OLUR MU, DEMEYİN!...

Sandıklı’da FETÖ’ye yakınlığı ile anılan bir işadamının kızı..
Afyon’da kapatılan FETÖ’nün Zafer Koleji Anadolu Lisesi son sınıfında okuyordu.
Kolej kapatılınca, allem-kallem edip, Anadolu Lisesinde okuyan çocuğunu Sandıklı’da özel bir kolejin Fen Lisesine kaydettirdi.
Cinliğe bak!..
Anadolu lisesinden, fen lisesine…
Yetmedi… Çocuğun kaydını Sandıklı’dan,  Afyon Süleyman Demirel Fen Lisesine taşıdı…
Dur daha bitmedi..
Devlete ait fen liseleri, diğer okullardan gelen öğrencilere; değerlendirmede artı 30-40 puan ek veriyor. Hatta okulun en başarılı öğrencisi sayılıyor.. Üniversitelere girişte çok büyük avantaj…
Ne yapıyor, cin fikirli?
Çocuğun Afyon Süleyman Demirel Fen Lisesindeki kaydını, Sandıklı Türk Telekom Fen Lisesine taşımak istiyor!..
Nakil için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne görüş sorulunca, olay patlıyor…
Milli Eğitim Müdürlüğü olayı müfettişe aksettiriyor ve inceleme başlıyor..
Bu arada koltukta oturan paşa devreye girip, naklin sağlanması için aracı oluyor…
Her kapı yüzlerine kapanıyor…
Bu olayı ayarlayan şahısla birlikte devreye giren apoletsiz paşa; din-iman, namaz-niyaz, hak-hukuk argümanlarını ağızlarından düşürmeyen kişiler!..
Anlaşıldığı kadar, kendilerinde eksik olan inançları savunuyorlarmış!
Planlanan bu düzenle, hak sahibi olan bir öğrencinin hakkı gasp edilmek isteniyor..
Haksızlık ayaklarına dolaşıyor… 
Devlet, kul hakkını gasp etmelerine izin vermiyor..
İşte; FETÖ yardakçılarının yaptıkları, hep böyle…

YETTİ GARİ..

Son günlerde iyice azdılar..
Her türlü tehdit ve şantajdan asla yılmıyoruz, hainlerde devam etmekten bıkmıyor..
Tecrübe yaşanmadan kazanılmıyor.
Eh bizde, kimsenin kolay ulaşamayacağı tecrübeyi kazandığımıza inanıyoruz.
Artık; yaş kemale ermiş, ayağımız çukurda, her an rabbime kavuşma bekliyoruz..
Kefen parası cebimizde, mezar yerimiz hazır, abdestsiz hiç gezmiyoruz..
Cenab-ı Allah’tan başka hiç kimseden korkmuyoruz.
Yetti gari…
Üren köpeklere, “Hoştt.. Elinizden geleni arkanıza koymayın, hodri meydan” diyoruz..

BİR HİKAYE: YARALI KUŞ..

Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;
Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?
Kuş kendini savunur.
Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın diye emreder.
Kuş o anda;
Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın diyerek öne atılır.
Neden diye sorar Hz. Süleyman
Kuş sebebini şöyle açıklar;
Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar... Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın... Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın..
******* 
Her hikayeden çıkarılacak bir ders vardır!..
 
Editör: Haber Merkezi