FETÖ medyayı kendilerine karşı olanları sindirmek için kullandı
 
 
FETÖ/PDY Medyayı kitlelere kendi reklamı için, propağandasını yapmak için, istihbarat toplamak için ve üyelerinin eğitimi için kullandı
 
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Algı ve Operasyon Araçları
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Algı ve Operasyon Araçları; Basın ve Yayın ve Örgütün Bu Yayınlarda Güttüğü Müşterek Maksat olmak üzere 2(iki) ana başlık altında ele alımıştır.
Basın ve Yayın:
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü, devletin iç ve dış güvenliğini tehdit eden, legal görünümü de olan, illegal bir yapıdır ve her terör örgütü gibi bu örgütün de gizli ve terör yönünü perdelemek için kamuoyu önünde hukuk içinde faaliyet yürüttüğünü gösteren alanlar bulunmaktadır. Basın ve yayın bütün terör örgütleri için önemlidir ve örgütün kitlelere “propagandası” yapılır, örgütün “reklamı ve ürünlerinin tanıtılması” sağlanır, “istihbarat” toplamak ve örgütün sempatizan ve üyelerinin “eğitimi” için kullanılır.
Örgütün kullandığı cebir ve şiddeti, zoru kamunun desteklemesi sağlanarak ve örgütin zulmünü meşrulaştırıp kamuoyundan destek sağlamak, örgütteki çözülmenin önüne geçmek için örgüt, elindeki basın yayın araçlarını kullanmış ve bu işe tahsis etmiştir.
Basın üzerinden o hafta yapılması gereken talimatları aktardılar
Basın-yayın alanında örgüt, elindeki basın yayın organlarını kullanarak toplumu, devleti ve bu örgütün egemenliğine karşı çıkan grupları ve kişileri sindirip yıldırmak için faaliyet yürütmektedir. Örgütün radyoları, televizyon kanalları, gazeteleri, dergileri ile bu faaliyetini ortaya koymakta, örgütün elindeki televizyon ve radyolarda yazılı basında örgüt lideri, “Muhterem Fetullah GÜLEN Hocaefendi” olarak tanıtılmaktadır. Onun tartışılmaz, dokunulmaz ve eleştirilemez insanüstü varlık pozisyonuna genişçe yer verilmekte, kutsal bir kişilik olduğu abartılarak toplumun hafızasına aşılanmaktadır. Her hafta başında muhterem Fetullah GÜLEN'in sohbeti denilerek basın yayın üzerinden örgüt kadrolarına o hafta yapılması gereken talimatlar aktarılmaktadır. Bu talimatlar sohbet içerisinde bazen örgütün diliyle gizlenmiş şekilde bazen ise açıktan verilmektedir. Sohbetlerde dini bir konu anlatılıyormuş gibi yapılıp gerçekte siyasi, ekonomik, örgütün geleceği ile ilgili konular işlenmektedir. Tutuklanan veya örgüt faaliyeti nedeniyle hakkında soruşturma ve dava açılanlara cesaret verilmekte, örgütün onların arkalarında olduğu vurgulanmaktadır.
Hükümeti itibarsızlaştırmak için casusluk yaptılar
Örgüt devletin gizli bilgilerini, gizli toplantılarını, gizli telefon görüşmelerini, devlet kademelerindeki kadroları vasıtasıyla her türlü yolu meşru sayarak ele geçirip montajlayıp “twitter, facebook, youtube” gibi sosyal paylaşım sitelerinde yayınlamış, devleti ve hükümeti itibarsızlaştırmak suretiyle casusluk faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Devletin en mahrem bilgileri medyaya servis edilmiştir.
Bürokrasinin yıpratılmasını hedeflediler
Örgüt özellikle usulsüz dinlemeler sırasında elde ettiği ses kayıtlarını medya organları vasıtasıyla iddia şeklinde kamuoyuna ana hatları ile duyurmaktadır. Ülke genelinde tartışılır hale gelen iddialar özel bir kurgu ile kamuoyuna sunulup devlet ve hükümet aleyhine tepkiselliğinin artması, devlet kurumları ve bürokrasinin yıpratılması hedeflenmektedir.
