzenledi

MHP’nin tüm karşı çıkmalarına rağmen 2009 yılında sözde çözüm süreci denilen ihanet sürecinin geldiği noktanın bu hafta itibariyle daha iyi görüldüğünü söyleyen Parsak, “Analar ağlamayacak diye ihanet sürecine destek verenler bugün milletimizin anasını ağlatmaktadır. Kamu düzeni bozulmuş, ülkede asayiş kalmamıştır” dedi

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak son günlerde yaşanılan olaylar ile ilgili bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. MHP İl Başkanı Raşit Demirel ve Merkez İlçe Başkanı Alper Yağcı’nın da katıldığı basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Parsak, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

TÜM İLÇELERİMİZİ ZİYARET ETTİM

7 Haziran tarihinde gerçekleştirilen 25. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin ardından ilçelere teşekkür ziyaretinde bulunduğunu ifade eden Parsak, “Genel seçimlerin ardından peş peşe yaşanan siyasi gelişmeleri etraflıca değerlendirmek için basın toplantısı düzenledik. Seçimlerin hemen ardından ilçe ziyaretlerimizi gerçekleştirdik. Dün itibariyle 18 ilçemizin tamamını gezerek hem teşkilatlarımızla, hem ilçelerimizde bulunan esnafımızla hem de vatandaşlarımızla hasbıhal ettik. Ayrıca seçimlerde MHP’ye verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyoruz” dedi.

İLÇE ZİYARETLERİMİZ SEÇİM GEZİSİ DEĞİL, KAMPANYA DÖNEMİNDE VERDİĞİMİZ SÖZÜN TUTULMASIDIR

Yapılan ziyaretlerin olası erken seçim ziyaretleri olmadığına vurgu yapan Parsak, “Kampanya döneminde milletvekili seçildikten sonrada 1 Ekim’e kadar tüm ilçelerimizi, beldelerimizi, köylerimizi yeniden ziyaret edeceğimizi söylemiştik. BU ziyaretlerimizde bunun birinci etabı olarak gerçeklmeştirilmiştir. Mevsim şartları itibariyle harman zamanı olduğu için köylerimize ziyaretleri gerçekleştiremedik. Ancak köylerimize ziyaretlerimiz devam edecektir. İlçe ziyaretlerimizde ise 7 Haziran sonrası gerçekleşen tablo ile ilgili olarak hemşerilerimizden fikir alırken MHP politikalarını da anlatma fırsatı bulduk. Bu ziyaretlerde 3 önemli konu ortaya çıkmıştır.

Birincisi Sayın Genel Başkanımızın 7 Haziran akşamı seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen akabinde söylediği düşüncelere teşkilatlarımızın sonuna kadar sahip çıktığını gördük. Olası bir hükümet kurma çalışmalarında MHP’nin ortaya koyduğu ilkelere sahip çıkılması bizleri de mutlu etti. Çünkü bizim ortaya koyduğumuz 3 önemli şart partimizin değil, milletimizin ortak kararıdır.

İkinci konu ise MHP’nin milletimiz adına ortaya koyduğu 3 temel şartın kabul edilmemesi halinde kesinlikle koalisyon içinde yer alınmaması istenmektedir.

Üçüncü konu ise teşkilatlarımızın olası bir erken seçimden çekinmediğidir. Teşkilatlarımız olası bir erken seçimde 7 Haziran’da gösterdikleri yoğun temponun daha fazlasını göstermeye hazır olduklarını söylemiştir” dedi.

ELİMİZİ DEĞİL GÖVDEMİZİ KOYARIZ

Yaklaşık 1 ay önce koalisyon görüşmelerinin başladığını ifade eden Parsak, “Milletimiz adına ortaya koyduğumuz 3 şart kabul edilirse Genel Başkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarız. Ancak şu an hükümeti kurma yetkisi AKP Genel Başkanına verildiği için yetki ve sorumluluk AKP’nin elindedir. Milletimizin bir önceki genel seçimlerde yani 2011 seçimlerinde yüzde 49 oranında oy verdiği AKP’ye bu seçimlerde yüzde 40 oranında oy vermiştir. AKP nerelerde hata yaptığını neden oyunun düştüğünü daha iyi anlayacaktır” dedi.

