Haberle, İlimiz İşadamları ile Bir Araya Geldi
Türk iş adamları ile Alman iş adamlarının bir araya getirilerek aralarındaki iş bağlantılarını gerçekleştirmek için ilimize gelen Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Margit Haberle ilimiz işadamları ile bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulundu.
Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Afyonkarahisar Destekleme Dernek Başkanı İhsan Beşer tarafından Korel Termal’de düzenlenen yemekli toplantıya Vali İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Çarkgil, işadamları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve basın mensupları katıldılar.
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Tosyöv Afyonkarahisar Destekleme Dernek Başkanı İhsan Beşer, Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Margit Haberle’nin ilimize ziyareti ile ilgili bilgi verdi.
Daha sonra kürsüye gelen Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Margit Haberle, ilimizi ziyareti, Türk ve Alman işadamları arasındaki olması gereken ticari ilişkiler ve vize konusunda açıklamalarda bulundu.
Toplantıda söz alan Vali İrfan Balkanlıoğlu yaptığı konuşmada, Değerli Alman Başkonsolosumuz bize İzmir bölgesinden nezaket ziyaretinde bulundular. Kendileriyle Valilik Makamında da sohbet etme imkanı bulduk. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Ziyaretleri bizi son derece memnun etmiştir. Almanya bizim kadim dostumuz, kader ortağımız olarak bilinen bir ülke. Biliyorsunuz 1. Dünya Savaşında Almanya’nın yanında yer aldık. Ve müttefikimiz Almanya yenilince, birçok kahramanlık göstermemize rağmen bizde yenilmiş sayıldık ve aynı kaderi paylaştık. Kurtuluş Savaşı yaptık bir çok şehit verdik. Dolayısıyla tarihi geçmişimiz çok eskilere dayanır. İstanbul’da padişahlık dönemlerinde Osmanlı Padişahları da Alman hükümdarlarıyla dostluklar kurmuşlar. Bunun bir numunesi olarak da Kral II.Wilhem tarafından yaptırılan Alman Çeşmesi var. Bu dostluğumuz bundan 50 yıl kadar önce, Türkiye’den Almanya‘ya çalışma amacıyla başlayan yoğun bir işçi göçü ile pekişmiş durumda. Orada insanlarımız Alman toplumuyla birlikte uzun yıllar çalışmışlar. Alman ekonomisini birlikte kalkındırmışlar. Almanya’nın bu günkü güce erişmesinde Türk işçilerinin, Türk insanının emeği ve katkısı inkar edilemez. Şimdi Almanya’da dördüncü nesil yolda. Bu insanlarımızın bir kısmı okudular, bir kısmı ticarete atıldılar, Almanya ‘da büyük şirketler kurdular. Ticari hayatta ve siyasi hayatta birçok başarıya imza attılar. Artık Alman toplumunda Türklerinde söz sahibi olma durumu var. Almanya ile ticaretimiz ve turizmimiz her geçen gün daha da ivme kazanmakta ve artmaktadır. Türkiye’nin ihracat ve ithalatında Avrupa ülkelerinde en önemli yeri her zaman Almanya tutmaktadır. Sanayimizin oluşumunda ara mallar ve mamuller, fabrikalarımızın yapımında kullanılan ve Almanya’dan temin edilen araç ve gereçler herkesin güvenini kazanmıştır. Made in Germany yazdı mı herkes itimat eder ve sağlamdır diye güvenir. 
