“İstanbul’dan getirilen birim müdürü, personelin çalışma azmini katlediyor”

İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu Basın Toplantısında yaptığı açıklamada;

Başkan Mısırlıoğlu “Ülkemizin karanlık günlerden güneşli günlere kavuşması için, gençlerimizin yarınları için, emeklimiz için , işçimiz için , kadınlarımıza umut olmak için, memurumuz için , yaşlılarımızın hayatlarının son baharında huzur içinde yaşaması için gecesini gündüzüne katarak can siper hane bir şekilde yoğun bir şekilde çalışan topuklu efemiz, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener geçtiğimiz hafta Kalp çarpıntısı ritim bozukluğu sebebiyle hastaneye kaldırılmış ve bizleri derinden üzmüştür. Çok şükür şu an iyidir. Bu süreçte dualarını esirgemen halkımıza şükranlarımı sunuyorum. Allah Genel Başkanımızı başımızdan eksik etmesin.

Değerli basın mensubu arkadaşlarım geçtiğimiz hafta 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü programına çok istememe rağmen ani gelişen programım nedeniyle katılamadım. Sizleri bu özel günde İYİ Parti ailesi olarak yalnız bırakmamak için 3 il başkan yardımcım katıldılar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu vesile ile bir kez daha tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü bir kez daha kutlar, hayatlarında sağlık ve başarılar dilerim.

Kıymetli basın mensubu arkadaşlarım, sizler emekçi kardeşlerim olarak beni şimdi söyleyeceklerimden sonra çok iyi anlayacaksınız bundan eminim. Çünkü siz de birazdan anlatacağım kişiler gibi ekmeğinin peşinde koşan, işini yaparken ne yazık ki çoğu zaman mobing, engelleme, tehdit gibi durumlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Afyonkarahisar Belediyesi’nin Basın ve Halkla İlişkiler birimi çalışanları da son günlerde ne yazık ki bu insanlık dışı, çağ dışı yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor. İstanbul’dan torpille getirildiği söylenen birim müdürü, göreve geleli çok kısa bir süre olmasına rağmen bu birimde çalışan personelin bütün çalışma azmini katletmiş ne yazık ki.

Her gün sözlü şiddetle insanların psikolojisini bozan bu müdür bey, belediyenin halka açılan kapısı olan beyaz masadaki 3 personele de mobingin yanı sıra ufacık bir sebepten savunmalarını alarak tutanak tutuyormuş. Gün boyu vatandaşın derdini Güleryüz ve anlayışla dinlemesi beklenen, yardım faaliyetlerini yürüten beyaz masada çalışanlar kendi derdine düşmüşken vatandaşa nasıl güler yüzle, hoşgörüyle, özveriyle yaklaşsınlar?

Baskı altında çalışan bir personelden nasıl verim almayı düşünüyorsunuz sorarım size…

Biz belediye personelimizin, işçi kardeşlerimizin, emekçi kardeşlerimizin, mazlumun, haklının her zaman yanındayız. Size yedirmeyiz! Zaten başımıza ne geldiyse sizin böyle daldan düşen armut misali atamalarınızdan, kayırmalarınızdan geldi.

Torpille yaptığınız her atamada vatandaşı kaybediyorsunuz, itibarınızı kaybediyorsunuz, adaleti, eşitliği kaybediyorsunuz.

Eminim ki bu kavramlar size hiçbir anlam ifade etmiyor. Sizin anlayacağınız şekilde söyleyeyim, oy kaybediyorsunuz Sayın AKP’liler, oy kaybediyorsunuz… Sizin dikkatinizi hak, hukuk, adalet, vicdan diyerek çekemeyiz biliyorum.

O yüzden oy diyorum. Vatandaş umurunuzda değil çünkü. Koltuk sevdanız, egonuz her şeyden büyük sizin” dedi.

Başkan Mısırlıoğlu basın toplantısını sonlandırırken dün vefat eden Hasan Kundakçı Paşa ‘ı anarak ve yakınlarına başsağlığı diledi.

Umarım artık kamuoyuna yansımış olan bu zulme dur dersiniz de devşirme müdürünüzle bir konuşursunuz. Bu insanlar yıllardır bu işi yapıyor, yıllardır bu kurumda çalışıyor da devşirme müdürünüz gelince kasten huzursuz ediliyorsa bir sorun var demektir.

Biliyorsunuz şehrimizin üniversite yerleşkesinin olduğu bölge hem yaya hem de araç trafiği açısından oldukça yoğun bir bölge.

Hatta bu bölgede ne yazık ki seneler önce trafik kazaları oldu, çok canlar yandı. Şimdi üniversite yerleşkesinin veterinerlik fakültesi tarafındaki kapısı ne yazık ki yine canlar yakıyor. Bu kapının açıldığı otoyolda kazalar meydana gelebiliyor. Bu kapıyı kullanarak Erenler bölgesine geçiş yapan öğrenciler her gün, her saat ölümle burun buruna geliyor.