Askeri darbeyi tasvip ettiklerini kamuoyuna ilan etmişlerdi
Örgüt, stratejisine göre tavır belirlemektedir. Mesela 28 Şubat sürecinde anti demokratik girişimler, grubun medya organlarınca desteklenmiş ve dönemin hükümetini devirmeyi hedefleyen yayınlar yapılmıştır. Yine 1980 askerî müdahalesinin hemen ardından Fetullah Gülen, Sızıntı Dergisi’nde yayınlanan yazısını “Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz.” diyerek askerî darbeyi tasvip ettiğini kamuoyuna duyurmuştur.
Kamu görevlilerini yıpratmaya çalıştılar
Bazı basın yayın organları ve internette bulunan sosyal medya hesapları aracılığı ile örgüt, kamu görevlilerini yıpratmaya çalışmış, bu soruşturma dosyasında görev alan emniyet mensupları, savcı ve hakimlerin isimlerini yazılı, görsel ve sosyal medya hesapları üzerinden yayınlayarak personelin dosya üzerindeki motivasyonunu kırmaya çalışmıştır. Mesajlarla tehdit edilen kamu görevlileri gerçek dışı iftiralar ile itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır.
Hangi siyasi partiye oy verilmesi gerektiğini empoze ettiler
Basın-yayın üzerinden siyasi partiler arasında taraf tutulup yanlı yayınlar yapılmakta, örgütlü olarak hangi siyasî partiye oy verilmesi gerektiği ve hangi siyasî partinin düşman olarak görüldüğü açıkça sempatizan kitleye empoze edilmektedir. Basın yayın üzerinden örgütlü olarak siyasî davranış modelleri geliştirilmektedir.
Kendilerine inanan sayısını artırmak için herşeyi yaptılar
Örgüt, elindeki basın yayın araçlarını kullanarak açık propaganda yapmaktadır. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ülkenin içinde bulunduğu şartlarda hiçbir kabahati olmadığı, üyelerinin hiç suç işlemediği, devletin soruşturma ve davalarla örgüte haksızlık yaptığı, izleyici ve dinleyici kitlesine inanan sayısını artırmak için ezberletilecek şekilde tekrarlanmaktadır.
 
Devlete karşı çıkılması için çağrılar yaptılar
Örgüt, soruşturma ve davalarda ya da devletin aldığı kararlara karşı dayanışmaya çağrılmakta, bazı soruşturmalarda sıfır yazılı tişört giyilip Fetullah GÜLEN'in yolunda biz sıfırız mesajı verilebilmektedir. Devletin yaptığı işleme toplu olarak karşı çıkılması ve direnilmesi için çağrılar yapılmakta, muhalefet partileri ve bazı medya kuruluşlarına basın-yayın üzerinden mesajlar verilip destek istenebilmekte, toplumda kutuplaşma yaratılmaktadır.
Tepe yönetim ile hücreler arasındaki iletişim yolu medya
Kamuoyu algısını yönetmek için iyi kurgulanmış iyi ile kötünün karıştırıldığı yayınlar defalarca tekrarlanıp, örgüt yöneticilerinin emirleri genel talimat olarak basın-yayın üzerinden alt birimlere ulaştırılmaktadır. Televizyon kanalları ve basın yayın organları örgüt tarafından yönetim kadrosuyla hücreler arasında doğrudan iletişim aracı olarak kullanılmaktadır.
Hükümeti yıkmak için sistemli karalama kampanyası yaptılar
Örgüt, elindeki basın yayın araçlarını ve amacına göre yönlendirdiği merkez medya araçlarını da kullanarak, 17-25 Aralık sonrasında hükümeti yıkmak üzere sistemli organize bir karalama kampanyası başlatmış, sosyal medya üzerinden her türlü hakaret, iftira ve yakıştırmayı yapmaktan geri durmamıştır. Kurgulanmış montaj ses kayıtları servis ederek hükümete karşı halkı isyana ve siyaseten yıpratıp yıkmaya çalışmıştır. Hukuka aykırı dinlemeler yoluyla elde ettiği ses kayıtlarında amaca göre ekleme ve çıkarma yaparak yayınlamıştır. Örgüt, elindeki basın-yayın organlarını araç olarak kullanıp, hukuka aykırı dinleme tapelerini yayınlamış, arşivinde bulundurduğu ve daha önceden ele geçirildiğini iddia ettiği çeşitli ses ve görüntüleri internet üzerinden yayınlatılarak algı oluşturmaya çalışmıştır. Hükümeti devirmek için iftira ve karalama kampanyasına başvurmuş, ifade ve düşünce özgürlüğü, basın hürriyeti adı ile iftira, yalan ve karalamalarını basın yayın üzerinden gerçekleştirmiş, toplumun doğru ve gerçek haber alma hakkını engelleyerek kendi örgütünün amacı ve emelleri için elindeki basın yayın organlarını araç olarak kullanmıştır.
Ellerindeki medya ile kamuoyu algısını yönettiler
Örgütün, emrinde kamu kurum ve kuruluşlarının verdiği ruhsat, izin veya imtiyazla faaliyet yürüten özel hukuk tüzel kişileri adına görünüşte kayıtlı basın yayın kuruluşları bulunmaktadır.
Örgüt, kamuoyunu özellikle elinde bulunan basın-yayın araçları, televizyon kanalları, gazeteleri ve dergileriyle yönlendirip istediği şekilde olayları algılatabilmektedir.
Bu araçlar kullanılarak “örgüt tabanına genel talimatlarını” da ulaştırabilmekte, "kamuoyu algısını” yönetmektedir.
 
Örgütün Bu Yayınlarda Güttüğü Müşterek Maksat:
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü hizmet hareketi, camia, hizmet camiası ifadelerinin kullanılıp dinî ve insani bir meşruiyet sağlanmaya çalışıldığı, örgütün sağlam durmasının telkin edildiği, örgüt mensuplarının cesaretlendirilmeye çalışıldığı, örgütü öven yayınlar yapıp kopmaların engellenmeye çalışıldığı, örgüt mensuplarının vatanperver, kahraman gibi gösterildiği, örgüt faaliyetlerinin meşrulaştırıldığı, örgütün fedakârlar, faydalı çocuk yetiştiren, Türkiye adına lobi yapan, idealist adamlar denilerek örgütün iyilik hareketi olduğu, haber ve yazıları ile örgütün yönlendirildiği, davranış modelleri için talimat verildiği, örgütün faaliyetlerinin ve örgütün sahiplenilip savunulduğu, örgütü dindar masumlar olarak gösteren algı oluşturulmaya çalışıldığı, örgüt mensuplarının sahiplenildiği, faaliyetlerinin savunulduğu, meşru amaçlar için çalıştıklarının ve haklı olduklarının anlatıldığı, örgütün propagandasının yapıldığı,
Kamuoyunun korkutulduğu, ülke elden gidiyor algısı oluşturulup halkın umutsuzluğa sevk edilmek istendiği, toplumun temel değer yargılarının sarsılmaya çalışıldığı, Fetullah GÜLEN’i ve hizmeti takdir etmeyenlerin Allah ile arasını bozduğunun ileri sürüldüğü,
Fetullah GÜLEN'e sadakat ve fedakarlık bağlantısı sergilendiği, “sayın ve muhterem” sıfatlarının yakıştırıldığı örgüt önderi Fetullah GÜLEN’e uluhiyet kazandırılmaya çalışıldığı, aşırı övüldüğü, doğru irfanın son fecri, asrın, şarkın ve garbın en büyük mütefekkiri, askeriyenin ve siyasetin idrak edemeyeceği kadar yanıltıcı ve mütekamil bir zihin olduğu, bu yüzyılın bilgesi olduğu, ilahi teveccühe mazhar olmuş bir şahıs gibi algı oluşturulmaya çalışıldığı, ülkenin yetiştirdiği en değerli İslam âlimi ve kanaat önderlerinden biri olduğu, alim bir kişilik olduğu, insanların saygı duyduğu bir mütefekkir olduğu, dünyanın hayranlıkla takip ettiği biri olduğu, Fetullah GÜLEN'in uygar dünyada saygınlığı olan, milyonlarca insanın fikirlerine değer verdiği İslam alimi şeklinde anlatıldığı,
Basın yayın organlarında ayetlerin örgüt menfaatleri doğrultusunda yayınlandığı, yayınlarda bol bol beddua edildiği, Fetullah GÜLEN'in başbakanı firavun ilan ettiği ve birçok kez beddua ettiğine yer verildiği,
Başbakana suç isnat edildiği, Bölücü Terör Örgütü ile Başbakanın ilişkilendirilmeye çalışıldığı, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Yargı Mensuplarının ülkeye ihanet ettikleri algısının oluşturulmaya çalışıldığı,
Devlet düşüncesinin küçümsendiği, eleştirildiği, bir süre sonra devletin biteceğinin öngörüldüğü, devletin yerine örgütün meşru gösterilmeye çalışıldığı,
