Kasaplar Odası Başkanı Yörük’ten açıklama
Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük basın açıklamasında;
“Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı ifşa listesinde ilimizde bulunan 2 lokantamız adana
kebabı ürününde domuz eti bulunması nedeniyle ifşa edilmiştir. Oda olarak her zaman bu tür halk
sağlığını ilgilendiren meselelere dikkatle yaklaştık. İncelememiz sonucunda elde ettiğimiz bilgileri de
kamuoyu ile paylaştık. Bizim bu bilgilere ulaşmamız gördüğümüz kadarıyla birilerini rahatsız etmiş.
Bizi dava etmekle tehdit etmeye kadar uzanan bir garip basın açıklaması yapılmıştır. Biz yaptığımız
açıklamanın arkasındayız, isteyen istediği yere şikâyette bulunabilir, bu tür kuru tehdit ve ithamlara
pabuç bırakmayız. Ancak bizim amacımız bağcıyı dövmek bir ilin tüm esnafını zan altında bırakmak
değil bilakis maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Biz Konya Odasına da bir araştırma
yapmalarını tavsiye ederiz. Çünkü ifşa listesi açıklandığında biz kimseyi temize çıkartmak için değil
resmi bilginin doğruluğunu ve meselenin kaynağını tespit etmek maksadıyla incelemesini yaptık. Bu
incelemeyi de her kasanın içinde çürük meyveler bulunabileceği ihtimali göz önüne alarak yaptık.
Yoksa biz de bilirdik, ilimizde kesinlikle böyle bir olay olgu yoktur demeyi, ancak yüreklilik dolu böyle
asılsız bir savunma yerine meseleyi ciddiyetle ve hassasiyetle ele almayı seçtik. Çünkü bu meselenin
bir ucunda halk sağlığı bir ucunda esnafımızın kaygıları bir ucunda itibarımız, bir ucunda dini
hassasiyetler vardır. Konya oda başkanımızın yaptığı açıklamada bahsettiği elisa tekniği eksik bir bilgi
olabilir çünkü bu gibi ette tür tayini teknikleri için bakanlık Elisa metodu yanında PCR ve DNA-micro
array metodlarını da kullanmakta ve analizin yapıldığı laboratuvarda hangi metoda ilişkin teknik
ekipman varsa o kullanılarak yapılmasını talimatlandırıyor. Bu moleküler metodlar sadece et proteini
tabanlı olmayıp bazı diğer bileşenlerin ölçümünü de öngörebiliyor. Dolayısıyla bakanlığın da bu
konuda domuz yağı tespiti açısından konuyu aydınlatması gerekir. Görüldüğü üzere Konya Oda
başkanımızın konuyu tamamen ciddiyetten ayrılarak iki ilin birbiriyle husumetine indirgemesini
gerektirecek bir durum yoktur. Böyle davranarak sadece esas meseleyi gündemden kaçırıp yerine
bayağı bir tartışma bırakır. Meselenin özü ilimizde çıktığı ifşa edilen ürünün temininin nereden
yapıldığıdır. Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum, bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Bizim açıklamamızda kimseyi hedef alan ifadeler bulunmazken, Konya Odasının açıklaması doğrudan
odamızı ve onun temsil ettiği esnafı, ve geleneksel değerleri hedef almaktadır. Bu konuyla ilgili bizler
de esnafımızın haklarını korumak maksadıyla hukuki bir inceleme yapmaktayız. Bu domuz yağının
kaynağı bulunana ve suçluları her kim olursa olsun ve ister Afyon, ister Konya, ister başka bir il olsun;
kökü bulunup, cezalandırılmaları sağlanana kadar tüm gücümüzle takipçisi olacağız. Bu memlekette
gıda terörizmine geçit vermeyeceğiz. Suçluyu saklamaya çalışan herkesi de ortaya çıkartacağız.
Mesele zaten bakanlığa sirayet etmiş durumdadır. Yasal ve Hukuki tüm girişimleri yapmaktayız,
bakanlık sürecini de dikkatle değerlendirmekteyiz. Ve tüm bu sorumlulukların yanında ticari itibar,
kişisel hak ve özgürlükler, tüzel kişiliklerin haklarını da göz önünde tutmaktayız.”dedi.