Dünkü Cuma Hutbesi..

Hani, Cuma’yı kaçırmıyan, Hac’ca giden, Umre’ye gidip gidip gelen, oruç tutan, Kurban Bayramı’nda Angus kesen…

Dini, imanı, Allah’ı dilinden düşürmeyen...

Ancak…

Hem tefecilik yapan hem harama uçkur çözen adamları tanıyorsunuz.

Dün, Cuma namazında arka arkaya Ulu Cami’ye koştular...

Camide, işte bu "cuma hutbesi" okundu.

Biz anlatamadık...

İmam anlattı..

Dedi ki;

Muhterem müminler…

Allah, akıl nimetiyle donattığı insanı, ergenlik çağından ölünceye kadar tüm yaptıklarından ve yapması gerektiği halde "ihmalkárlık edip" yapmadıklarından "sorumlu" tutmuştur. İşte bu noktada, insana düşen görev, düşünmektir:

Ne idim?

Ne oldum?

Sonum ne olacak?

Değerli müminler...

Kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz. Şu an ruhumuzu teslim edecek olsak, yüce yaratanın huzuruna varmaya yüzümüz var mı? Zira, Hazreti Ömer, "Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz" uyarısında bulunmuştur.

Aziz müminler...

Yeni bir güne başlarken, geçmişte, "toplum için" ne yaptık? Yahut, topluma, "insanlara" ne gibi "zararlarımız" dokundu? Günah işlediysek, tövbe etmeliyiz. Kusurlarımız varsa, telafi etmeliyiz. Şüphesiz ki, Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

*******

İmamın hutbede anlattığını dinleyen tefeciler ne düşündü, acaba?

Hutbede söylenenleri kim bilir, kaç defa dinlemiştir bu huylu tefeciler?

Huylu huyundan vazgeçmezmiş!

Geçecek, geçecek..

Devlet hepsinden mutlaka hesap soracaktır..

Bakınız:

Hz. Ali (r. a) "Haksizlik önünde egilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz" diye rivayet buyurmuştur..

Öte yandan;

Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v), "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." Demiştir.. Ki, bu bir hadistir..

Tefeciler yüzünden ccağı batanlar, batmakta olanlar susarlarsa, eğer;

Dilsiz şeytan olmazlar mı?