MHP’NİN HAKLILIĞI ORTAYA ÇIKTI

2009 yılında bir kısım akademisyen ve toplulukla deklare edilen çözüm süreci adı altında milletimizin çözülmesine neden olan olaylar zincirinin son bir haftada nasıl bir gelişme kaydettiğinin iyi görülmesini isteyen Parsak, “2009 yılında çözüm denilen ihanet sürecine yalnızca MHP karşı çıkmıştır. Biz o süreçte oldukça yalnız kaldık. Barış istemediğimizi söyleyenler bugün MHP’nin ve Sayın Genel Başkanımızın ne kadar haklı çıktığını görmektedir” dedi.

HÜKÜMETİ KURMA SORUMLULUĞU AKP’DEDİR

7 Haziran seçimlerinde Türk Milletinin bir karar verdiğini söyleyen Parsak, “Seçim sonuçlarını tüm siyasi partiler iyi analiz etmesi gerekiyor. Şu anki tabloda hükümeti kurma yetkisi ve sorumluluğu AKP’dedir. MHP’nin olası koalisyonda neden yer almadığı bir algı operasyonudur. MHP’nin Türk Milleti için sunduğu şartlar AKP tarafından kabul edilirse görüşmeler olumlu yönde seyredebilir. Ama başta söylediğimiz gibi yetki AKP’dedir. Hem hükümeti kurmak için yetki alıp hem de MHP’yi suçlamaya çalışmak acizliktir” dedi.

1 HAFTADIR YÜREĞİMİZ YANIYOR

Son bir haftada yaşanan gelişmeleri değerlendiren Parsak, “20 Temmuz günü Suruç’ta meydana gelen patlamada 32 kişi hayatını kaybederken 104 kişide yaralanmıştır. AKP’nin iç ve dış politikada nasıl sınıfta kaldığını burada daha iyi görüyoruz. Hemen bu olayın ertesinde Adayıman’da Uzman Çavuşumuz Müsellim Ünal PKK’lı teröristler tarafından şehit edildi. 22 Temmuz’da Şanlıurfa Ceylanpınar’da 2 polisimiz başlarından vurularak katledildi. Bu olay polis teşkilatımıza, silahlı güçlerimize ve milletimize yapılan bir hakarettir. Bu terör saldırısı diğerlerinden oldukça farklıdır. PKK’nın 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis Köyü’nde aldığı bağımsızlık kararından asla geri adım atmadığının bir göstergesidir” dedi.

İSTANBUL’DA YAŞANAN REZALETTİR

Suruç’ta yaşamını yitirenler için İstanbul’da düzenlenen cenaze töreninde utanç verici olayların yaşandığına dikkat çeken Parsak, “Yaşamını yitiren 2 kişi için yapılan cenaze töreninde yüzü maskeli, etekli teröristler otomatik silahlarla vatandaşların üst aramasını yapmıştır. Türk dünyasının en kadim başkenti, gözbebeğimiz kalbimiz olan İstanbul’da teröristlerin üst araması yapması utanç verecidir. En çok Türk’ün yaşadığı, Peygamber Efendimiz (sav)’in sözüne nail olan Türk Milletinin yaşadığı en değerli şehirlerden birinde böyle bir olaya sebebiyet verenler çözüm denilen ihanetin neresinde olduğuna bir daha baksınlar” dedi.

TERÖR OLAYLARI DEVAM EDİYOR

İstanbul’da yaşanan rezaletin hemen ardından 23 Temmuz tarihinde IŞİD üyesi teröristlerin ateş açması sonucu Mehmet Yalçın isimli askerimizin şehit olduğunu ifade eden Parsak, “Yine 24 Temmuz’da Diyarbakır’da trafik kazası ihbarı alan trafik polislerimize teröristler otomatik silahlarla ateş açarak Polis memurumuz Tansu Aydın’ı şehit ettiler. Yine dün akşam saatlerinde Lice’de askeri aracımıza bombalı suikast düzenlenerek 2 askerimiz şehit edilmiştir” dedi. Bunlar sadece görülen kısımlardır. Ankara’da ve birçok şehirde saldırılar, terör olayları giderek artmıştır” dedi.

