Kurşun döktürme..

İlçe başkanlığına aday olacak Erkan “Bize nazar değirecekler” derse, kurşun dökme işini yaptırmak kime düşer?

Ednan’a…

Emin Hoca’nın evde toplanırlar..

Müstakbel aday, nalbur dükkanından aldığı kurşunları cebinden çıkartır..

Şerif, evden getirdiği tavayı..

Aday ve yandaşları paçalarını sıvayıp, abdest tazeledikten sonra İbrahim’in çarşıdan aldığı çarşaf, açılır.

Nazar değeceğini düşünenler çarşafın altına sığacak şekilde yere dizilip otururlar.

Emin Hoca içinde kurşun erimiş tavayı üzerlerinde gezdirirken “Bu çarşafın altında bulunan kullarını kem gözlerden koru ya Rabbi..” diye duaya başlar.

Çarşafın altındaki aday fısıltıyla “Sanki tuhaf gibi oldum..” diyerek, kem gözlere ulaşıldığının ilk haberini verir: “Sanki sırtımda ilahi bir ağırlık var, yumuşak yumuşak kıpırdıyor...”

Üstte bulunan Ednan sessizce “O benim.. Yer dar, biraz daha dayan...” der.

En altta kalan İbrahim de,”Ben aranızda kayboldum” diye ekler..

Kurşun dökme biter..

Kapı çalar..

Bakarlar ki; elinde bir tepsi baklava ile Akçay..

Der ki; “Fıstıklı baklavanın kokusu çıktı bu cevizli..”

**

Hayırlı Cuma’lar..