Milli Görüşçülerden İktidara ‘’Milli Ve Manevi Eğitim’’ Çağrısı

Millî Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO), “İlk Ders Ahlâk ve Maneviyat” başlıklı ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında, eğitim sisteminin Batı temelli olduğuna dikkat çekilirken, sistemin önce ahlâk ve maneviyat temeline dayalı olarak düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü, Batıcı eğitim sisteminin kültürümüze ve ahlâkımıza uygun bir sistem olmadığının altını çizdi.

Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO), Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi’nde yeni eğitim-öğretim yılına yönelik ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen ortak açıklamada eğitim sisteminde ahlâk ve maneviyatı önceleyen bir sistemin uygulanması için çağrı yapılırken, Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü, Batıcı eğitim sisteminin kültürümüze ve ahlâkımıza uygun bir sistem olmadığının altını çizdi.

BATI TAKLİDİ SİSTEMİN YERİNE AHLÂK VE MANEVİYATI ÖNCELEYEN BİR SİSTEM

Eğitimde uygulanan sistemin Batı taklidi bir sistem olduğuna değinen Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü, sistemin değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Okulların açılması ile birlikte 19 milyon öğrenci ve 1 milyon 600 bin öğretmen eğitime başlayacak. Eğitim ve öğretim birçok sorunla başlayacak. Bugünkü eğitim sistemimizde nasıl bir insan yetiştirilmek istendiği bilinmiyor. Bugünkü sistem Batı taklidi bir sistem. Bu sistemde gençlerimiz kendi kültürümüze ve ahlâki yapımıza ters olarak yetiştirilmeye devam ediliyor. Bunun için önce ahlâk ve maneviyat temeline uygun yeni bir sistem uygulanmalı” dedi.

MESLEK KANUNU SORUNLARA ÇÖZÜM OLMADI

Uygulamada bulunan sistemin öğretmeni, öğrenciyi ve veliyi değersizleştirdiğine dikkat çeken Sürücü, çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sorunları bitirmek yerine daha da büyüttüğünü ifade ederek, “Bu sistemde öğretmenler değersizleştirilmiştir. Öğretmenin değeri olmayan toplum ilerleyemez. Çıkan Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerimizin dertlerini daha da arttırmaktadır. Bu kanun öğretmenlerin 60 yıllık kanun hayalini bitirmek yerine 60 yıl daha uzatmıştır. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavı maddi getiri için olmamalıdır” ifadelerini kullandı.

ÖĞRETMENLER ATAMA İSTİYOR

Uygulamada olan ücretli öğretmenlik sisteminin faydadan ziyade zarar verdiğini ifade eden Sürücü, yeterli atamanın yapılması için çağrıda bulunarak, “Görünen odur ki yıllardır kanayan yara olan ücretli öğretmenlik bu sene de devam edecektir. Yeterli sayıda atama yapılarak ortaya çıkan ücretli öğretmenlikten vazgeçilmelidir. Yeni açılan anaokulu ve kurumlar hangi sorunu çözecektir” diye konuştu.

GENÇLER HAYATA LİSEDEN VE ÜNİVERSİTEDEN SONRA BAŞLAMAMALI

Türkiye’nin sadece öğrenci sayısı ile birçok ülkeden daha kalabalık olduğunu hatırlatan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, “Gençlerin eğitime sınav odaklı bakması hatalıdır. Çocuklarımız yarış atına çevrilmekte. Çocuklarımız neredeyse emeklilik yaşına kadar sürekli bir sınav sürecinden geçiyor. Bizim inancımız eğitime sevgi merkezli bakmaktır. Günümüzdeki eğitim sistemi ise hayata iş olarak, meslek olarak bakılmasını sağlıyor. Mesleki olarak değerlendirilen eğitimde genç, hayata liseyi bitirince veya üniversiteyi bitirince başlar. Bu ise yeterli olmaz. Çocukların yetenekleri ilkokuldan sonra şekillenir. Böyle bir sistem uygulanırsa sorunlar çözülebilir. Bu açıdan mesleki yönlendirme çok önemli. Eğitim ahlâkı ve maneviyatı önceleyerek uygulanmalı” ifadelerini kullandı.

“AHLÂK VE MANEVİYAT MUTLAKA OLMASI GEREKEN BİR KOŞULDUR”

Önce ahlâk ve maneviyat düsturu ile eğitim uygulamalarının önemli olduğunu ifade eden Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, toplumun temel yapılarının eğitim tarzına göre değişebildiğini belirterek, “Önce Ahlâk ve Maneviyat bayrağı ilk önce 1969’da asıldı. İnsanlarımızın zihninin derinliklerinde bu her zaman yer almaktadır. Çocuklarımız bu düstura göre eğitilmezse eğer, hiç kimseye güven vermeyen, samimiyetten uzak bir nesil yetişir. Eğer bu kurallara uygun bir nesil oluşturulursa insanlar arasında güven olur. Büyük şehirlerde öne çıkan stres yok olur. İnsanlar mutlu olur. Ahlâk ve maneviyat denilen şey mutlaka olması gereken koşullardır” dedi.

“TEKNOLOJİNİN NASIL KULLANILDIĞINA BAKILMALI”

Yeni nesil çocukların teknoloji ile iç içe olması ile ilgili olarak, velilerin de buna uygun olarak hareket etmesinin gerektiğine değinen Uluslararası Dijital Medya ve İletişim Derneği (UDM) Genel Başkanı Fatih Gündüz ise günümüz çocuklarının geçmişe göre farklı yetiştiğinin altını çizerek, “Çocukların gelişmeleri ve çağa uyum sağlaması için internetin yasaklanması bir çözüm değildir. Önemli olan teknolojinin nasıl kullanılacağına bakılmasıdır. Bu anlamda velilerimiz çocukların çevrim içi etkinliklerini takip etmeli ve yaptıkları seçimlerin sonuçlarını göstermelidir. İnternet kullanımı için muhakkak ortak alan oluşturulmalı” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi