Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi  Açıldı.
 
Şuhut İlçemizde yapımı tamamlanan Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi’nin açılışına Sayın Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin yanı sıra, Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu,  Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Valimiz Aziz Yıldırım, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz,  Garnizon ve İkbal Komutanı Tuğgeneral Şahin Kılıçaslan, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Baro Başkanı Av. Turgay Şahin ve protokol üyelerinin eşleri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, hayırseverler ve çok sayıda vatandaş katıldı.


 
Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi açılış töreni, Kuran’i Kerim Tilaveti ile başlayarak Video gösterimi sonrasında yapılan dua ile devam etti.
 
Açılış programında bir konuşma yapan Valimiz Aziz Yıldırım; “200 öğrenci kapasiteli Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi’nin açılış programına hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Günümüzde en büyük hayır iyi insan, doğru Müslüman yetiştirmektir. Bunu yapabilmek için her anlamda doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgiyi doğru anlatmak, aktarmak gerekir. Vatanını, Milletini, Dinini ve Kültürünü bilen nesiller ancak bu şekilde yetişir. İlim ve Kültür Merkezleri, Kuran'ın ezberlenmesi, yaşanması ve yeni nesillere taşınması adına çok önemli hizmetler veren kurumlardır. Burada vereceğimiz eğitimle amacımız, çocuklarımıza dini ve pozitif bilimlerin yanı sıra ahlaki değerlerimizi de öğreterek onları geleceğe en iyi şekilde hazırlamaktır. Toplumda ilk öğretmenler annelerdir. Çocuklarının küçüklüklerinden itibaren şekillendirilmesinde en önemli görev annelerdedir. İyi ve doğru yetişmiş anneler hayırlı evlatlar, güvenilir nesiller yetiştirirler. Yüce Peygamberimiz (SAV)’in buyurduğu gibi zaten ‘Cennet annelerin ayakları altında’ değil midir? Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, insanlığa doğru yolu göstermek için gönderilen son ilahi kitaptır. O, Peygamber Efendimize indirildiği haliyle en ufak bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar ulaşmış bir hidayet rehberidir. Kur’an-ı Kerim’i okumak ve okumayı öğretmek bir Müslümanın en önemli görevlerinden biridir. Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.); “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” buyurarak Kur’an-ı Kerim öğrenmeyi ve öğretmeyi bizlere tavsiye etmiştir.” dedi.

 
Konuşmasının devamında İlim ve Kültür merkezi hakkında bilgiler veren Valimiz Yıldırım, “Az sonra muhterem hanımefendinin açılışını gerçekleştirecekleri Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi, hemşerimiz hayırsever işadamı Kazım ÖZER tarafından temeli atıldıktan sonra çok kısa bir zaman içerisinde tamamlanmıştır. 5000 m² kapalı alan üzerine inşa edilen 6 katlı İlim ve Kültür Merkezi, Kur’an-ı Kerim eğitiminin yanında çeşitli sosyal- kültürel ve sportif faaliyetler yapılabilecek şekilde, talebeler için teknolojik donanımlara sahip, günümüz şartlarına ve ileriye dönük olarak hazırlanmıştır. Hizmete sunacağımız bu müstesna mekân hiç şüphesiz, ölçülemeyecek fedakârlıkların, yorgunlukların, umudun ve çabanın sonucunda bu hale gelmiştir. Bu güzel eseri ilimize kazandıran başta hayırsever işadamı Kazım ÖZER olmak üzere emeği geçen bütün kardeşlerimi kutluyorum. Sizler fedakârlık gösterip, gayret sarf ederek böyle güzel bir eser meydana getirdiniz. Yüce Allah hayırlarınızı kabul etsin.” dedi.
 
Konuşmasının son bölümünde açılışın programına teşrif eden tüm konuklara teşekkür eden Valimiz Yıldırım, ”Bu güzel eserin hizmete açılması münasebetiyle teşriflerinden dolayı Muhterem Hanımefendiye teşekkürlerimi arz ediyorum. Hayırseverlerimiz tarafından yaptırılarak ilimiz eğitim ve öğretimine katkı sağlayacak olan bu tür yatırımların daha da artacağı inancıyla, Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezimizin Şuhut’umuz, İlimiz, ülkemiz ve insanlık adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.” dedi.
 
