HAŞHAŞİLER YILLARCA EMİR GELENE
KADAR UYKUDA BEKLEMİŞLERDİ
Haşhaşiler; Haşhaşi fedaileri, hedeflerine ulaşmak için kılık değiştirip yıllarca sabırla beklerlerdi. Mahalli lehçeleri öğrenip, öldürecekleri devlet adamlarının yakını olmak için yıllarca uğraşırlardı. Her türlü fedakârlığı yapıp, güvenilir bir kişi gibi gözükerek hükümdar ve devlet adamlarının korumalığına veya saray hizmetkârlığına kadar çıkarlardı. Senelerce kendilerine emir gelene kadar uykudaki ajanlar gibi sabırla beklerlerdi. Hasan Sabbah’ın fedailerinden kurtulmak için akıl almaz tedbirler alan, kendilerini kalelere hapseden birçok devlet adamı yine de Haşhaşi hançerlerinden kendilerini kurtaramamışlardır.
 
FETÖCÜLER HEDEFLERİNE ULAŞMAK İÇİN TAKİYYE YAPTILAR
FETÖ/PDY üyeleri hedeflerine ulaşmak için, takiye yapıp, sabırla beklemişler, devletin kılcal damarlarına, Cumhurbaşkanının yaverliğine kadar yerleşmişlerdir. Yargı, emniyet ve askeriye içerisindeki üyeleri zamanı geldikçe, kamuoyuna yansıyan bazı kumpas dosyaları, 17-25 Aralık olayları, MİT tırlarının durdurulması gibi olaylarda, harekete geçmiş en son olarak da, Türk Silahlı kuvvetleri içinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyelerince, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi, Cumhurbaşkanına suikast faaliyetlerinde bulunmuşlardır. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün bu gizli yapılanması yakın döneme kadar dini bir grup olarak nitelendirilmesine “Gülen Cemaati”, “Hizmet Hareketi”, “Cemaat” ve “Camia” gibi isimlerle anılmasına, eğitim ve din başta olmak üzere zamanla birçok alanda genişleyerek 160’tan fazla ülkede yaygınlaşmasına neden olmuştur. Bu örgütün başta adliye emniyet ve istihbarat kurumlarını ele geçirmiş olması, kendilerine karşı olan kişilerin iftira ve kumpaslarla tasfiye etmeleri ve kamuda görevli örgüt üyelerince muhalif kişilere şantaj yapması, milli ve dini ritüeller kullanması ve ülkede başka vesayet organları ile mücadele ediyor görüntü vermesi bu yapının terör örgütü olarak kabulünü zorlaştırmıştır.
 
ANKARA DGM FETULLAH GÜLEN HAKKINDA YILLAR ÖNCE KARAR VERMİŞTİ AMA;
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü yöneticisi Fetullah Gülen hakkında ilk olarak İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi 20/09/1972 gün ve 1972/3-36 sayılı kararı ile hakkında devletin nizamlarını dini esas ve inançlara uydurmak maksadıyla propaganda yapmak suçundan 765 sayılı TCK’nın 163/4 maddesi gereğince 3 yıl müddetle ağır hapsine, aynı kanunun 31 nci maddesi gereğince 1 sene müddetle Sinop’ta genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına karar vermiştir. Askeri Savcı’nın temyizi üzerine kararı Askeri Yargıtay 3. Dairesi 1973/146 Esas, 1973/272 sayılı kararı ile kısmen onamıştır. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 1999/420 soruşturma evrakı üzerinden Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesine Fetullah Gülen hakkında laik devlet yapısını değiştirerek, dini kurallara dayalı bir devlet düzeni kurmak amacıyla örgüt kurma suçundan kamu davası açılmış ancak mahkeme E.2000/124 K.2003/20 sayılı kararı ile 21.12.2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun gereğince davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar vermiştir.
17/25 TEN SONRA TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK KABUL EDİLDİLER
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütün emniyet ve adliye içerisindeki mensuplarınca 17/25 Aralık 2013 tarihinde hükümeti yıkmaya yönelik darbe girişiminde bulunması üzerine bu yapının Terör Örgütü olduğu kabul edilmeye başlanılmıştır. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından örgütün milli güvenliği tehdit ettiğine, bir terör örgütü olduğuna ve diğer terör örgütleri ile işbirliği yaptığına dair kararlar verilmiştir. Bu bağlamda ilk karar 26.02.2014 tarihli toplantıda verilmiştir. Bu tarihten itibaren MGK toplantılarında düzenli olarak örgüte ilişkin değerlendirmeler yapılmış ve çeşitli kararlar alınmıştır. 30.12.2014 tarihli toplantı sonrasında yapılan açıklamada, paralel devlet yapılanması vurgusu yapılmıştır. 15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesi yapılan 26.05.2016 tarihli MGK toplantısında, millî güvenliği tehdit eden paralel devlet yapılanması bir terör örgütü olarak kabul edilmiştir. 17/25 Aralık darbe girişimi sonrası birçok Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik soruşturmalara başlanmış ve kamu davaları açılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2015/6700 soruşturma nolu dosya üzerinden yapılan soruşturmada, örgütün Afyonkarahisar ili mali ve idari yapısı deşifre edilmiş, örgüt yöneticisi ve üyeleri tespit edilmiş bir kısmı yakalanmış, bir kısmı hakkında da yakalama kararı alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca FETÖ/PDY Terör Örgütü hakkında 2015/6700 soruşturma nolu dosya üzerinden hazırlanan iddianame, Afyonkarahisar 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmiştir. Yargılama 2016/157 esas sayılı dosya üzerinden devam etmektedir.
 
