Mide Ameliyatını Yapan Dr.Akıcı’dan Açıklama
Edinilen bilgiye göre, Emirdağ ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Serpil A, yaklaşık 2 ay önce mide küçültme ameliyatı olmak için AFSÜ Hastanesine başvurdu. Geçirdiği ameliyatın ardından rahatsızlanan ve yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan Serpil A, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kadının cenazesi otopsinin ardından Emirdağ ilçesinde toprağa verildi. Öte yandan Serpil A'nın ölümüne ilişkin basında çıkan haberler üzerine AFSÜ Hastanesi yönetimi inceleme başlattı.
Ameliyatı gerçekleştiren AFSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Akıcı, yaptığı yazılı açıklamada, hayatını kaybeden Serpil A'nın, morbid obezite hastalığı nedeniyle tüp mide ameliyatı olmak istediğini belirtti.
AFSÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Akıcı’nın Basın Açıklaması
Merhume Serpil Aydemir, morbit (ölümcül) obezite nedeniyle tüp mide ameliyatı uygulanan hastamızdır. Aile üyelerinden birinin yaklaşık bir yıl önce yine aynı rahatsızlık sebebiyle hastanemizde benim tarafımdan başarılı bir şekilde ameliyat edilmesi ve memnuniyeti dolayısıyla kendisi de aynı ameliyatı olmak istemiştir. Hastamız, gerekli tetkikler ve hastamızın ameliyat esnasındaki ve sonrasındaki olası riskler hakkında bilgilendirilmesi ve onamının alınmasının ardından ameliyat edilmiştir.
Ameliyat başarıyla tamamlanmış ve hastamız taburcu edilmiştir. Ne yazık ki ameliyat sonrası gelişen çeşitli komplikasyonlar nedeniyle hastamızın iki ay süresince yoğun bakım ve servis bölümlerinde tedavisi yapılmıştır. Bu sürenin sonunda hasta ve yakınları taburcu olarak eve gitmek istediklerini beyan etmişlerdir. Hekimleri olarak tedavi sürecinin henüz tamamlanmadığını, bu aşamada hastanın taburcu olmasının ciddi ölüm riski doğuracağını kendilerine anlatmamıza rağmen taleplerinden vazgeçmeyerek hastaneden ayrılmışlardır.
Üç gün sonra gece 00.00 esnasında cep telefonumdan hasta yakını tarafından arandım ve hastamızın şiddetli kanlı kusma şikâyeti ile Emirdağ Devlet Hastanesine giriş yaptığı bildirildi. Emirdağ Devlet Hastanesi Acil Servisindeki nöbetçi hekim ile görüşerek 112 aracılığıyla hastamızın ivedilikle hastanemize naklini gerçekleştirdik.
Hastanın daha yakından takip edilebilmesi için Yoğun Bakım Servisine alınması gerektiğini anlatmama rağmen hasta yakınları bunu kabul etmedi. Bu sırada hastanın yeğeni olduğunu söyleyen ve hastanın tedavisi boyunca hiç görmediğim bir şahıs tarafından aranarak tehdit edildim. Buna rağmen hastanın durumunun ciddiyetini göz önüne alarak tedaviyi sürdürdük ve yaklaşık iki saatlik ikna çabalarımız sonrası hastamızı Yoğun Bakım Servisine alabildik. Burada yapılan bütün müdahalelere rağmen hastamızı akciğer problemleri nedeniyle kaybettik.
Son 10 yıldır 500’ün üzerinde yaptığım bu ameliyatlarda sızıntı ve mide kanaması riski yüzde 1 ila 2 arasında değişmektedir. Bütün ameliyatlarda olduğu gibi bu ameliyat için de operasyon öncesinde hastaya ve hasta yakınlarına olası riskler hakkında bilgi verilmiş ve onam formu hasta tarafından imzalanmıştır.
Başarılı geçen ameliyatın ardından merhum hastamızın yakınlarının ısrarı üzerine maalesef erken taburcu edilmesi ve ameliyat sonrası komplikasyonlar yaşandığında da hastamızın Yoğun Bakım Servisine yatırılmasına geç müsaade edilerek tedavinin geciktirilmesi sebebiyle üzücü olay gerçekleşmiştir.
Gerekli tüm girişimlerin titizlikle yapıldığı ameliyat ve tedavi sürecinde hasta yakınlarından kaynaklanan geciktirme dışında herhangi bir tıbbi eksiklik ya da hata söz konusu değildir. Bu husus hastane yönetimi tarafından yapılacak incelemeler neticesinde de anlaşılacaktır
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının yoğun bir şekilde gündeme geldiğini göz önünde bulundurduğumuzda, olayın hem kamuoyuna hedef gösterecek şekilde kanlı fotoğraflar eşliğinde hem de görüşümüzü henüz açıklamadan servis edilmesinin bizleri hedef haline getirdiğini vurgulamak isterim. Kendi açımdan hukuki sürecin takipçisi olacağım.
Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.