Daha sonra söz alan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez konuşmasında; “Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi'nde sadece Şuhut'lu kız çocuklarımız okumayacak. Ben size dünyanın çok uzak diyarlarından misafirler getireceğim inşallah. Moğalistan, Kırgızistan ve Kazakistan'dan kız çocuklarımız gelecekler ve Şuhut'tan buraya aldığımız kız çocuklarıyla beraber ilim tahsil edecekler. Böylelikle Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi, aynı zamanda uluslararası bir Kur'an kursumuz olacak. O çocukları size emanet edeceğim. Çünkü onlar uzun süre yaşamlarını mahrumiyet içerisinde sürdürdüler. Mahrum diyarlardan geldiler. Böyle mahrum diyarlardan kız çocuklarımız gelecek ve burada sizlerle birlikte ilim tahsil edecekler.” dedi.
 
Kürsüye gelen Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise “Hepinizi böylesine güzel ve mübarek gün olan Cuma gününde saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Sayın hanımefendiye de özellikle saygı ve sevgilerimi iletirken şehitler diyarı Afyonkarahisar’ımızda kendilerinin ağırlamış olmanın bahtiyarlığını belirtmek istiyorum. Özellikle bu güzel tesise adınızı verdiğiniz için sizlere saygı ve sevgilerimizi iletirken, burada çok iyi ve hayırlı bir şekilde yetişecek olan çocuklarımızın en iyi şekilde eğitilmesine vesile olacağına inandığımı belirtmek istiyorum. Burada hayırseverlerimiz çok güzel bir tesis yaptılar. Şuhut’umuz şehitler ve evliyalar diyarıdır. Burada 1071’den bu yana birçok kahramanlık destanları yazılmış, birçok evliyalarımız burada yaşamışlardır. Şuhut’umuzun ayrı bir yeri var. İstiklal harbinin başladığı nokta burasıdır. Özellikle Atatürk ve silah arkadaşları 25 Ağustos 1922’de buraya gelmişler ve burada bizim restore ettirdiğimiz karargahta planlar yapmışlardır. Bunun akabinde 25 Ağustos’u 26’na bağlayan gecede kahraman ordumuz Şuhut’tan Kocatepe’ye yürümüş, büyük zaferin kazanılması Şuhut’umuzda başlanmıştır. Bizlerde her yıl burada bu Zafer yolunda Türkiye’nin dört bir yanından gelen misafirlerimizle birlikte Kocatepe’ye yürüyoruz. Gerçekten Afyonkarahisar’ımız ve Şuhut’umuz büyük zaferin temellerinin atıldığı ve kazanıldığı topraktır. Bereketli topraklara sahip olan ve üzerinde en güzel patateslerin yetişmesinin yanında kendine has yemekleri de vardır. Bunlardan biri keşkektir.  Evliya Çelebi’de bizim bu yemeğimizden bahsetmiştir. Tabi bunların yanında Şuhut’umuz birçok hafız yetiştirmiştir. Ancak zamanla hocalarımız büyük yerlere göçtü. Devlet büyüklerimizin ve hayırseverlerimiz sayesinde Şuhut ilçesi çok güzel günler görecektir. Ben emeği geçenlere teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” dedi.
 