15 TEMMUZDAN İTİBAREN İLİMİZDE YAPILANLAR
15 Temmuz 2016 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki FETÖ/PDY silahlı Terör Örgütü üyeleri tarafından darbe eylemine kalkışılması üzerine, başta milletimiz olmak üzere, tüm devlet kurumlarının katılımıyla FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü ile topyekûn mücadele edilmeye başlanılmıştır.
15 Temmuz Darbe Girişimiyle birlikte, Cumhuriyet Başsavcılığımıza, Adli Kolluk birimlerine, binlerce şüpheli hakkında ihbar ve şikâyetler gelmiş, kamu kurumları tarafından devlet içiresine sızmış FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi şüphesiyle yüzlerce memur hakkında suç duyurularında bulunulmuştur.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Soruşturmalarında, Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şubesi ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi görevlileri, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından gerekli araştırma ve tahkikat yapmaları için görevlendirilmiştir. Şikâyet ve ihbar konusunun çok olması, ilgili kurumların bakanlıkları tarafından yapılan suç duyuruları sebebiyle soruşturmada karışıklığa neden olmamak için, şikâyet konusu olaylar ve kişilerin örgüt içindeki durumlarına göre ayırım yapılarak soruşturmalar yürütülmüştür.
 
İÇ İÇE GEÇMİŞ PEK ÇOK YAPI ÖRGÜTE HİZMET ETMEKTEDİR
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne iç içe geçmiş pek çok yapı hizmet etmektedir. Çıkar ittifaklarına örgütün amaçları da eklenip karmaşık bir yapıya bürünmesine neden olmuştur. Bu örgütün hiyerarşik yapısı gizliliği, kod isim kullanmaları ve kendi içerisinde çok katmanlı ve iç içe giren bir yapı olması, kendi içlerindeki atama usullerinin olması, soruşturmanın yoğunluğu, şüpheli sayısının çokluğu, değişik birimler tarafından tahkikatlar yapılması, bu örgütün deşifre edilmesini zorlaştırmıştır.
Yapılan soruşturmalarda masumiyet karinesine titizlikle uyulmuştur. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün cemaat olarak adlandırıldığı dönemlerde, dini hassasiyetinden dolayı irtibatlı olup herhangi bir suç ve eyleme karışmayan, örgüt içinde görev almayan, sadece gönül bağı bulunan kişiler soruşturma kapsamı dışında tutulmuştur. Örgütü fiilen yöneten, örgütün işlediği suçları ne olduğunu bilen, yapının Terör Örgütü olduğunu öğrendikten sonrada bu yapının içinde kalmaya devam eden kişiler hakkında işlem yapılmıştır.
 
HER PİŞMAN OLDUM DİYENE İNANILMADI
Yine örgüt içerisinde bulunupta sonradan etkin pişmanlık göstererek bu yapıdan ayrılan devletin adaletine sığınan ve bu yapının deşifre olması için samimi olarak çaba sarf eden kişiler hakkında Türk Ceza Kanunun ilgili etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda tasarrufta bulunulmuştur.
Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılan soruşturmalarda örgütün deşifre edilmesinde örgüt üyelerin itirafları çok önemli bir yer tutmuştur. Bu itiraflar doğrultusunda soruşturmalar genişletilmiş bu örgütün Afyonkarahisar ili mali, idari ve kamu kuruluşlarındaki yapılanması büyük oranda tespit edilmiştir.
Örgüt üyeleri dini duygularla hareket ettikleri, Fetullah Gülen’i mehdi olarak gördükleri, takiye yapmayı ibadet saydıkları ve çok kolay yalan söylediklerinden, etkin pişmanlık kapsamında vermiş oldukları itiraflar Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘acaba bu itirafla soruşturmaya gölge düşürmeyi mi yada gerçek FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarını gizlemeyi mi’ amaçlıyor şüphesi ile yaklaşılmış her ikrar itiraf olarak değerlendirilmemiş, maddi gerçeğin ortaya çıkması sağlanmıştır.
 
