NELER OLUYOR?..

Dün akşam Ankara’da Rusya Büyükelçisine düzenlenen suikastı gerçekleştiren memurun Fetö üyesi olduğuna dair yoğun iddialar var.
İddialar gerçek çıkarsa; bu suikastın Fetö’yü koruyan, kollayan devletin gizli servislerinin parmağı olduğu düşünülecektir..
Dün Afyonkarahisar genelinde görevli 29 öğretmen daha açığa alındı.
5 aydır bakanlıkların yaptığı soruşturmalarda yeni isimler ortaya çıkıyor…
Buradan anlaşılıyor ki; Fetö’cüler devletin her kademesine dal budak salmışlar temizle, temizle bitmiyor!..     
Afyon’da operasyonlar ara vermeden devam ediyor. Polis kaynakları operasyonların selameti açısından açıklama yapmadığı için, medya mensupları olanları kamuoyuna tam aksettiremiyor..
Öğrendiğimiz kadarıyla bugün itibarıyla iki şubede 28 şüpheli var, sorguları devam ediyor..
Kripto Fetö’cüler tamamen temizleninceye, koruyan, kollayanlar ortaya çıkıncaya kadar, soruşturmaların daha uzun süre devam edeceği ifade ediliyor..
Türkiye’nin bugünkü zor duruma sürükleyen bu hain örgüttür..

