“Gerçeğin sesi olanların bayramı kutlu olsun

Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan ARSLAN haftalık gündemıdeğerlendirdi.Kıymetli basın mensupları, çok kıymetli dava kardeşlerim hepinizi hürmetle selamlıyorum esselamünaleyküm.

24 Temmuz her yıl basın bayramı olarak kutlanmaktadır. Peki neden bu tarih basın bayramı olarak kutlanıyor? 24 Temmuz 1908 tarihinde sansürün kaldırılması sebebiyle bugün basın bayramı olarak kabul edilmiş. Yani basın mensuplarının toplumdaki olaylar hakkında yaptıkları haberlerin, sesini duyuramayan mazlum insanların sesini duyurmalarının, fikir insanlarının düşüncelerini aktarmalarının, gazetecilerin de kendi yorum ve görüşlerini bildirmelerinin önündeki engel olan sansürün kaldırılış yıldönümü. Bu vesileyle gücün değil doğrunun, zalimin değil mazlumun, yandaşlığın değil gerçeğin sesi olan basın mensuplarımızın 24 Temmuz gazeteciler ve Basın Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bugün bu basın özgürlüğünün olup olmadığı konusunu sizlerin takdirine bırakıyorum.

GAZETECİLER DİLİYLE ZULMÜ ENGELLEYENLERDİR

ARSLAN ;Çoğumuzun bildiği bir Hadisi şerifde Peygamber efendimiz. Sallalahü aleyhi vesellem şöyle buyuruyor;” Bir zulüm gördüğünüzde onu elinizle düzeltin, gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltin, buna da gücünüz yetmiyorsa kalbiniz ile buğz edin” diyor. İşte basın mensuplarının ikinci kısımdaki “gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltin” görevini üstlenen kişiler olduğunu düşünüyorum. Son derece önemli bir meslek olan gazetecilik, haberleri en doğru şekliyle halkımıza taşımak, insanlarımızı bilgilendirmektir. Bunun yanı sıra bu mesleği yapan gazeteci kardeşlerimiz, düşünceleri ve yorumları ile insanlarımızın ufkunun açılmasına katkı sunmaktadır. Toplumda yaşanan sorunları ve yapılan çalışmaları gündeme taşıyarak idarecilerin çalışmalarına yardımcı olmaktadırlar. Kalemini her zaman doğrudan yana ve doğru şekilde kullanarak kamuoyunu aydınlatan, bu yolda her an haber peşinde koşan basın çalışanları kardeşlerimizin bu hassasiyetlere özen göstererek, çok zor şartlar altında vatandaşın haberi alabilmesi için canla başla çalışarak harcadıkları çabayı görmemek ve takdir etmemek mümkün değildir. Hakkı ve adaleti savunmak, mazlum olanın yanında durmak zordur. Haksız kazanç elde edenler ve onların yönlendirdiği insanlar sizi linç etmeye çalışır. Savunurken zorlandığınız zamanlar olabilir. Her türlü zorluğa karşı direnen hakkın ve haklının yanında olanlara selam olsun.

DİKKAT ETMEZSENİZ MEDYA ZALİMİ MAZLUM GÖSTEREBİLİR

ARSLAN ;Tabi her meslek grubunda iyi ve kötü insanlar vardır. Elindeki imkanları mazlumun sesi olmak yerine zalimin borazanlığını yapmak için kullananlar her zaman çıkar. Hatta bazen öyle ileri giderler ki, tamamen milli hassasiyetlere sahip bir insanı “İngiliz ajanı” diye sunarken, “ben tutkulu bir siyonistim ve israili çok seviyorum “ diyen birisini “Osmanlı torunu” diye sempatik göstermeye çalışır. Eğer dikkat etmezseniz medya zalimi mazlum, mazlumu zalim gösterebilir.

İTHALATA VERLEN PARA KENDİ ÇİFTÇİMİZE VERİLMELİ

ARSLAN ;Malumunuz olduğu üzere Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bu vesileyle ülkemizde hayvancılığın ne durumda olduğuna bir bakalım istiyorum

Her sektörde olduğu gibi insanlar yaptıkları faaliyetten yeteri kadar para kazanamazsa o faaliyeti bırakmak zorunda kalır. Kırmızı et üreticimizde kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bir miktar para biriktirebilirse ancak o zaman üretime devam eder. Yoksa üretimden çekilmek zorunda kalır. Üreticinin en büyük gideri yem fiyatları. Yem dediğimiz şeyde ise buğday, arpa ve mısır ön plana çıkıyor. Yani tarım. Zaten tarım ve hayvancılık iç içe olan bir sektör, bir bütün. Tarım ve hayvancılık konusundaki sıkıntılar ve bizim çözüm önerilerimizi açıklamak istiyorum.

1- Herşeyden önce insan arabasız ,telefonsuz, televizyonsuz yaşar ama aç yaşayamaz. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Bir an önce ciddi tarım politikaları geliştirmeliyiz.

2- Kendi gıdamızı kendimiz üretebilmemiz en az savunma sanayi kadar önemlidir. Türkiye olarak tarım ve hayvancılığı birinci sıraya almak mecburiyetindeyiz.