ÖRGÜT ÜYELERİNİN TAMAMINA YAKINI TESPİT EDİLDİ
Cumhuriyet Başsavcılığımızca FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik yürütülen soruşturmalarda,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Afyonkarahisar il genelinde, devlet kurumları, şirket, dernek, özel okul, dershane, öğrenci yurdu, yayın organı, faizsiz finans kurumu, sigorta şirketleri kurarak, amacına uygun planlı, programlı ve gizli olarak faaliyetlerini yürüttükleri tespit edilmiştir.
Yapılan soruşturmalarda; FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün İl İmamı yapılanması, Bölge İmamları İdari yapılanması, Mütevelli Heyet ve Mali yapılanması, Adliye yapılanması, Mülkiye yapılanması, Askeriye yapılanması, İl Emniyet Müdürlüğü yapılanması, İl Jandarma Komutanlığı yapılanması, Afyonkarahisar Barosu-Avukatlar yapılanması, Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğrenci yapılanması, Afyon Kocatepe Üniversitesi idari yapılanması, Afyonkarahisar Belediye yapılanması, Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yapılanması, Afyonkarahisar diğer devlet kurumlarının içerisindeki yapılanması, örgüt üyelerinin Polis Koleji ve Polis Akademisine yerleştirdikleri üyeleri aracılığıyla, Emniyet Genel Müdürlüğüne sızma girişimleri, örgüt üyelerince Jandarma Astsubaylık sınav sorularının çalınarak Jandarma Genel Komutanlığına sızma girişimleri, örgüt üyelerince Askeri Okul sınav sorularının çalınarak Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma girişimleri ayrı ayrı evraklar üzerinden soruşturmaları yapılmış ve örgüt üyelerinin tamamına yakını tespit edilerek işlem yapılmış, halihazırda da yapılmaya devam edilmektedir.
 
1800 KİŞİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI, 800 KİŞİ TUTUKLANDI
Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinesinde Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü TEM ve KOM Şube Müdürlüğü ekipleri ile yapılan soruşturmalarda 3857 kişi hakkında ihbarda bulunulmuş, bunlardan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile aidiyeti, iltisakı ve irtibatı tespit edilen yaklaşık 1.800 kişi hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bu kişilerden yaklaşık 800 şüpheli tutuklanmış, bir kısmı ifadesi alınarak serbest bırakılmış diğerlerine de adli kontrol tedbiri uygulanmıştır. Bu sayı her geçen gün artmaktadır.
Adil yargılanma hakkı, hukuk devletinin temel unsurlarından biridir ve en temel insan hakkıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Adil Yargılanma Hakkı başlıklı 6. Maddesine göre; “Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. AİHS’nin 6. Maddesinin 1. Fıkrası, makul sürede yargılanmamayı “adil yargılanma hakkının ihlâli” olarak görmektedir. Yargılamanın basit, hızlı ve ucuz bir yargılama olması gerekir demektedir.
Anayasanın 141/4 maddesi “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” demektedir.
Yargılamada basitlik, çabukluk, ucuzluk ilkesi olarak bilinen usul ekonomisi, yargılamanın etkinliğine hizmet etmekte, hakimin yasanın öngördüğü çerçevede yargılamayı kolaylaştırmak, gereksiz zaman kaybına ve gereksiz masrafa sebebiyet vermeden karar vermesini sağlamaktadır. Hakim davayı mümkün olduğu kadar çabuk ve düzenli olarak sonuçlandırmakla yükümlüdür. Usul ekonomisi adaletin ucuz, çabuk ve isabetli olarak sağlanmasının temel kurallarındandır (HGK, 15-91/202 E/K, 10.04.1991,).
 
İNSAN HAKLARININ İHLAL EDİLMEMESİNE ÖZEN GÖSTERİLDİ
Cumhuriyet Başsavcılığımızca şüpheliler hakkında iddianame düzenlenirken, en temel insan haklarından olan adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle ve isabetli bir şekilde sonuçlandırılması, örgütün deşifre edilmesinde itirafta ve etkin pişmanlıkta bulunanların kalabalık olmayan duruşma salonlarında örgüt baskısı altında kalmadan ifade verebilmeleri, yargılamanın etkin ve adil yapılabilmesi için toplu iddianame düzenlenmemiştir.
Bunun yerine Örgütün yapısal bütünlüğü korunarak şüphelilerin Örgüt içindeki konumu, meslek grupları gözetilerek tek tek veya beşerli, onarlı gruplar halinde iddianame hazırlama yoluna gidilmiştir.
Yargılama evresinde mahkemenin yeni bir delil toplamasına gerek kalmadan hızlı ve isabetli bir şekilde karar vermesi için tüm deliller toplanmış ve iddianamede bunlar tartışılmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen bu iddianame dört kısımdan oluşmaktadır.
İddianamenin özetlendiği giriş kısmı,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Türkiye Yapılanmasının anlatıldığı Birinci Kısım,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Afyankarahisar İl Yapılanmasının anlatıldığı ikinci kısım, iddinameye konu şüphelilerin örgütüsel eylemlerinin ve delillerinin değerlendirildiği Üçüncü Kısım
ve talebi içeren Dördüncü Kısımdan oluşmaktadır.
 
Devamı yarın...
 
Editör: Haber Merkezi