AKÜ’DE FETÖ MÜCADELESİ

Sayın Cumhurbaşkanımız Fetö ile mücadelede seferberlik ilan etti.
Fetö’cüleri en yakın yere ihbar edin dedi.
Onları haşhaşi, vatan haini olduklarını ilan etti.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu davada yanında olanlara helal olsun.
Ancak, yanındaymış gibi görünüp, Fetö’cüleri koruyanlara da yazıklar olsun.
15 Temmuz darbe sonrası Fetö’cüler Vatan hainliği ile yargılanıyorlar.
Bir kurumun başında hala Fetö’cü varsa, orada Fetö faaliyetleri devam ediyor demektir.
Fetö koruma ve kollaması da aynen devam eder.
Atalarımız ne demiş? ”Balık baştan kokar”.
Fetö’cülerin faaliyetine göz yuman, faaliyetlerine ortam hazırlayan, yardım ve yataklık eden Fetö’cüler de kriptodur.
Kripto Fetö’cüler, en önemli bir kurumun başında olsa da, onlar için yalan söylemek mubahtır.
Siyasilerin eteklerini öperler, yalakalık ederler.
Başkalarına iftira atarlar.
Sahte mehdi Fetö’nün başı onlara öyle talimat vermiştir.
Ülkemizde son günlerde yaşanan Fetö’cüler hakkında her şey duyuyoruz.
Bizde bir fikir jimnastiği yapalım.
Bir Devlet dairesi düşünün.
Orada bir amir var. Bir kaç da şube müdürü.
Bir şube müdürü Fetö abisi.
Amir veya bölümün daire başkanı, o abinin karşısında emir eri gibi hazır ol vaziyetinde duruyor.
O ne derse yapıyor. Orayı o amir değil, o abi yönetiyor.
Abi sohbetlere adam götürüyor. Himmet, burs gırla gidiyor.
Abi herkesin gizli bilgilerine bakıyor. Amire veriyor, o da üstüne..
Çünkü hepsi kripto.
Herkesin mahremine dahi giriyorlar.
Gün geliyor. O şube müdürü abi. Darbe sonu açığa alınıyor.
Amir hemen şunu söylüyor. “Geri döndüreceğiz. Gelecek aslanlar gibi yerine oturacak.”
“Bu nasıl olacak?” diye soruyorlar.
O da “Eşim bir siyasi partinin üyesi ve orada yetkili. O halleder” diyor.
Abi dönecek diyor. O kadar emin.
Aradan aylar geçiyor. Abi hakikaten dönüyor.
Fetö zaferi . Amirin dediği gibi dönüyor ve yerine alkışlarla oturuyor..
İşte Fetö’cüler hala böyle çalışıyor.
Yine bir esnafta muhasebeci, hoca yapılıyor.
Fetö hizmetçisinin yanına yardımcı yapılıyor.
Darbe sonu açığa alınıyor. Fetö’cüler sabır, “dönecek, gelecek” diyorlar.
Bu da bir süre sonu dönüyor.
Aynı görev yerine değil, gizlenecek bir yere dönüyor.
Bir başka Fetö’cü yerleşmiş kuruma.
Bu ülkemiz de yaşanan gerçekler.
Fetö elebaşlarına sıra gelmedikçe bu Fetö’cüler geri dönecekler.
Onları koruyan, kollayanların da başını yiyecekler.
Bazı Fetö elebaşları ayağı yanmış itler gibi geziyorlar.
Binbir yalanla Ankara’daki bazı insanları kandırmaya çalışıyorlar.
Devletin verdiği imkanları sonuna kadar kullanarak, Fetö’cülüğünü saklıyor ve bu işten yırtmak için her şeyi hoyratça kullanıyorlar.
Sıra bir gün onlara da, gelecek.
Fetö’cüleri koruyan ve kollayan da Fetö’cüdür.
Gelelim AKÜ ‘ye.
15 Temmuz darbe sonrası Afyon Kocatepe Üniversitesinde ihraç-tutuklama ve açığa alınmalar oldu.
“90” a yakın personel ihraç oldu.”50” ye yakın kişi de tutuklu.
“50” ye yakında açıkta bekleyenler var.
Har nasılsa incelemeler bitmiyor.
“4“ aydır açıkta olanlar ne olacağız biz diye soruyorlar.
Aradan beş ay geçmesine rağmen, açığa alınanlar hakkında bugüne kadar toplu iade yapılmadı.
Tek tek aradan bazı isimler seçilerek iade edildi.
Son iadeler AKÜ’ de şok etkisi yaptı.
Koruma kollama, kayırma oldu mu, bu iddialara hoca cevap vermeli zira, o biliyor.
Günlerdir AKÜ’de üç ismin geri döneceği konuşuluyordu.
İsimler konuşulunca iadeler ertelendi mi, bilemeyiz.
Hocalarımız merak ediyor. Bu üç isim nasıl döndürüldü.
Abdullah Akcanlı’yı hoca atamış.
Bir esnafın yanında muhasebeciymiş.
Bir iddia da Adnan Filya’nın (tutuklu-ihraç) yardımcısı olarak alınmış.
İade edilmiş ama, gizleme amaçlı başka bir yere verilmiş deniyor.
Hoca Sait Güney’i Polis Okulu’ndan Afyon Meslek Yüksek Okulu’na öğretim görevlisi olarak atanmış.
Hoca, Ahmet Ertuğrul’u idari kadrodan taltif ederek öğretim görevlisi yapmış.
Sonra Bilgi İşlem Müdürlüğüne Şube Müdürü yapılmış.
Bunlar gerçekten iddia edildiği gibi Fetö’cü değilse amenna.
Ama hocalarımız bu konuda endişeli.
Darbe sonrası bunlar açığa alınınca, tekrar gelecek oturacaklar iddiaları şüpheler uyandırıyor.
Bunlar hakkında güvenlik araştırması yapıldı mı?
MİT ve İstihbarat bilgileri alındı mı?
17-25 sonrası Bank-Asya hesapları incelendi mi?
Sendikalarına bakıldı mı?
Çocukları nerede okuyor veya okumuş incelendi mi?
Atamaları nasıl oldu?
Fetö toplantılarına katıldılar mı, toplantılara personel götürdüler mi?
Öte yandan;
Atama ilanlarına kaç kişi müracaat etti?
ALES Puanları kaç?
ÖSYM den teyit edildi mi?
Müracaat edenler arasında puan sıralamasında kaçıncı sıradalar?
Fetö İltisak ve irtibat durumları incelendi mi?
Yakın arkadaşları ve irtibatlı olduğu kişilere bakıldı mı?
Bylock kullandılar mı?
Himmet, burs, kurban parası verdiler mi, topladılar mı?
Sosyal paylaşım sitelerinde geçmişleri tarandı mı?
En önemlisi haklarında yüksek derecede Fetö şüphesi var mı, yok mu?.
Bunlar Fetö soruşturmasında kriterler.
Biz hatırlatalım da.
Sandıklı Meslek Yüksek Okulundaki Fetö incelenmesini yazdık.
Müdür  Doç.Dr.Yusuf Karaca, Müdür Yardımcısı Abdullah Taytak görevdeyken, herkesin gözünün içine baka, baka yapılan Fetö soruşturması.
Birçok personel açığa alınıp haklarında inceleme yapılırken bunlar görevlerinin başındayken inceleme yapılıyor.
Soruşturmanın selameti açısından tedbir amaçlı da olsa açığa alınamaz mıydı?.
Bunlar görevinin başında iken, hangi personel sağlıklı, korkmadan ifade verebilir.
Bütün defterler yeniden açılır ve incelenir.
“Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.”
Biz, akademisyenlerin konuşmalarını aktarıyoruz...
Nasreddin Hoca'nın yanında seslice yellenen biri, kabahatini örtbas edebilmek için ayağını tahtaya sürtmeye başlamış. Hoca gülümsemiş;
“Hadi sesini uydurdun diyelim. Ya kokusunu ne yapacaksın?”
Sandıklı’ya Fetö kokusu yayıldı.. Kokusunu ne yapacaksınız.
*******
Dursun ile Temel kimin daha çok aptal olduğu konusunda bir türlü anlaşamamışlar. Sonunda İdris'i hakem tayin etmişler. Dursun Temel'e demiş ki;
“Temel koş git bak bakalım ben büroda mıyım, değil miyim?”
Temel hemen gitmiş, aradan bir saat kadar zaman geçmiş ve Temel dönmüş. Dursun'a onun büroda olmadığını söylemiş.
Bizim hakem İdris söylenmiş:
“Be oğlum, sen salak mısın, oraya kadar gideceğine şuradan bir telefon edemedin mi?”
Kıssadan hisse.