GÖRGÖZ: KARİZMA ÇİZİLMİŞTİR 
Afyonkarahisar CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz yaptığı basın açıklamasında: halkın “gündem belirleme gücünü” başbakanın elinden aldığını ve başbakanın karizmasının çizildiğini iddia etti.
Görgöz açıklamasında:                                         
“Taksim Gezi Parkı olayları nedeniyle uzun zamandan bu yana ilk kez ‘’gündem belirleme gücünü” Başbakanın elinden alan halkın demokratik tepkisi, aynı zamanda Çözüm Süreci’nin de ikinci plana itilmesine hatta gündemin geri sıralarına inmesine neden oldu.
 Buna karşılık, İmralı’ya giden heyetin getirdiği mesajlar Başbakan ve AKP açısından pek de olumlu ve iç açıcı değil. Kandil de, İmralı da kendilerinin verdikleri sözleri tuttuğunu artık sıranın Başbakana geldiğini söylüyorlar.
 Başbakan burada da, Çözüm Süreci’ndeki samimiyetsizliğini ve buradan elde etmek istediği siyasi nema konusunda pek tatmin olamamanın hırsını, son günlerin gerginliği ile dışa vurdu. Uzun zamandır Öcalan ile ilgili olarak İmralı tabirini kullanan Başbakan, Çözüm Süreci konusunda Kandil ve İmralı’nın baskı ve talepleriyle bunaldığı için olsa gerek, ÖCALAN İÇİN “TERÖRİSTBAŞI” NİTELEMESİNİ KULLANDI.
 Bir anlamda, kendi çelişkisini de itiraf etmiş oldu. Yani Başbakan bugüne kadar çözüm için TBMM’ye gelmesi, uzlaşıyı TBMM’de araması, terör örgütü ve terör örgütü liderleriyle “müzakere masasına oturmaması” çağrılarımıza sert tepki gösteriyordu.
 Terör örgütü ile müzakere yaptığını, pazarlığa oturduğunu inkâr ediyordu. Şimdi masaya oturduğu, pazarlık ve müzakere ettiği kişinin “Teröristbaşı” olduğunu kendi ağzıyla söylüyor.
 Bu açıklamalar ve Başbakanın ifadesi gerçekte Kürt kökenli yurttaşlarımızı da Başbakanın siyasi nema için oyaladığını, gerçek düşüncesinin, bilinçaltında müzakere süreci ve Kürt kökenli yurttaşlarımıza yönelik algı ve tanımlamalarının tam aksi yönde olduğunu dışa vuruyor.
 Akil İnsanlar Başbakan tarafından ‘’kullanıldıklarını’’ düşünmektedir. Prof. Baskın Oran, Başbakanın ülkeyi iç savaşa, bölünmeye götürdüğünü öne sürerek tepkisini gündeme getirdi.         
 Başbakanın tavır ve tutumları artık Nisan ayında isim isim seçerek kendisinin atadığı Akil İnsanları da itiraz noktasına getirmiştir.
Hükümetin daveti üzerine Ege Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti'nde görev kabul eden Prof. Baskın Oran, “İktidar, Barış Süreci’ni paçavra gibi buruşturup attı. Derhal ama derhal çıkartılması gereken demokratikleştirme yasalarını unuttu. Tam tersine, şimdi ülke çapında bir Cadı Tutuklama Avı başlatıyor.
Sayın Başbakan’ın, cesaret ve ferasetle ve kendi eliyle başlattığı Barış Süreci’ni yine kendi eliyle boğmasına daha fazla seyirci kalamayacağım" diyerek tepkisini dile getirdi.
 Başbakan artık kendi kontrolünden çıkan çözüm sürecine de, içerideki demokratikleşme taleplerinin “Sivil ve sessiz itaatsizlik” boyutuna geçerek yükselişine de engel olamamanın öfkesini yaşamaktadır.
 Kendi partisinin eski bakanına bile sansür uygulayan, basın açıklaması yapmasına müsaade etmeyen bir siyasi zihniyet, siyasi irade mi ülkeyi ileri demokrasiye taşıyacak.
 Başbakanın yaldızları dökülmeye ve alttaki paslı, köhnemiş, çürümüş, despot siyasi çizgisi ortaya çıkmaya başlamıştır.
 Başbakanın belki de dili sürçerek kullandığı “teröristbaşı” ifadesi çözüm sürecinin diğer tarafının çok sert tepkisine neden oldu. Şimdi onlar da Başbakana diyorlar ki, “Sen İmralı’ya teröristbaşı diyorsan, onunla masaya oturan, müzakereye başlayan, pazarlık eden sensin. Sen nesin o zaman?”
Başbakan her anlamda içeride, dışarıda, iç ve dış politikada, ekonomide tam anlamıyla köşeye sıkışmış durumda. O yüzden öfkeli, hiddetli, kızgın ve kontrolsüz. Kontrolünü yitiren, herkesi kendisine düşman gören bir kişinin gidişi, gidiş değildir.
PKK VE İMRALI, başbakanın önüne ciddi bir hesap faturası koydular, ödemesini istiyorlar. Ödemekte tereddüt geçirince de Kuzey Kürdistan Konferansı toplayarak mesaj veriyorlar.
·         Bu mesaj “biz de o zaman özerklik ilan eder, kendi yönetimimizi kurarız” mesajıdır.
 Bu çok tehlikeli ve ülkemizi büyük ateşin içine atacak bir sürecin işaretleridir. Ancak Başbakan bunun farkında değildir, ayrıca umurunda da değildir. O sadece Başkanlık hayallerinin ve artık belki de Başbakanlığının da suya düşüyor olmasının kederini yaşamaktadır.” Dedi.
                                                                      
Editör: Haber Merkezi