Gençlerimiz sesini duyurmak istiyor. Daha geçtiğimiz günlerde gencecik bir kardeşimize bu yolda karşıya geçmek isterken bir araç çarpış. Genç kardeşimiz şuan yoğun bakımdaymış. Kendisine acil şifalar diliyorum. Ve bu kaza ne yazık ki ilk değil.

Son da olmayacak gibi görünüyor. Çünkü AKP zihniyetinde topluma faydalı bir iş yapmak için aradan uzun zaman geçmesi gerekiyor. Hatalardan ders alınması için canlar yanması gerekiyor.

Size şimdi şehrimizden utanç görüntüleri göstereceğim. Büyükşehir olmaya çalışan bir şehir için resmen yüz kızartıcı görüntüler. Afyonkarahisar Belediyesi alengirli işler peşinde koşmaktan kentin çöpünü toplatmaya vakit bulamıyor demek ki. Ben anlamıyorum bizim gördüğümüz bu manzarayı onlar görmüyor mu? Bu yollardan geçerken gözlerini mi yumuyorlar?

Yoksa pisliği seviyorlar da bu manzara onları hiç rahatsız etmiyor mu aklım almıyor. Selçuklu Mahallesi ve Erkmen Cumhuriyet Mahallesi böyle pislik içinde duruyor işte. Vizyon projelerinden bahseden insanlar, kentin vizyonsuz yönetim anlayışını böyle gözler önüne seriyor işte. Bilmem kaç proje yaptık diye övünen belediye bu pisliği görünce ne diyecek acaba? İzahı yok ki bu görüntülerin. Bir belediyenin en temel görevlerinden biri olan temizlik nasıl bu kadar savsaklanır, vatandaşın hakkı olan hizmet nasıl verilmez bunu Afyonkarahisar Belediyesi’nde görüyoruz.

Biz vatandaş olarak çevre vergisi, çöp vergisi, atık vergisi, temizlik vergisi hepsini ödüyoruz. Belediye ne yapıyor? Bizi 21. Yüzyılda bu manzara ile baş başa bırakanlara hakkımızı helal etmiyoruz…

Şehrin en temel ihtiyaçlarını gideremeyen, en ufak sorunlarını çözemeyen belediye, vatandaşın canını yakmaya devam ediyor. Ali İhsan Paşa Mahallesi’nde inşaat bekçiliği yapan saldırgan bir köpek, bir çocuğu bakın bu hale getirmiş.

Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan çocuk tedavi altına alınmış. Ama o bölgede yaşayanların söylediğine göre bu saldırgan köpeğin ilk vukuatı değilmiş. Defalarca şikayet edilmesine rağmen tabi ki çözüm bulunamamış. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu bu ülkede çoluğumuza, çocuğumuza, hayvanımıza, bitkimize sahip çıkamadığımız bu yönetim anlayışıyla ne yazık ki yaşadıkça geriye gidiyoruz. İlerleme kaydedemiyoruz.

Sayın Zeybek belediyenin asli görevlerini yerine getiremezken tabi ki verdiği vaatleri gerçekleştiremeyince de kelime oyunları yapıyor.

AFRAY projesini vatandaş yanlış anladı diyor. Vatandaşın aklıyla alay etmek bir yana böylesine saçma böylesine tutarsız bir bahaneyi üretirken çok mu düşündü acaba çok merak ediyorum. Bu proje açıklandığından beri kamuoyunda şehir içi ulaşım hattı olarak lanse edildi. Vatandaşın yanlış anladığı şimdi mi aklına geldi? Projeyi hayata geçiremeyeceğini anlayınca resmen yan çizdi Sayın Zeybek. Bir de utanmadan suçu yine vatandaşa atıyor. Onlar yanlış anladı diyor.

Tabi canım siz her zaman iyisiniz, doğrusunuz, sütten çıkmış ak kaşıksınız. Vatandaşın aklı kıt size göre.

Benim vatandaşım neyin ne olduğunu çok iyi biliyor sen hiç merak etme Sayın Zeybek. Senin ne yapmaya çalıştığını, daha doğrusu ne yapamadığını çok iyi biliyor vatandaş. Bir önceki seçim döneminden beri hayata geçmesi beklenen proje, şimdi şekil değiştirdi, bambaşka bir projeye dönüştü. Çevir kazı yanmasın…

Zaten Sayın Zeybek kendi sözleriyle kendini ele veriyor. Bakın şöyle bir cümle kuruyor: “Vatandaş şehir merkezine tramvay gelecek sanmış. Bizim böyle bir sözümüz olmadı. Yetkililer caddelerimizin hafif raylı sisteme uygun olmadığı söyledi.” Sizin böyle bir sözününüz olmadıysa yetkililer neden uygunluğunu araştırdı? Resmen olmayacak vaatler verip göz boyuyorlar, olmayınca da biz öyle demedik diyorlar.