Türkiye Cumhuriyet Devletinin dini cemaatlere karşı olduğu ve dine zulmettiği algısı oluşturulmaya çalışıldığı,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin mafya gibi gösterildiği, Devletin ve yönetimin hain olduğunun iddia edildiği, devlet düşüncesinin devlet ile örgütün kıyaslanıp örgütün devletten daha büyük olduğu algısının verildiği,
Hükümeti devirmeye yönelik 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüslerinin Fetullah GÜLEN tarafından ve gazetede köşe yazarlarınca sahiplenilip savunulduğu, 17 Aralık ve sonrasında yaşananların yargı mercileri ile başbakan arasında şahsi bir husumet gibi yayınlandığı,
Suç olmasına rağmen savcı ve hâkim isimlerinin açıkça yazılıp hedef gösteren haberler yapıldığı, kamu görevlilerinin (adli-idari) tehdit edildikleri,
Örgüte yönelik yapılan soruşturmaları trajikomik, skandal, algı, ihanet gibi nitelemelerle alaya alındığı, soruşturmaların ve davaların itibarsız ve etkisiz olduğu algısı oluşturulmaya çalışıldığı,
Devletin dindar Fetullah GÜLEN Örgütüne zulmettiği algısı yaratılıp yayılmaya çalışıldığı,
Cumhurbaşkanına yakıştırmalar yapılıp alaya alınarak hakaretler edildiği, “mitomani, kleptomani ve hubris” denildiği, psikolojik rahatsızlığı olduğu iddia edilip alay edilerek hakarette bulunulduğu, “yezit, despot, diktatör” gibi ifadelerle hakaret edildiği, ülkedeki bütün olumsuzlukların sebebi olarak gösterildiği, aşağılanıp suçluluk psikolojisi ile sesinin çıktığının ileri sürüldüğü, uluslararası kamuoyuna Türkiye düşmanlığı yapıldığının ve onlarla birlikte hareket edildiği algısının verilmeye çalışıldığı,
Örgüte karşı yapılan soruşturmaların, önce algı operasyonu, sonra hukuksuz operasyon, sonra da intikam operasyonu olarak ifade edildiği, adli soruşturmaların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı, toplumun her kesiminin operasyonlara tepki duyması ve tepkinin kitleselleşmesi, uluslararası boyut kazanması için yayınlar yapıldığı, kamuoyunun operasyona tepki oluşturacak şekilde yönlendirilmeye çalışıldığı, dinî ve millî hassasiyetlerin kullanıldığı,
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet adamlarının defalarca tehdit edildiği, yargı mercilerinin cumhurbaşkanından hesap soracağının ileri sürüldüğü, örgüt mensuplarının devlet kademelerinden tasfiye edilmesi üzerine "yolsuzlukların üzeri kapatılıyor, yargı mercileri ve emniyet mensupları suç işliyorlar" tarzı yayınlar yapılarak basın yayın üzerinden tehdit edildikleri,
Ülkenin itibarının dışarıda düştüğü algısının oluşturulmaya çalışıldığı, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi emniyet ve yargı ekibinin görevlerini yaptıkları iddia edilerek sahiplenilip savunulduğu, polis tutuklamalarına Avrupa Birliğinin tepki gösterdiği iddia edilip adli soruşturmaların haksız olduğu algısının yaratılmaya çalışıldığı, görevden alınan, uzaklaştırma işlemleri ile gözaltına alınanların insanlık onuruna uygun olmayan şekilde muameleye tabii tutulduğu iddia edilerek meşruiyet oluşturulmaya çalışıldığı, örgütün iyi gösterilmesi için haber ve köşe yazıları yazıldığı, örgüte operasyon yapan kurumların itibar ve güvenilirliğinin sarsılmaya çalışıldığı, sonucuna varılmıştır.
 
Editör: Haber Merkezi