Milletvekili Özkaya “Anayasa Mahkemesi Bütçesi” Hakkında Konuştu
 
Adalet ve Kalkınma Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya Anayasa Mahkemesi Bütçesi hakkında Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz alarak bir konuşma gerçekleştirdi. Özkaya yaptığı konuşmasında şunları söyledi,
 
 
“Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
 
Anayasa Mahkemesi bütçesi hakkında Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi Saygıyla Selamlıyorum.
AK Partinin göreve geldiği 2002 yılından bu yana, insan hakları ile ilgili standartların gerek iç hukukumuzda gerekse de uluslararası düzeyde yükseltilmesine yönelik sayısız reformlar yapılmış ve uluslarası yükümlülüklerimize titizlikle riayet edilmiştir.
 
Söz konusu bu reform hareketi sürecinde, devrim niteliğindeki ilk değişiklik, 2004 yılında, Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrasına eklenen cümle ile, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı düzenleme altına alınmıştır.
 
Böylelikle, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalara, iç hukukumuzda kanunlar karşısında üstünlük  tanınmıştır. Söz konusu bu değişikliğin devrim niteliğinde olduğunu, benzer düzenlemelerin başta birçok Avrupa ülkesi olmak üzere, gelişmiş çok sayıda ülkede bulunmadığını  belirtmek isterim.
 
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
 
Bu reform sürecinin devamı olarak, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğinin  refarandum kabulü ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu imkanı getirilmiştir. Anayasamızın 148. Maddesinde yapılan değişiklikle  bireylerin, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği Kabul edilmiştir.
 
 
Bireysel başvuru yolunun uygulamaya geçmesiyle birlikte Anayasa Mahkemesi, milli düzeyde bir insan hakları mahkemesi gibi işlev görmeye başlamıştır. Bunun sonucu olarak da, uluslararası mahkemelere taşınabilecek pek çok başvuru iç hukukumuzda çözümlenmiştir. Bu durum istatistiklere de yansımış, bireysel başvuru imkanı getirilmeden önce, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ülkemiz aleyhine yıllık 8000 civarında başvuru yapılıyorken; daha sonra yıllık başvuru sayısı 2000-2500 civarında kalmıştır.
 
Adalet Bakanlığı bünyesinde  İnsan Hakları Tazminat Komisyonu kurulması gibi diğer bazı reformların da etkisiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde ülkemiz aleyhine yapılan başvuru sayısı 2012 yılında yaklaşık 17.000 civarındayken, 31 Ekim 2016 tarihi itibariyle 7.750 ye gerilemiştir.
 
 
Bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararlara da dikkatinizi çekmek istiyorum. Bireysel başvuru imkanı getirildiği 23 Eylül 2012 tarihinden 4 Ağustos 2016 tarihine kadar 66.195 başvuru yapılmış, Mahkemece üstün bir performans sergilenerek bu başvuruların 43.201 adeti karara bağlanarak %65’i sonuçlandırılmıştır.
 
Anayasa Mahkemesince karara bağlanan 43.201 başvurudan 24.337 (%54) sinde kabul edilemezlik, 10.005 (%22) inde idari ret, 9.322 (% 21) sinde ise birleştirme kararı verilmiştir. Yine 47 başvuruda düşme, 17 başvuruda başvurunun reddi, 196 başvuruda ise bir hakkın ihlal edilmediği kararı verilmiştir.  Buna karşın 1339 başvuruda ise ihlal kararı vermiştir. Ancak bu sayı sonuçlandırılan başvuru sayısının % 3’üne tekabül etmektedir ki, bu durum da hak ihlallerinin son derece düşük olduğunu göstermektedir.
 
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
 
Vatandaşlarımızın iç hukukumuzda hak arama sürecinde, Anayasa Mahkemesi, referans niteliğinde kararlar vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, ülkemizle ilgili vermiş olduğu pek çok kararında, söz konusu bu kararlara atıfta bulunmuş ve bireysel başvuru yolunu, etkin ve tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu olarak değerlendirmiştir. Özellikle, 2016 yılı başlarında terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen terörle mücadele kapsamında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili bireysel başvurular kapsamındaki Anayasa Mahkemesi kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından referans kabul edilerek, bu kapsamdaki ülkemiz aleyhine yapılan başvurular reddedilmiştir. Yine fetö mensuplarının yaptığı müracatlar da iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
   
    Anayasa Mahkemesinin 2014 yılında başörtülü bir avukat arkadaşımızın duruşma salonundan çıkartılması üzerine şahsımca yapılan bireysel müracat sonucunda 2014-256 nolu kararı ile başörtüsünü anayasanın 24. Maddesindeki din ve vicdan hürrüyeti kapsamında görerek hak ihlali kararı vermesi mahkemenin saygınlığını arttırmış ve tarihteki yerini almıştır.
 
Öte yandan, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) silahlı kuvvetler  içerisinde yuvalanan mensupları öncülüğünde 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan hain darbe teşebbüsü sırasında da Anayasa Mahkemesi internet sayfasından açıklama yaparak milli iradenin yanında yer almıştır. Ayrıca, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle bağları olduğu değerlendirilen iki üyesinin, meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkartılmalarına karar vermiştir. Bu şekilde, temel görevi demokratik anayasal düzen ile temel hak ve hürriyetleri korumak  olan Mahkemenin güvenilirliği, tarafsızlığı ve saygınlığına sahip çıkmıştır.
 
 
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
 
Şu hususu da özellikle vurgulamak isterim ki, bireysel başvuru yolu, olağan veya olağanüstü bir kanun yolu değildir. Bu nedenle de bireysel başvuru incelemesinde kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamayacaktır.
 
Öte yandan gelinen yaklaşık beş yıllık aşamada, bireysel başvurunun uygulamada karşılaşılan bazı aksaklıkların giderilmesi amacıyla gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
 
 
Bu kapsamda öncelikle Anayasa Mahkemesi'nin ağır iş yükünün azaltılması için, gerek mevzuatın gerekse bireysel başvuru mekanizmasının işleyişinin gözden geçirilmesin faydalı olacağı kanaatindetim.
 
Ayrıca bilindiği gibi bireysel başvuru kapsamında Mahkemenin esastan inceleme kararı verdiği başvurulara ilişkin olarak Adalet Bakanlığı tarafından görüş verilebilmektedir. Mahkemece resen  istemediği müddetçe kamu adına bir görüş veya savunma imkanı ise bulunmamaktadır. Bu hususun da dikkate değer olduğunu düşünmekteyim.”
 
Editör: Haber Merkezi