Bunlar böyle işte değerli kardeşlerim temcit pilavı gibi aynı projeyi evirip çevirip vatandaşın önüne koyuyorlar. O değildi, buydu, öyle değildi böyleydi derken vatandaşın aklını bulandırıp o da yetmezmiş gibi yüce halkımızın aklının kıt olduğunu ima ediyorlar.

Size yazıklar olsun. Kendinize bunu yakıştırıyorsanız size yazıklar olsun. Yapamadıysanız yapamadık deyin kardeşim. Kıvırmaya gerek yok.

Zaten bu şehri yönetemediğiniz ortada. Sokaklardaki çöplerden utanmıyorsunuz da bu projeyi hayata geçiremeyeceğiz demeye mi utanıyorsunuz?

Vatandaş sizden beklentisini kesti zaten. Boşuna kıvranmayın.

Zeybek’e göre yanlış anlaşılan AFRAY projesinin evrilip çevrilerek dönüştürüldüğü proje daha da içler acısı. Neymiş efendim, Erenler bölgesi ile şehir merkezinin ulaşımı için yapılacak banliyö hattıymış. Bu şehri öğrenciyle bütünleştirmek yerine onları şehrin uzağına taşıyan siz değil miydiniz? Öğrencilerin döndürdüğü ekonomi çarkını durdurarak kent merkezindeki esnafa kök söktüren siz değil miydiniz?

Önünü ardını düşünmeden attığınız adımlar vatandaşı mağdur etmekten başka bir işe yaramıyor. Üstelik ayıplarını örterken yine birilerine rant sağlamaktan da geri durmuyorlar. Bakalım bu hattı geçirecekleri arazilerin altından ne kokular çıkacak. Bekleyip göreceğiz…

Rant demek Akp demek, rant demek Afyon belediyesi demek. Belediyenin rant sevdası şehir merkezi dışına taştı.

3 harfli marketler’ meselesi AKP’nin tam bir ikiyüzlülüğünün göstergesidir.

Bu marketler esnafımızın itirazlarına rağmen perakende sektörünün 4O bini aşan şubeyle hakimiyetini ele geçirirken ses etmeyen AKP, şimdi şark kurnazlığıyla şuçu, sorumluluğu üzerinden onlara atmaya çalışıyor görünerek aslında onlara destek olmaktadır.

Esnafına kan kusturan onlara destek olmak yerine köstek olan Afyon Belediyesi şimdide 2 ci sanayi sitesinin ön kısmında yapılan işyerinde faaliyet gösterecek olan bir zincir markete şube açması için ruhsat vermiştir.

Bu marketin açılması sanayi sitesinde bulunan bakkal ve benzeri gıda sektöründe hizmet veren 30 ‘u aşan esnafımızın ekmeğine göz dikmektir.

Yazıklar olsun size, soğukta sıcakta evine bir dilim ekmek götürmek için sanayi içerisinde alın teriyle çalışan esnaf kardeşlerimin ekmeğini bölmek ancak size yakışır. Zincir marketlerin hızla artması ve her sokak arasında dahi açılması esnafımızı yok ediyor. Zincir marketler Afyon belediyesi sayesinde artık Sanayi içine de girdiler. Sadece sanayide bulunan esnafa ve çalışanlara hizmet veren bakkal esnafından ne istiyorsunuz. Her açılan yeni market en az 10 bakkal esnafının kapanmasına neden olmaktadır. Bu vebalin altından kalkamayacaksınız.

Bu ülkede en büyük fırsatçı, maalesef bu iktidarın kendisidir, Akp belediyeleridir.

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan yönetim anlayışıyla bir karara daha imza atan hükümet, haber sitelerine resmi ilan verilme şartlarını o kadar ağır belirledi ki zannediyorum ilimizdeki pek çok haber sitesi resmi ilan alamayacak. Yerel gazeteleri ve internet sitelerini yok etme niteliğinde olan bu kararla zaten zar zor ayakta kalabilen basın emekçileri çok daha zor bir duruma düşürülmüştür. En az 6 kişiyi kadrolu çalıştırıp 2 yıl bekledikten sonra resmi ilan alabilecek bir internet sitesi yaklaşık 2 Milyon TL personel maliyetine katlanmak zorunda. Artık habercilik de büyük yatırımcıların yapabileceği bir işi oldu. Hali hazırda ekmeğinin peşinde koşan haber sitelerinin çoğu bu koşulları sağlayamayacak ve zamanla ne yazık ki faaliyetlerini sonlandıracak gibi görünüyor. Ben bu durumda olan basın emekçisi kardeşlerime kolaylıklar diliyorum. Allah yardımcınız olsun.

Editör: Haber Merkezi