*

ÇÖZÜM SÜRECİ DENİLEN İHANET SÜRECİ BİTİRİLMELİ

Bu yaşanan olaylara rağmen hala ihanet sürecinden vazgeçildiğine dair gerekli açıklamaların yapılmadığını söyleyen Parsak, “MHP bu rezaletlerin sona ermesi halinde koalisyon içinde yer alabileceğini söylemiştir. Yoksa MHP’nin ülkeyi hükümetsiz bırakma gibi bir niyeti asla olmamıştır. Ancak AKP’nin kamuoyunda oluşturmaya çalıştığı algı çok farklıdır. Sanki MHP’nin koalisyon görüşmelerini tıkadığı yâda koalisyonda yer almamak için gayret sarf ettiğini yansıtmaya çalışıyor. AKP bu hatadan bir an önce vazgeçerse görüşmeler öyle sağlanır. Ayrıca milletimiz unutmasın ki; Hükümeti kurma yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından AKP’ye verilmiştir. MHP hükümet ortağı olabilecek durumdadır” dedi.

2. ÇİZGİMİZ YOLSUZLUKLARLA MÜCAEDELE

İhanet sürecinin ardından diğer önemli konunun ise yolsuzluklarla mücadele olduğunu hatırlatan Parsak, “Başta 17-25 Aralık olayları olmak üzere yaşanan tüm yolsuzlukların sonuna kadar gidilmelidir. Herkes kanun önünde hesap vermelidir. MHP şartlarını ortaya koyarken Maliye Bakanlığı bizde olsun mu dedi? MHP şartlarını ortaya koyarken para muslukları bizim elimizde olsun mu ddi? MHP şartlarını ortaya koyarken 2 tane fazla bakanlık isteriz mi dedi? MHP yalnıza milletimizin bekası için ve ülkemizde yaşanan sorunların çözümü için bu şartları ortaya koymaktadır. Partimiz adına istediğimiz tek bir şey yoktur” dedi.

ERDOĞAN ANAYASAL SINIRLARA ÇEKİLMELİ

MHP’nin diğer ön şartının ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasal sınırları içine çekilmesi olduğunu söyleyen Parsak, “Aslında bu 3. Şart bile oldukça insanın garibine gidiyor. Bir Belediye Başkan adayı başkan olmadan önce Belediye kanununa uyacağına söz verir mi? Bir İl Genel Meclisi Üyesi Özel İdare Kanununa uyacağına söz verir mi? Bunlar zaten kanuni zorunluluklardır. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim sürecinde yaptığı şeyler bir Cumhurbaşkanı değil, bir siyasi parti il başkanı gibi davranması yadırganmıştır. Türk Milleti o dönemde yaşanan olayları üzüntüyle izlemiştir” dedi.

TEAMÜLLERE UYULMADI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendinden önce gelen Cumhurbaşkanları gibi teamüllere uymadığını söyleyen Parsak, “Seçimlerin ardından tam 25 gün hükümet kurma yetkisini vermeyen Sayın Cumhurbaşkanı ardından AKP Genel Başkanı Davutoğlu’na görev vermiştir. Davutoğlu’nun Bosna Hersek resmi ziyaretinin hemen ardından Pazartesi günü CHP Genel Başkanıyla bir araya gelmiştir. Daha bu görüşmenin hemen ardından akşam saatlerinde Erdoğan basının karşısına çıkarak bir an önce hükümetin kurulmasın istemiştir. BU yavuz hırsız ev sahibi bastırır misali bir davranıştır. Daha hükümet kurma görüşmelerinin ilk günü olmasına rağmen, MHP ve HDP ile görüşülmeye başlamadan böyle bir açıklama yapılması milletimizin gözünden kaçmamıştır” dedi. Parsak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asıl amacının ülkeyi erken seçime götürmek olduğunu söyleyerek, “Milletimiz koalisyon isterken Cumhurbaşkanının erken seçim düşüncesinde olması milletimizin kararına saygısızlıktır” dedi.

BAHÇELİ 2008’DEN ÖRNEK VERDİ

7 Haziran seçimlerini ardından partilerin bir kez grup toplantısı yaptığını ifade eden Parsak, “Bende Milletvekili olarak ilk kez katıldığım grup toplantımızda Genel Başkanımız Suriye olayları hakkında bilgi verirken, 2008 yılında söylediği sözlere atıfta bulunmuştur. İşte 2008 yılında Sayın Genel Başkanımızın söylediği o sözlere kulak verilseydi bugün bu olaylar yaşanıyor olmazdı. MHP yine haklı çıkmıştır. 63 akil adam, 200 civarında sözde şair-yazar müsvettesinin desteklediği ve halkımıza hap gibi yutturulmaya çalışılan ihanet nedeniyle milletimiz kan ağlamaktadır. Analar ağlamaycak diyerek yola çıkıldı ama şu an milletin anası ağlıyor” dedi. 
Editör: Haber Merkezi