Menderes Havzası TBMM'DE

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar BİÇER KARACA, yıllardır kirliliğiyle gündemde olan ancak bir türlü somut adım atılmayan Menderes Nehri kirliliği, çevreye ve insan sağlığına etkileri ile ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. Konunun takipçisi olacağını belirten Gülizar Biçer Karaca'nın haberi ve araştırma önergesi metni ektedir.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Menderes Nehri’ndeki kirliliğin ve çevresel etkileri ile Menderes Havzası’nda kirliliğe bağlı artan sağlık sorunları kaynaklı maliyetlerin araştırılması amacıylaAnayasa’nın 98. TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. Maddelerine göre Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Gülizar BİÇER KARACA

Denizli Milletvekili

GEREKÇE

Yıllardır yaşanan kirliliğin boyutları ve alınan önlemlerin yetersizliğiyle gündemde olan, son olarak balık ölümleri ve su seviyesindeki azalma ile gündeme gelen Büyük Menderes Nehri, Ege Bölgesi’nin en uzun nehridir. 584 km uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri, Afyon ve Denizli yakınlarından sızan kaynaklardan doğar, Işıklı Gölünü dolduran sularla beslenir. Uşak‘tan katılan Banaz Çayı ve Muğla‘dan Çine Çayı sularını bünyesine katarak Aydın sınırlarından Ege Denizi‘ne dökülür.

Büyük Menderes Nehrinin beslediği Menderes Havzası, ekolojik özellikleri nedeniyle, Ege Bölgesi ve Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunmaktadır. Havzanın yaklaşık %44‘lük bir kısmı tarım alanıdır. Havzanın en önemli özelliği; pamuk, zeytin, incir, kestane, buğday, mısır, arpa, ayçiçeği, meyve ve sebze başta olmak üzere Türkiye tarımı için önemli miktarda tarımsal ürün üretilmesidir. Büyük Menderes topraklarının neredeyse yarısında (% 45) tarımsal üretim yapan Egeli çiftçiler sadece 2010 yılında Türkiye kestane üretiminin %31’ini, incir üretiminin yaklaşık %65’i, zeytin üretimin %20’sini sağlamışlardır.

Sanayileşme, kentleşme, nüfus artışı ve endüstriyel atıklar nedeniyle her geçen gün kirliliği artan Büyük Menderes için yapılması gereken; sadece bir yaşam alanı olarak çevrenin korunması tedbirleri bağlamında değil nehir tarafından beslenen havzada yetişen tarım ürünlerinin verimi, gıda kalitesi ve güvenliğinin sağlanması ile halk sağlığı açısından da çok boyutlu ele alınmak zorundadır.

Büyük Menderes’in kirlenme sebeplerinin başında; deri, tekstil ve kentsel atıklar, jeotermal akışkanlar, sanayi kuruluşları atıkları, maden tozları, zeytin karasuları, atık sular ve tarım ilaçlarının gelişigüzel boşaltılması gelmektedir. Büyük Menderes, yıllardır dökülen bu kirleticiler nedeniyle dördüncü sınıf su kirlilik seviyesine ulaşmış, Türkiye'nin en kirli üçüncü nehri haline gelmiştir. Öte yandan Menderes nehrinin beslediği havzanın çölleşmesi, bölgede canlı yaşamın sona ermesi anlamına gelmektedir. Menderes nehrini besleyen çayların üzerinde yer alan HES'lerin özelleştirilmeye başlanması ile özelleştirilen HES'lerin kendi kazançlarını düşünerek Menderes nehrine daha az su bırakması ya da sıcakları ve yağış azlığını gerekçe göstererek hiç bırakmamasına dikkat çekilmektedir.

Menderes Nehri'ndeki sanayi kaynaklı kirliliğe bağlı kanser başta olmak üzere artan sağlık sorunları kaynaklı maliyetlerin araştırılması büyük önem taşımaktadır. Eylem planları ve projeler hazırlanmasına rağmen, yüksek maliyet gerekçe gösterilerek toplum sağlığını tehdit eden kirliliğe çözümün ertelenmesi, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2016 yılında Büyük Menderes Havzası Kirlilik Planı hazırlanmış ancak meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve bölge çiftçilerinin ısrarlı çağrılarına rağmen hala somut adım atılmamıştır. Bakanlık; “endüstriyel nitelikli atık suların kontrolü amacıyla belirlenmiş olan önlemler tek tek ele alındığında, ortaya yüksek bir maliyetin çıkacağı öngörülmektedir.” Tespitiyle yaşam alanlarının korunmasının “maliyetli” olduğunu temel almıştır. Yüksek maliyet gerekçesiyle Menderes Nehri; siyasete, günübirlik politikalara, bürokrasideki değişimlere feda edilmemelidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yıllardır uygulamayı düşündüğü Büyük Menderes Havzasını kurtarma projesinin uygulanmaya başlanmamasının telafisi yoktur. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve bölgede alan araştırması yapan uzmanlar; TBMM'yi Büyük Menderes Nehrini Kurtarma Eylem Planı’nı acilen uygulamaya davet etmektedir. Büyük Menderes havzası ve onu besleyen Büyük Menderes Nehri; enerji, sanayi, maden ocağı üretimi adına feda edilemez.

Sanayileşmenin artışı ve atık su arıtma tesislerine duyulan ihtiyacın yeterince karşılanamaması, denetimin etkin ve kontrollü yapılıp yapılmadığının izlenmesi, acil müdahale gerektiren su kirliliğine çözüm ve sağlık sorunlarının maliyetinin tespiti için Anayasa’nın 98. TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. Maddelerine göre Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Editör: Haber Merkezi