HÜDAİ’NİN DERDİ VATANDAŞI GERDİ…
Sandıklı Hüdai Kaplıcası’nda ki apart daireler, kür merkezi, çamur banyoları ve umumi banyolar 24 Mayıs’ta 10 yıllığına kiraya verilecek…
Kaplıca kurulduğundan bu yana belediyeye, dolayısıyla halka ait olan tek baraka bile kalmayacak…
Gelir düzeyi ne olursa olsun tüm Sandıklı halkının rahatlıkla gidebildiği tek yerleri olan kaplıcalar özelleştiriliyor…
Belediye Başkanı Elibol daha önce:  
“..Özelleştirme süresinde, vatandaşlara beklenen hizmet verilmediğinden daha iyi hizmeti daha uygun fiyata vermek amacıyla kaplıcayı belediyemiz çalıştıracak…” demişti.
Bugünse, 10 yıllığına özelleştiriyor…
Eski Habeş Kralının, bizim siyasete de giren bir deyimi vardır;“dün dündür, bugün bugündür…”
Bu karar değişikliği de, ona benziyor…
Sandıklı halkı; oteller özelleştirildiğinde, Elibol’un “Oteller eskiden beri siyasetçinin, bürokrasinin çiftliği durumunda..” söylemiyle gerçeği açıkladığından otellerin kiraya verilmesine destek vermişti…
Elibol, otelleri kiraya vermezden çok önce, kamuoyunun nabzını ölçmüştü.
Bu defa öyle olmadı…
Apartlar ve diğer müştemilatın özelleştirilmesi ani bir duyuru ile gündeme gelince, halk bu kararı tartışmaya başladı.
Kamuoyunun düşünceleri alınmadan, belediye meclisinde çoğunlukla alınan kararın, halkın isteği doğrultusunda olmadığı gündeme geldi…
Çünkü, Sandıklı halkı kaplıcayı kendi evi gibi görüyordu.
Kaplıcaya gidip, akraba, eş-dostla buluşmak, günlük, haftalık konaklamak  Sandıklılılar için atalarından kalma gelenek haline gelmişti.
Halka malolmuş bu tesislerin ihale şartnamesinin içeriğini vatandaş bilmiyor. Sandıklılılar için ayrıcalık içeren maddeler var mı? Mesela, Sandıklı halkı da diğer müşteriler gibi aynı ödemeyi mi yapacak?
Diğer taraftan…
Hüdai Kaplıcası’nda bulunan; 128 adet apart daire, 20 adet Kaymakam evi, 42 Adet Koçhisar yolu üzerinde bulunan konut, 6 Adet villa, 12 Adet lüks apart, 8 Adet eski otele bakan oda, 13 Adet demir kapılı tek oda,5 Adet çimene bakan(Kasap bitişiği) oda,1 Adet Köprübaşında 6 nolu oda, 6 adet kahvehane arkasında bulunan oda, 48 Adet Reşadiye yolu üzerindeki oda, 35 Adet banyosuz oda, yeni kür merkezi,Kardelen çamur banyoları,bay bayan saunalar ve 7 adet umumi havuzla birlikte tüm işletme hakkı 10 yıllığına kiraya veriliyor…
Ve biçilen kira değeri, yıllık 1.5 milyon lira…
Toplamda 328 daire yaklaşık 1200 yatak kapasiteli devasa tesis…
Haziran’dan, Ekim sonuna kadar iğne atsan yere düşmez burada..
Sadece su ve gazoz satsa yüz binden fazla kazanır…
Lokanta, fırın, kasap, bakkal, manav, büfe kazancını da eklersen…
Biçilen değerin çok düşük olduğu iddia ediliyor.
Esas önemli olan; maddiyattan ziyade Sandıklı halkı için manevi değer taşıyan tesislerin uzun süreli kiraya verilmesi…
Vatandaş, özelleştirmeyi eleştirdiği kadar Başkan Elibol’un emrivaki şeklinde aldığı kararı ve takındığı tavrı eleştiriyor.
Başkan Elibol’a emanet edilen belediyenin üç yılda ne hale getirildiğini tartışıyor.
Halk bir araya gelince o kadar çok şeyi paylaşıyor ki:
Mesela; kışın ortasında, borçtan dolayı elektriği kesilen, halkı soğuktan donan, Sandıklı’dan başka bir ilçe, var mı?
5 aydır maaş alamayan temizlik işçileri, 3-4 aydır maaş alamayan personele bu yapılanlar reva mı?
Daha neler neler…
Sonuç olarak, vatandaş kamuoyu yoklaması yapılmadan kaplıcadaki son kalan yerlerinde kiraya verilmesinden rahatsız…
Başkan Elibol, vatandaşın hassasiyetini düşünmelidir.
AHMET EFENDİ…
Bir ilçe belediyesinde, 4-5 dönemdir önemli görevlerde çalışan bir personel var.
Her başkan döneminde, nedense vazgeçilemez adam pozisyonundadır..
Osmanlı döneminde, sahip olduğu gizli bilgiler yüzünden padişahların bile çekindiği sadrazamlar vardı.
Ahmet Efendi’nin de, sadrazama benzer yönü çoktur…
Peki, Ahmet Efendi bu konuma nasıl gelebiliyor?
Yeni seçilen ve dolayısıyla belediye idaresinde tecrübesiz olan başkanların koltuğuna sokulur ve itimadını kazanır.
Sonra yanlış işleri, başkana doğru işler gibi kabul ettirir.
Başkanlar da, bilmeden, istemeden Ahmet Efendi’nin yanlış işlerine alet olmuş olur. 
Artık Ahmet Efendi en kritik noktalarda devreye girip istediğini ihya eden, kurtaran, istediğini batıran gücün sahibi olmuştur…
İhya olan, Musaf gibi…
İhya ettiklerini, bi şekilde kendisine borçlandırır.
Batanlar da, etrafa Ahmet Efendi’nin gücünü istemeyerek yayar.
Sonuçta, perde gerisindeki başkan Ahmet Efendi olur.
Ahmet Efendi, tilkiden daha kurnazdır…
Eski başkanı yeni başkana, yeni başkanı da eski başkana satar…
Adam satmada üstüne yoktur…
Ahmet Efendi ismi takmadır, Ali’de olur, Veli’de…
Bekleyin, tilki olup olmadığına siz karar verin…
 
 
Editör: Haber Merkezi