Bizim Türkiye olarak gelişme kapasitemiz olan genç nüfusumuz Avrupa ülkelerine göre daha fazla gözüküyor. Ve büyüme trendini de yakalamış durumda. Türkiye artık eski Türkiye değil. Gittikçe gelişen, güçlenen konumdayız. Dış borçlarımız ve iç borçlarımız ödendi. Artık IMF’den borç istemediğimiz gibi IMF’ye borç verecek durumdayız. İş adamlarımız dünyanın her yerini keşfetti. Önceden sadece Avrupa’ya bağımlı kalan iş dünyamız bugün dünyanın her yerinde ve güçlü bir sanayi ve ticaret oluşumu içerisindedir. Avrupa Birliğine müracaatımız var ve ona göre de mevzuatımızı düzenleme çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Alman işadamları çok rahatlıkla Türkiye’ye gelir, mevcut gümrük mevzuatına göre de burada rahatlıkla her türlü ticari faaliyette bulunurlar. İstediği kadar gelir gider, girer çıkar. Gümrük kapılarında hiçbir sorunla karşılaşmaz. Ancak bizim iş adamlarımız Almanya’ya gidecek dahi olsa ahret soruları ve vizeyle karışı karşıyayız. Bu vize bir türlü kalkmaz. Dolayısıyla en azından işadamlarından, öğrencilerden, basın mensuplarından belli kariyeri olan insanlardan vize istenmemesi lazım. Bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmiyor. Bazen Alman siyasetçilerimizden de Türkiye’de basında yer aldığı kadarıyla çatlak ses diye tabir edilen imtiyazda ortaklık gibi olumsuz şeylerde geliyor.
Değerli Başkonsolosumuzun buraya gelmesi bizleri tabii ki mutlu etti. Türk insanını, Türkiye’yi tanıması çok önemlidir. Türkiye’ye her yıl gelen Alman turistler Türk insanının dostluğunu, sıcaklığını, samimiyeti gördükçe aramızdaki buzların eridiğini görmek mümkün. Ayrıca Almanya’ya giden vatandaşlarımızın Türklerin profilini de yansıtmadığını söylemek lazım. İlk olarak işsiz, eğitimsiz olan insanlar Almanya’ya gidince orada bazı ufak tefek nezaket kurallarına uymama, toplumla entegrasyonda sorun yaşama gibi hususlar nedeniyle Türkler hakkında bir genellemeye gidilmesine neden olmuş olabilir. Oradaki insan profiline bakıp Türklerin tamamı böyle gibi bir düşünceye varmış olabilirler. Ben mesela ABD’ye de gitmiştim orada böyle bir intiba yok. Türkler Amerikan toplumunun da üzerinde bir yere sahipler. Çünkü çoğu doktor, profesör olmuşlar, okumuş ve eğitimli insanlar. Ya mastır yapmaya gitmişler, ya okumaya gitmişler. Türk iş adamları Amerika’da gayet dürüst, faziletli insanlarımız iyi intiba bırakmışlardır.
 
Ülkeler arasında ticaret, turizm, dostluk, kardeşlik ilişkileri ne kadar artarsa ülkeler kazanır. Başkonsolosumuzun da buna katkılarda bulunacağına inanıyorum. Mesela Afyon termal memleketi. Burada 8 tane 5 yıldızlı otel var. Ve hepsi son derece hijyen temiz ve Avrupa standartlarının üzerinde. Buraya gelecek Alman dostlarımızın çok memnun kalacağına inanıyorum. Fakat mevzuatlardan kaynaklanan bazı sıkıntılar var. Dışarıya giden bir Alman ya da AB vatandaşı orada rahatsızlanması sonucu acil giriş yaptıysa tedavi masraflarını sigorta ödüyor. Yaşlı nüfusun buradaki termal kür, fizik tedavi, rehabilitasyon gereksinimi olan özellikle yaşlı nüfusun buralarda çok daha ucuza bir çok sağlık hizmetlerinden ve termalden faydalanması mümkündür. Bu anlamda mevzuatında değiştirilmesi halinde Alman vatandaşların Türkiye’de son derece doyumsuz bir tatil geçireceği ve çok güzelde tedavi imkanlarından faydalanacaklarını umuyorum. Kendilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. TOSYÖV Başkanımıza da bu tür etkinliklerde bulunmasından dolayı teşekkür ediyorum. Dedi.
Toplantı, işadamlarının sorularının Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Margit Haberle tarafından cevaplandırılması ile sona erdi.
Editör: Haber Merkezi