Törende son konuşmayı yapan Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendi “Bu yatırımı Şuhut'a kazandıran Kazım Özer ve Eyüp Akdağ'a teşekkür ediyorum. Bu merkeze adımın verilmesi benim için büyük bir onurdur. Buradan yetişecek gençler, bana hayatım boyunca bu onuru yaşatacaklar. Huzurlarınızda kendilerine şimdiden teşekkür ediyorum. Onların ışığı, benim ismimi de aydınlatacaktır. Allah bu çabaya bizleri layık kılsın. Ne mutlu ki bu çağrının muhatapları olarak genç kızlarımızı dünyevi ve uhrevi bir geleceğe hazırlıyoruz. İnanıyorum ki onlar burada edindikleri bilgi ve tecrübe ile hem kendi hayatlarına, hem de toplumun dini hayatına önemli katkılar sağlayacaklar. Toplumu irşat etme noktasında sorumluluk alacaklar. Kız çocuklarının eğitimi, son derece önemli bir konudur. Geçtiğimiz yıllarda çeşitli kampanyalara öncülük ederek, kızlarımızın eğitimi için çalışmalar yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Son 14 yılda, ülkemizde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 91'den yüzde 99'a çıktı. Himayemizde gerçekleşen 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası çerçevesinde 350 bin kız çocuğumuz okulla tanıştı. 'Ana-Kız Okuldayız' kampanyası ile vaktiyle eğitim alamamış nice kadınımız evlatlarıyla birlikte okullu oldu.  Bunlar çok önemli kazanımlardır. Evlatlarımızın her alanda yetişmesi, ülkemizin,  İslam ümmetinin ve insanlığın göz aydınlığıdır. Toplumun öğretmeni olmuştur. Onun bu toplumsal konumu, iddia edildiğinin aksine, İslam'ın kadına verdiği değerin en çarpıcı örneğidir.  İnşallah bu merkezden de, tıpkı Hz. Aişe gibi, Hafsa gibi, Ümmü Seleme gibi Kur'an hafızları yetişecektir. Diyanet İşleri Başkanlığımızın idaresi altında,  ehliyetli hocalarla, hayat rehberimiz Kur'an, gençlerimizin yolunu aydınlatacaktır. Kur'an, dokunduğu kalbe ve zihne değer Katar. Onu ezberleyip zihninde ve kalbinde taşıyanların kıymeti ise tarifsizdir. Allah gençlerimize,  yüreklerindeki o en kıymetli emanete layık hayatlar nasip etsin. Lafzının hafızı oldukları Kur'an'ın manasına da muhafız kılsın. Hafız, Allah'ın kelamına layık insan demektir. Bu bilinçle yetişecek gençler için geleceğimiz adına ümitleniyorum.
 
Öyle ki, İslam dünyası savaş meydanı haline gelmiş durumda. Batının,  şiddet üreten politikaları dünyadaki dengeleri altüst ediyor. İslam, korku ile anılır halde. Din adına terör yapılıyor, insanlık katlediliyor. Bu ortamda doğru din eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görüyoruz. Yıllardır ülkemizdeki samimi insanların dini duygularını sömürerek, kendi kirli amaçlarını zorla hakim kılmaya çalışan din tüccarlarının, 15 Temmuz'da ülkemizi nasıl bir felakete sürüklediklerini hepimiz gördük. Doğru ve gerçek dini bilgiye, samimi bir inanca sahip insanlar, tankları masum insanların üzerine sürer miydi hiç?  Amacı gerçekten insanlığa hizmet olan bir grup, insanlığı katleden böyle bir eyleme kalkışabilir miydi? İşte tam da bu nedenle doğru dini bilgi ile donatılmış insanlara çok ihtiyacımız var. Harf harf, kelime kelime, Allah'ın kelamını, hayat rehberimizi, aklına ve gönlüne nakşetmek üzere burada bulunan bütün gençlerimize,  'umudumuz sizlersiniz' demek istiyorum. İçeride ve dışarıda ülkemizi bölüp parçalamak isteyen düşmanlar bizim gafletimizi bekliyor. Fakat gaflet bizlere yakışmaz. Tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi, milletimizin hainlere fırsat vermeyeceğine artık inancımız tamdır.  Üzerimizdeki kara bulutlar dağılacak, milletimiz bu sıkıntılardan yüzünün akıyla çıkacaktır inşallah. Yatırımımızı gençliğe yapıyor, yüzümüzü Kur'an'ın aydınlığına çeviriyoruz. Unutmayalım, Türkiye güçlüyse, İslam dünyası da güçlüdür. Dünyanın gözlerini kapadığı bütün insani krizler karşısında Türkiye tavır alıyor. Milletimiz cömertçe kapılarını mültecilere açıyor. Mağdur ve mazlumların duaları hürmetine, bu millet inşallah huzur ve selamete kavuşacak.  Geleceğin dünyasında önemli roller oynayacaktır. Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin.” dedi.
 
Konuşmaların sonunda Emine Erdoğan İlimiz ve Kültür Merkezinin açılışı Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülüğünde Orman ve Su İşleri Bakanımızı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Valimiz Aziz Yıldırım ve protokol üyeleri tarafından kurdele kesimi yapılarak açıldı.
Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ve protokol üyeleri tarafından açılış yapıldıktan sonra Emine Erdoğan İlimiz ve Kültür Merkezi bina içinde incelemelerde bulunuldu.
 
Açılış program Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi önünde toplu foto çekimi ile sonu erdi.
 
Editör: Haber Merkezi