3- Üretimin önündeki her türlü engel kaldırmalı, üretime destek vermeliyiz. Tarım kaununun 21. Maddesinde diyor ki;”Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.” 2019 yılı bütçesinde GSMH 4,5 tirilyon olmasına rağmen tarım desteği olarak ayrılan para 16 milyar tl. bu kanun maddesine göre ayrılması gereken para 45 milyar tl. yani ayrılması gerekenin yaklaşık 3 te 1 i tarıma ayrılmış.şu anda kanunen tarımı destekleme için 29 milyar tl daha verilmesi lazım. Ayrıca gemilere sağlanan akaryakıttaki ötv-kdv muafiyeti çiftçimizin traktörüne de sağlanmalıdır. Bugün 6,5 tl civarında aldığı mazotu 2,5 tl civarında alabilmesi çiftçimize önemli ölçüde destek olacaktır. Gübre ve elektirik üzerindeki vergiler de kaldırılmalıdır.

4- İthalat durdurulmalı, yerli üretimin önü açılmalıdır. .2018 yılında 1.211.719 baş besilik, 132.844 baş kasaplık, 116.000 baş damızlık olmak üzere toplam 1.460.563 büyükbaş hayvan ithal etmişiz. Bu ithalata karşı ödediğimiz para ise yaklaşık 1.692.000.000 dolar. 2018 yılı kırmızı et ithalatımız ise kemikli-kemiksiz toplam yaklaşık 56 bin ton olup ödenen para ise 260.107.000 dolardır. Canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına toplamda yaklaşık 2 milyar dolar, tl olarak ise 12 milyar tl ödedik. Ne için yapıldı bu kadar ithalat? Et fiyatlarının düşmesi için. Peki fiyatlar düştü mü? Genel olarak düşmedi. Yani yaptığımız ithalat ne tüketicinin ne de kendi üreticimizin işine yaramadı. Kimin işine yaradı? Yurtdışındaki üreticilerin işine yaradı. Ülke olarak dövize en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, 2milyar doları, kendi ellerimizle götürüp dış ülkelere verdik. Bu parayı kendi üreticilerimize vermemiz gerekir.

5- İthal hayvan yerine kendi hayvanlarımızı kullanmalıyız. 2018 yılında 116.000 damızlık hayvan ithal etmişiz. Bu hayvanların et ve süt verimleri iyi ama yürüme kabiliyetleri yok. Bize asıl lazım olan hem et ve süt verimi yüksek olan, hem de yürüme kabiliyeti yüksek olan hayvanlardır. Bizim çok meramız var ama boş duruyor. Bu meralarda otlayabilecek yüksek et ve süt verimi olan hayvanları ıslah edip geliştirmeliyiz.

6- Hayvan ithal ettiğimiz ülkelerin çoğu yüzölçüm olarak bizim yarımızdan daha az. Dört mevsimin yaşandığı ülkemizin geniş mera alanları süratle ıslah edilmeli, tarıma kazandırılmalıdır. Turizm adı altında ranta peşkeş çekilmemeli, bu meralar bir rant kapısı olarak görülmemelidir.

7- Bütün bu saydıklarımızın yapılabilmesi için ehliyet ve liyakat sahibi insanların işbaşında olması gerekir. Şarbonlu hayvanlar haberleri çıktığında “kasabınıza sorun, hayvan hastalıklı mı, değil mi?” diyen, Bulgaristandan saman ithal ediyoruz denildiğinde “ saman ithal etmiş olabiliriz ama bu ihtiyaçtan değil “ diyen, çok ithalat yapıyoruz denildiğinde “ paramız var ki alabiliyoruz” diyen tarım bakanı sayın Bekir Pakdemirli bey ile bu söylediklerimizin yapılabileceğini hayal bile etmek mümkün değildir. Önceki tarım bakanlarından sayın Mehdi Eker bey de Fransa tarım bakanından şövalye madalyası almıştı. Onu da hala merak ediyoruz.

Maddeleri çoğaltmak mümkün, şimdilik bu kadarı ile yetinelim. Allah bir an önce kendi kendine yetebilen bir ülke olmayı bizlere nasip etsin.

TRAMVAYA KARŞI MISINIZ?

ARSLAN ; Geçtiğimiz hafta Afyonumuza yapılması planlanan tramvay ile ilgili bazı sorular yöneltmiştik. Vatandaşlarımızdan bu konuyla ilgili sorular geliyor. “siz tramvaya karşı mısınız” diyorlar. Bizim olaylara bakış açımız gayet net. Saadet Partisi olarak her zaman doğrunun, güzelin, faydalının yanındayız. Kötünün, çirkinliğin, zararlının karşısındayız. Bir şeyin faydalı ya da zararlı olduğu ancak iyi hesap etmekle ortaya çıkar. Atalarımızın “ 9 düşün 1 yap “ dedikleri şey işte bu. Bir işi yapmadan önce iyi hesap edeceksin. Bizim sizin vesilenizle yetkililere sorduğumuz sorular bunlardı. İyi hesap ettiniz mi? Maalesef ciddi bir yanıt gelmedi. Şu an itibarı ile konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Allah nasip ederse önümüzdeki hafta konuyu net bir şekilde kamuoyuna açıklayacağız.

Hepinize teşekkür eder saygılarımı sunarım.

Editör: Haber Merkezi