Görgöz, “T.C. Vatandaşlığı Pazarlanmamalı”

CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz gündeme ilişkin basın açıklamasında:
“Ülkemizdeki yaşanan ağır ekonomik kriz koşulları ve TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı, konut sektörünü yabancılar lehine çeviriyor. TÜİK verilerine göre 2021 yılında yabancılara yapılan konut satışları, önceki yıla kıyasla yüzde 43,5 artarak 58 bin 576 adet oldu.

Dünyada 100’den fazla ülkede, yabancılara konut satışı söz konusu olduğunda, yüzde 90’ı vatandaşlık yerine öncelikle ikamet veya çalışma izni veriyor.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Malta gibi AB üyesi olan aynı zamanda Euro ve Schengen bölgesinde yer alan ülkelerin pasaportları, ikamet ve çalışma izinleri en az 2,5 milyon dolar yatırım koşulundan başlarken, iktidarın T.C. vatandaşlığını 250 bin dolar karşılığında yabancılara sunması çok dikkat çekici ve düşündürücüdür.

İktidar bu uygulamayı 2016’da ilk başlattığında 3 yıl satmama koşuluyla konut yatırımı karşılığında vatandaşlık tutarı 1 milyon dolar, sabit sermaye yatırımı karşılığı vatandaşlık 2 milyon dolardı. Döviz mevduatı karşılığı vatandaşlık koşulu ise en az 3 milyon doları Türkiye’ye getirip 3 yıl boyunca hesabında tutmak ya da aynı tutarda Hazine tahvili satın alıp en az 3 yıl portföyünde tutarak satmamak idi. Bunun dışında en az 100 kişilik istihdam sağlayan doğrudan yatırım yaptığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca saptanan yabancılara da vatandaşlık verilecekti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş sonrası, Ağustos ayında ABD ile yaşanan Rahip Brunson gerilimi ve ardından gelen yaptırımlarla ağırlaşan döviz krizi, kurları olağanüstü yükseltip, döviz talebinde patlamaya yol açtı. 2018 Eylül’ünde yayınlanan CB kararıyla tüm parasal tutarlar ve koşullar dörtte bire düşürülüp istihdam koşulu 50 kişiye indirilerek T.C. vatandaşlığı ucuzlatıldı.

Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya ülkeleri için ucuz vatandaşlık cennetine dönüştürüldü. CB kararıyla 250 bin dolarlık konut alanlar vatandaşlık hakkı elde etmeye başladı. İktidarın tüm kuralları ve koşulları birkaç yüz bin dolara indirgeyen vatandaşlık pazarlaması, T.C. vatandaşlığının saygınlığını zedeledi.

Kanada yabancılara konut satışını yasaklarken, Türkiye’de iktidar konut alana bir de vatandaşlık, ikamet ve çalışma izni, pasaport vererek kendi vatandaşlarını konut alamayacak konuma getiriyor. Konut fiyatlarının yanı sıra yabancıların kiralık konut talepleri de kira artışlarında etken olan unsurlardan birisi.

İktidarın kelepir fiyata konut ve vatandaşlık politikası; Türkiye’nin uluslararası itibarının yanında, küresel gayrimenkul değerini de aşağı çekiyor. İstanbul’un orta halli semtlerinde yabancıların çoğunlukta olduğu yerleşimler artarken, kendi yurttaşlarımız konut fiyatlarına ve kiralara yetişemedikleri için semtleri terk etmeye zorlanıyor.
Saray iktidarı;
Süratle yabancılara vatandaşlık kurallarını ve parasal kriterleri yeniden gözden geçirmeli, yabancılara konut satışına yasaklar, kısıtlamalar veya daha sıkı koşullar getirilmelidir.
Doğrudan vatandaşlık vermek yerine, asgari 5 yıldan başlamak kaydıyla konut alana sadece ikamet veya çalışma izni verilmelidir.
Eğitim, kültürel uyum, dil vb. kriterlerin sağlanmasından sonra vatandaşlık başvurusunun yine en az beş yıl içinde değerlendirilmesi söz konusu olmalıdır.
Yatırım karşılığı vatandaşlıkta stratejik sektörler, yüksek teknolojili alanlar ve bilişim öncelikli olmalı, istihdam sayısı koşulu artırılmalıdır.

İktidarın günü kurtarmak için döviz darboğazı çaresizliğiyle getirdiği “indirimli vatandaşlık politikası” önümüzdeki dönemde ülkemizi çok daha ağır ekonomik-sosyal sorunlarla baş başa bırakabilir. Dikkat edilmelidir!”dedi.

Editör: Haber Merkezi